Öncelikle bir galibiyet sonrasında yazı yazmak kuşkusuz tüm Fenerbahçeli köşe yazarlarının hayalidir. Uzun bir aranın ardından gelen galibiyet Koray Şener kardeşimize armağan olsun. Mekanı cennet olsun.

Maça gelecek olursak, oynadığımız futbol bakımından geçen sene eleştirilen yerin dibine sokulan Fenerbahçe'den eksik bir şey göremedim her şey tam tamına aynı da diyebilirim. Yine topu rakibine veren ve bulduğu açıklarla bir şeyler başarmaya çalışan takım görüntüsündeyiz. Şu da bir gerçek ki Cocu'nun sürekli değiştirdiği taktik ve yanlış oyuncu seçimlerinden sonra Koeman ilaç gibi geldi. Bunu ne ben ne de bir başkası inkar edemez. Yalnız bu 2 maç bizim gözümüze perde indirmesin büyük Fenerbahçe taraftarı!

Anderlecht'in etkili olduğu pozisyonlar vardı özellikle ilk yarıda ve ikinci yarının ortalarında... Burada şans faktörü ve güzel savunma anlayışı etkili oldu dersek yanılmayız. Hücum hatlarına gelecek olursak Slimani ile kaçırılan birbirinden önemli pozisyonlar gole çevrilse belki de şu an 4-0'ı 5-0'ı kutluyorduk.

Peki bu futbol bize yeter mi? Geçen sene gözlerimizin pasını silecek bir Fenerbahçe ümit ediyorduk. Ne yazık ki böyle olmadı... Bu sene de durum bundan farksız, sebebin futbolcu kalitesinden kaynaklı olduğu aşikâr. "Bu pası nasıl veremez!" "Yahu bu şutu nasıl atamaz." "Önde baskı neden yapmıyoruz?" gibi sitemlerimiz futbolcuların basiretsizliğinin en büyük sebebidir. Valbuena kalitesi son 2 maçtır kendini gösterse de yine de takım kalitesinin arttırılması için Ali Koç, Comolli ve gözlemci ekibimize büyük işler düşmekte aksi takdirde Valbuena'nın formsuz olduğu bir maçta yine gol sorunu önümüze engel olarak çıkmaya devam edecektir.

Kurduğu korkusuz kadronun hatrı için Hollandalı çalıştırıcı 1-2 maç daha denenmeli ve gösterdiği hoca performansa göre devam edilmesinin bir hak olduğunu düşünüyor olsam da oyuncu değişikliği tercihleri bakımından kafamda acaba soruları da hakim kalıyor...
Alanyaspor karşısında takımımıza başarılar diliyorum.

UNUTMAYIN; HER ZAMAN HER YERDE EN BÜYÜK FENER!