Rüzgar yön değiştirdi ve lig maçında “Hakem skandalları ile” kaybettiğimiz maçın akabinde kupa maçını 3-0 gibi net bir skorla ve Finaldeyiz diyecek kadar garanti bir şekilde kazandık!
Ancak hemen başlar başlamaz “Futbolun katili Türk hakemleri” sözlerine mazhar olmuş Türk hakemlerine değinmekte fayda var!
Maç kaybedilir, kazanılır bu sorun değil ama hakem bahanesi gösterdiğimizde yakın çevremiz ve hatta renkdaşlarımız bize çıkıp “Yahu hakem ne yaptı, gol attın da vermedi mi? Gidip rakibin yerine gol mü attı da maçı katletti diyorsun” diye diye bir hal oldular ama bugün net bir şekilde onlarda gördü ki “Hakemin maç katletmesi için gol atması ya da golü iptal etmesine gerek yok!”
Tek tek pozisyon pozisyon saymayacağım ancak daha başlar başlamaz Mehmet Topal’ın yaptığına serbest vuruş verip Nani’nin itilmesine devam denmesi ve kornerin aut olarak verilmesi ile başladı hatalar zinciri! Ba’nın yaptığı da bence net penaltı ve sarı karttı ancak 2-1 kaybettiğimiz maçta yayıncı kuruluşun “top ayaktan çıkmadan” gösterdiği görüntüde dahi 15 cm ofsayt varken kimse o gün ofsayttan haksız gol yedi Fenerbahçe demedi! Maçın 2. Devresinde de net penaltımız verilmediğinde üstelik hakemin hemen gözü önünde verilmediğinde herkes 3 maymunu oynayıp kılıf bulmuştu hakeza! Bugün bizde mi aynısını diyelim? Gerçi öyle bir algı var ki sanki Fenerbahçe hakemler sayesinde ilerliyor! Üstelik bunu bu sene en fazla dile getiren takım Lig Tv kayıtlarına göre hakem hataları sayesinde 28 puan kazanıp şu anda lider olan takımın taraftarları! 28 puan ya 28! Zekatını Mersin takımına verseler adamlar UEFA’ya gidecekler! Yarısını çıkarsan lider takım 3. Lüğe oynayacak ama Fenerbahçe hakemlerle böyle lakırdısı bitmek bilmiyor!
Şunu dar kafanıza sokun artık ki 17 takım el ele verip “Fenerbahçe şampiyon olursa daha da güçlenir” dediğiniz için bu takım şampiyon oluyor! Siz bu takımı gaza getiriyorsunuz ve bu şekilde tavırlarınızla siz ülkedeki güzelim futbol ortamını mahvediyorsunuz!
Gel gelelim maçın hakemine! Olmadık yere fauller, olmadık yere kesilen ataklar ile futbolcularımızı hep bir yıldırma çabası! Çoğunuz es geçtiniz belki ama Fernandao ile kontraya çıktığımızda zaten sarı kartı gerektiren çekme hareketini yapan futbolcuyu, üstelik umut vadeden atağı Fernandao’yu elinden çekip düşürmesine rağmen kesip sarı kart yemesi gerekirken hakemin neden kart vermediğini halen düşünmekteyim! Aynı futbolcu dakikalar sonra “Son adam” olduğu halde kırmızı yemeyip neden sarı yediyse aynı sebep bence bunun sebebi!
Konyalı oyuncuların çıt kırıldım deyip düşmeleri ve sonrasında verilen fauller, Mehmet Topal’ın yediği sarı kart ve diğer çıkan çıkmayan pek çok kartlar aslında hakemlerin nasıl maç katlettiklerini gösteriyor ama 3-0 galip kapattığımız halde konuşayım da sonra yenilgi bahanesi sanmasınlar istiyorum!
Aleni olarak bir takıma 28 puan hediye ediliyorsa kimse başka takımlara bakmasın ve kimse hakemler iyi yönetim sergiliyor demesin! Her takıma benzer hatalar olur anlarım ancak 28 puanı bu sayede alanlara tek bir sözüm var; “Şike kumpası sürecinde, kazandığınız kupayı geri iade etmiştiniz ya” hani, işte o olay çok yakında sizin başınıza öyle patlayacak ki bu yıl 28 değil 56 puan da hediye edilse ne olacağını göreceğiz!
MAÇA GELİRSEK;
Akılalmaz derecede kafasını “Çin’den alıp Fenerbahçe’ye vermiş” bir Nani ve maestro gibi takımı için oynayan Nani ve bildiğimiz Volkan Şen-Alper desteği ile skor 2-0 olmuştu. Ancak Nani’nin akıllara zarar golünden ziyade bugünkü pozitif futbolu ve takıma katkısı gerçekten beni çok memnun etti. Sene başında arkadaş sohbetinde dediğim Nani 10 numara pozisyonunda oynasa nasıl olur sözlerimi bence çok iyi cevapladı. Diego’nun o topu alıp 7 kez kendi etrafında dönmesinin yavaşlığı ortadan kalkınca takım çok daha fazla atak yakaladı. Üstelik Fernandao’ya attığı kilit pas gibi nice pasları da oldu ve daha da olacağa benziyor. Nani’yi ayrı bir tebrik ediyorum ve şunu belirtmek istiyorum, bugün takımda kötü ya da vasat hiç kimse yoktu. Açıkçası ilk gol şapkadan çıkan tavşandı, 2. Golde ise hem şans hem beceri vardı fakat 3. Gol tam bir klas işi var tam bir Van Persie-Nani işiydi. Ben gollere bu gözle bakıp daha bir mutlu oluyorum ancak şunu da söylemekte fayda var; Pereira’nın “ALLAH’ını seven savunma yapsın” taktiğinde biraz cesaret ile oynandığında skorun kötü görünülen günde dahi 3-0 olması sevindirici. İşte bu takıma biraz da bu lazımdı.
Takımın ortadan gidemediği hücum hattına, kanatlardan gitmesi bence abes bir durum değil, ayrıca kontrataktan yıllardır gol atamayan takımımızın bu silahı kullanması da ayrı bir güzellik. Umarım kalan 5 maçta hakemlerimiz daha dikkatli maç yönetirler ve kafalarda herhangi bir şey olmadan sezon Fenerbahçe şampiyonluğu ile sonuçlanır.
Aziz Yıldırım’ın konuşmalarına da pek değinmek istemiyorum açıkçası bir önceki yazımda biraz sitemim vardı fakat bu konuyu sezon sonu konuşmam daha hayırlı olacak diye düşünüyorum. Gökhan Gönül, Mehmet Topal ve Caner ile de önümüzdeki hafta yönetimin görüşeceği haberini herkese duyurmak isterim. Herkesin hakkında hayırlısı olsun…
Bir sonraki maçta uzun uzun görüşmek ümidiyle…
by Serkan Acar
