Üç maçta alınan 7 puan , deplasmanda Trabzonsporla oynanan maçta alınan 1 puan da kağıt üzerinde asla kayıp olarak nitelendirilemez. Daha önce kazanılan SÜPER KUPA , üstelik de ezeli rakibine karşı üstün bir oyunla. Bardağın dolu tarafından bakınca gözüken bunlardan ibaret . Ya boş tarafı ? İzleyicileri sıkan, çok pasla bunaltan yavaş oyun . Rakip kalede pozisyona girmede zorlanan bir takım. Takım arkadaşları arasında üstelik de maç esnasında herkesin gözü önünde yaşlanan tartışmalar . Umut vermeyen futbol. Gol kısırlığı yaşayan bir ekip . Şimdi optimist mi olmalıyız ? realist mi ? yoksa iyimser mi ? O da sizin bakış açınıza kalmış . ama tablo bundan ibaret .
Dünkü maçta yine rakibe oyun anlamında üstün olan, topla yine %70 lere yakın bir oranda fazla oynayan , bol pas yapan bir takım izledik. Hakkını yemeyelim 20 ila 45 dakikalar arası da adeta Antep takımını boğdu FENERBAHÇE. Ama İTALYANLARDA ünlü bir söz vardır RISULTANTE IMPORTANTE yani sonuç önemlidir ve biz de sonuca ulaşmakta kafi derecede zorluk çekiyoruz maalesef ve maalesef . Takım sahaya diziliş ve mevki mevki bakarsak çok iyi oyunculardan kurulu olmasına rağmen sahaya pozitif bir görüntü koyamıyor . Bunun tek nedeni var o da oyun formatının ve oyuncuların değişmediğini de göze alınca zaten apaçık ortaya çıkıyor : İSMAİL KARTAL … İsmail Hoca , uzun yıllar beraber çalıştığı AYKUT KOCAMAN’ın fazlası ile etkisinde kalmış . Takımının pas yapması onun için en önemli done. Topa sahip olmakla maç kazanmak arasında büyük bir fark var. Çünkü top sahip olmaktan da önemlisi rakip ceza alanı çevresinde ne kadar topla oynadığın ve ne kadar tehlike yaratabildiğindir. Fenerbahçe o kadar yavaş oynuyor ki rakip takım kolayca yerleşiyor ve ona göre tüm önlemlerini alıyor . Bu konuya bir an evvel çözüm bulmasını önermemle beraber onun tam tersi bu oyundan memnun olma ihtimali beni korkutuyor .
Ligimiz gerçekten zevksiz. Dün de stadyum yine PASSOLİG anlaşmazlıkları dolayısıyla boş kaldı i gerçi akşam geç saatlerde anlaşma sağlandıysa da bunun da maçların dolması için yeterli olacağını üzülerek sanmıyorum . Fenerbahçe oturmuş kadrosunun ve geçen yıllardan gelen alışkanlıklarının mirasını yiyor gibi geliyor bana. Üste konan bir şey yok .Tek ümidimiz rakiplerimizin bizden daha aşağı seviyelerde olması .
Dün maçın da önüne geçen bir olay yaşandı . Emenike’nin laubaliliği , Emre’nin haklı ikazı ve Emenike’nin üstüne bir de agresif tavrı birleşince taraftar yapması gereken en son şeyi yaparak EMENIKE’yi ıslıkladı , yuhaladı . O dakikalarda üstüne bir de İSMAİL HOCA , Emenike’yi oyundan aldı . Bu takım açısından bakılırsa doğru ama oyuncu açısından bakıldığıında yanlış bir karardı . Çünkü tam taraftar protesto enleri susturmuş Emenike için tezahürat yapmaya başlamıştı ki bu değişiklik geldi. Bir oyuncuyu kaybetmek kolay. Biz Emenike’ye 12 milyon Euro ödedik . Az buz bir rakam değil bu paralar. Bu oyuncu takımdaki en önemli 3-4 oyuncudan birisi. Taraftarın aklı selim davranması lazım , bir oyuncuyu kaybetmek kolay . Gereği var ise , lazım olqn zaten teknik kadro tarafından yapılır cezasını çeker , sonuçlarına da katlanır ama dünkü tepki gerçekten çok aşırıydı . ve yakışmadı !
Zar zor üstelik de tartışmalı bir penaltı ile alınan bu 3 puan bana geçen seneki kötü oyunla alınan 2. Haftadaki Eskişehir maçını hatırlattı. Dilerim devamı da geçen seneki gibi olur . Penaltı pozisyonu için çok şikayet edenler var. Ama yıllarıdır temas dahi olamadan kendini yere atıp penaltı hatta bazen kırmızı kart gösterip rakibi eksik bıraktıran oyuncuları olan bir güzide rakibimizin bu ağlayışları nazarımızda zerre itibar görmemektedir. Geçen seneki aleyhimize verilen kartları , verilmeyen penaltılarımızı futbol bu oyunun içinde bunlar da var diye nitelendirenler şimdi Fenerbahçe kollanıyor yorumları yapıyor ya beni en çok onlar şaşırtıyor . Hakemler ne bizim lehimize ne de aleyhimize bilerek karar vermesinler tek isteğimiz bu .
Takım inşaallah kısa sürede moral motivasyonuna kavuşur . Biz FENERBAHÇE’den geçen seneki gibi hızlı futbol oynayan , rakip sahaya oyunu yıkan , son ana kadar maçı kovalayan bir anlayış istiyoruz. Öyle oynasınlar varsın galibiyetler gelmeyiversin . Bu futbol çünkü bizi maalesef tatmin etmiyor..Daha ötesi sıkıyor . Gereken fikir ve düzen değişiklikleri yapıldığı takdirde yine NİSAN ayında gelen bir şampiyonluk işten bile değil . Fenerbahçe’nin görünen o ki bu sene en büyük rakibi yine kendisi olacak . Bekleyip göreceğiz.
