Kadıköy'de görünenden çok daha zor bir maçı hem taraftarının, hem oyuncularının, hemde hocasının DERSLİK performansıyla kolaya çevirdi Fenerbahçe.
İlk paragrafım takıma; maça o kadar iyi motive olmuş ki takım, sanki hiç yorulmayacakmış gibi rakibe her alanda bastılar, her topa ayak uzattılar, ikili mücadeleden kaçmadılar. Rakip bir saniye bile nefes alamadı. Maçın yıldızı kuşkusuz Gökhan Gönül'dü fakat diğer oyunculardan bahsetmemek haksızlık olur. Mesela 2 gol atan Josef, İçeriye attığı her orta teklike olan Caner, gol atamasa bile zekasıyla birçok işi çözen Persie, Volkan, Topal, Ozan... diye bu liste uzar gider. Takımın mücadelesinin etkisini anlatacak en güzel örnek Lokomotiv Moskova antrönörüydü. Fenerbahçe öyle bir maç oynadı ki,rakip antranör yerinden bile kalkamadı ve oturup Fenerbahçe'nin şovunu izledi.
İkinci ve en uzun paragrafım Pereira'ya; muhtemelen kimse şuan ondan bahsetmeyecek, hatta Persie'yi oyundan çıkardığı için kızanlar olacak fakat hoca için tek kelimeyle müthiş bir akşamdı. Bi kere maç öncesi takımı çok iyi hazırlamıştı hem mental hem fiziki yönden. Ozan Tufan'ın bahsettiği o motive etme kabiliyetini net şekilde gördük bugün. Takımını maça öyle bir motive etmiş ki herkes rakibi ısıracak gibi çıktı sahaya. Öte yandan maç için planı da kusursuzdu hocanın. Rus ekibi baskılı değil de, topu rakibe verip hızlı hücumlarla gol arayan bir yapıya sahip. Pereira'da top dolaştırarak ve ortadan hücum ederek rakibi delemeyeceğini anlamıştı ve her hücumda topu kenarda iki beki Gökhan ve Caner'le buluşturarak orta yapmalarını istedi. Zaten ilk golün asistini Gökhan ikinci golün asistini de Caner yaptı. Rakibi savunmak içinse üçlü orta sahasının enerjisini kullandı hoca. Topal, Josef ve Ozan top rakibe geçer geçmez baskıya başladılar ve bu da rakibin çıkarken top kaptırmasını sağladı. Yani Pereira'nın planı kusursuz işledi.
Son paragrafımda o büyük taraftara; maç öncesi bazı medya maymunları taraftarı provake etmeye çalıştı. Bi kısım Fenerbahçe'yi kötüleyerek taraftarın heyecanını ve maça olan ilgiyi azaltmaya çalışırken, diğer kısım maça gidecek olanların Siyasi protesto yapması yönünde teşvikte bulundu. Ama bu tahrik ve oyunların hiçbirine kanmayan taraftar; hem stadı doldurdu, hemde 90 dakika boyunca aynı coşku, aynı heyecan ve hırsla Fenerbahçe'yi itti. Hepsinin ağzına sağlık. Son söz; Avrupa'da son yıllarda bu kadar rakibini ezen bir Türk takımı performansı izlememiştik. Bu oyun Fenerbahçe için Avrupa'da en doğru oyun ve bu oyunu sürdürebilirse Fenerbahçe, Avrupa'da gidebileceği yerlerin sınırı yok. Yukarıda saydığım 3 paragraf bu seviyede kalmayı başarırsa sene sonunda herkesin yüzünü güldürecektir Fenerbahçe...
by Serkan Acar
