Fenerbahçe'ye şike kumpasını kim kurdu! İşte tüm detaylarıyla kumpas!
3 Temmuz 2011'de bir pazar sabahı futbola ilgi duyan ya da duymayan herkesin gözü kulağı Fenerbahçe Spor Kulübü’ne çevrildi. 1998 yılından bu yana bu güçlü kulübe başkanlık yapan kudretli Aziz Yıldırım’la birlikte 93 kişi gözaltına alındı…İddialar havada uçuştu, operasyonun olduğu gün basına bütün ‘bilgiler’ sızdırıldı.Herkes ‘neler oluyor’ derken, Fenerbahçe taraftarı aynı gün Saracoğlu Stadı’na doğru yürüyüşe geçti. Türkiye tarihinde taraftar grupları hiç olmadığı şekilde siyasi odaklı bu davaya karşı tek vücut oldu. Peki o güne dek siyasi mecrada seyrettiği için geniş kitlelerin çok da sahiplenmediği diğer operasyonlardan bugüne nasıl gelindi?
Türkiye, 2007’de İstanbul Ümraniye’de bir gecekonduda bulunan ‘el bombalarıyla’ yeni bir sürece girdi. Ergenekon, Balyoz,Devrimci Karargâh, Oda TV, Askeri Casusluk gibi davalarla gazetecisinden işadamına, polisinden subayına yüzlerce isimgözaltına alındı, tutuklandı. Silivri Cezaevi, ülkenin karanlık döneminin simgesi haline dönüştü. Türkiye’yi derinden sarsan 17- 25 Aralık 2013 tarihinde yapılan operasyonların ardından rüzgâr tersine esmeye başladı. AKP ile dava süreçlerinin tamda göbeğinde olduğu iddia edilen ‘paralel yapı’ arasındaki ittifak bozuldu. ‘Şike’ sürecinin en başından itibaren “Bu siyasi bir davadır, kumpastır’ diyen Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım,mahkemeye dilekçe üstüne dilekçe verdi. Ve bir gün Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, 24 Aralık 2013 tarihinde “Milli Ordu’ya kumpas kuruldu” deyiverdi… Ardından gelişmeler çorap söküğü gibi geldi… Bu yazı dizisinde, Aziz Yıldırım’ın beraatına kadar geçen 4 yıllık süreçte 13 can alıcı soruya cevap bulacaksınız.
GÖZALTILAR NASIL BAŞLADI?
Türkiye’nin gündemine bir pazar günü, 3 Temmuz 2011’de bomba gibi düşen Şike Davası’nda iki ayrı şema hazırlanmıştı. Davanın ilk savcısı Zekeriya Öz ve sonra davayı Öz’den alan Savcı Mehmet Berk’e bu şemalar polisler tarafından sunulmuştu. Ha unutmadan hemen ekleyelim; dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a da aynı şemalar üzerinden brifing verilmişti. İlk şemada silahlı suç örgütü lideri Olgun Peker ve örgütü, ikinci şemada ekonomik çıkar amaçlı suç örgütü kurduğu iddia edilen Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın başında bulunduğu iddia edilen ‘örgüt’.
MUTLU EKİZOĞLU YÖNETTİ
İki şemayı da İstanbul Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi (KOM) polisleri hazırlamıştı. KOM’un başında o şubeden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı aynı zamanda Fenerbahçe taraftarı ve Aziz Yıldırım’ın kontenjanından kulübe kongre üyesi yapılan Mutlu Ekizoğlu vardı. Ekizoğlu, 17-25 Aralık Yolsuzluk Operasyonu sürecinde Siirt İl Emniyet Müdürü’ydü. (İstanbul’da görev yaptığı dönemde Şike, Ergenekon ve Balyoz operasyonlarını yöneten ekibin beyin takımı arasında yer alan Ekizoğlu, Şubat 2014’te merkeze, 29 Mayıs 2014’te de açığa alındı.) Ekizoğlu’nun operasyonu beraber yürüttüğü isim ise Organize Şube Müdürü Nazmi Ardıç’tı…Ardıç da 17-25 Aralık sürecinde önce Karaman’a sürüldü, 11 Ağustos 2014’te açığa alınan isimlerden oldu, sonra da tutuklandı.
DÖRT KİŞİLİK ŞEMACI GRUP
Telefon dinlemeleri için altı polis seçildi. İşte bu iki isim, KOM’da Olgun Peker ve Aziz Yıldırım için dört kişilik bir ‘şemacı’ grup görevlendirdi. Grubun altında telefon dinlemeleri için altı polis seçildi. Onlar 24 saat boyunca dinlemeleri gerçekleştirdi. Kendilerine bile kimleri dinlediklerini söylemiyorlardı. Sadece ‘ağabeyler’ biliyordu. Dinlemeler ilerledikçe fiziki takibe geçildi. Uzun yıllardır bu operasyonlar için yetiştirilmiş ‘altın nesil’ son model teknolojiyi kullanabilecek donanıma sahipti. Polisler, amirleriyle birlikte düzenli bir şekilde toplandı, çekilen videolar izlendi, telefon kayıtları masaya yatırıldı. Ve düğmeye basıldı. Bu arada polis fezlekesini de hazırlamıştı. İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün hazırladığı ve savcılığa gönderdiği fezlekeye göre, Yıldırım suç örgütü lideri, yönetim kurulu üyeleri ise başkanın talimatı ile yönettiği suç örgütünün elemanları olarak yer aldı. 800 sayfalık fezlekede, iki suç örgütü lideri bulunuyordu. Aziz Yıldırım ve Olgun Peker…
KIZ DAVASINDAN OPERASYONA
Fenerbahçeliler’in davadan sonra el kitabı olan ve 759 sayfadan oluşan ‘Aziz Yıldırım’ın Temyiz Savunması’ adlı kitapta operasyonun hikayesi şöyle anlatılıyor: “Şike öyküsü, 1 Aralık 2010 tarihinde, Giresun’da başladı. Giresun’da, kız arkadaşlarına laf atılması üzerine iki grubun aralarında kavga etmesi sonucunda olay mahkemeye intikal etti. Ortaya çıkan iki adi suça ilişkin ceza davası, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz tarafından o dönemde Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’ne getirtilmiş ve bu iki dava ile beraber silahlı suç örgütü kurma ve yönetme suçlaması ile Olgun Peker hakkında iletişimin dinlenmesi kararı alınmıştır. Hemen akabinde, kendisiyle yalnızca bir defa, beraber yemek yeme randevusu hakkında konuşan Federasyon Başkanı Mahmut Özgener hakkında iletişimin dinlenmesi kararı alınmıştır. Buradaki amaç, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’a yürütülen operasyonun altyapısının hazırlanmasıdır.”
POLİS FENERBAHÇE’Yİ 9 MADDEDE SUÇLADI
Polis fezlekesinde Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe için iddia edilen suçlamalar ise şöyle sıralanıyordu:
-Fenerbahçe şampiyon olursa yayın gelirleri artıyor.
-Örgüt içinde hiyerarşik yapı var.
-Yönetimi Aziz Yıldırım’ın bırakmaması ile suç örgütünün sürekliliği sağlanıyor.
-Aziz Yıldırım, İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu ekonomik çıkar elde ediyor.
-Fenerbahçe’nin büyük takım olması kullanılıyor.
-Aziz Yıldırım, İbrahim İşcen’i korkutucu güç olarak kullanıyor.
-Mecnun Otyakmaz aynı örgüt içinde hareket ediyor.
-Diğer tüm organize suç örgütlerinde olduğu gibi bu örgütün de adliyelerde bağlantıları var.
-Danıştay ve Yargıtay üyelerine yemek, hakim ve savcılara forma veriyorlar.
DÜĞMEYE 1 ARALIK 2010’DA BASILDI
Operasyonun düğmesine basılma tarihi 1 Aralık 2010. O tarihte, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün hazırladığı rapora göre, Olgun Peker hakkında silahlı- ekonomik çıkar amaçlı suç örgütü kurma iddiasıyla 2010/2287 kayıt numarası ile soruşturma başlatıldı. Fenerbahçe cephesinin (ki doğruluğu sonrasında anlaşıldı) dava boyunca dile getirdiğine göre, ‘şikenin ceza yasalarında suç olmadığını tespit edenler’ 18 Aralık 2010’da apar topar hem de sezonun ortasında bu yöndeki yasal boşluğu doldurma kararı aldı. Aziz Yıldırım’ı ‘ekonomik çıkar amaçlı suç örgütü kurma’ başlığına oturtmak isteyen Beşiktaş- Aksaray (Savcılık-Emniyet) hattının da dahil olduğu yapı, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) ev sahipliğinde, TBMM Adalet Komisyonu’nda çeşitli kamu kurumlarının temsilcileri ve hukukçular, 6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Hakkında Kanun’un taslak tasarı metnini hazırladı. 9 gün sonra tasarı Başbakanlık tarafından Meclis’e sevk edildi. 31 Mart 2011’de de tasarı metni Meclis’te oylandı ve 14 Nisan 2011’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu arada ne tesadüftür ki Yıldırım da 17 Şubat 2011’de Mahmut Özgener dinlenirken ‘oltaya’ takıldı! Ve 3 Temmuz 2011’de başladı.
(Amkspor)