Olaylı günler geçirdiğimiz ve bazılarının telefonla joker kullanıp kafalarına göre kural değişikliği yaptıkları ve Spor Toto Süper Lig’i bir bilgisayar oyunu yönetir gibi yönettikleri şu günlerde dün yoğun kardan dolayı iptal et(tir)ilen maç sonrasında bugün de aslında bu maçın tatil olması lazımdı. Çünkü sahada böyle beyaz beyaz çizgiler var. Gerçi ben emindim kar da olsa boran da olsa tipi de olsa bu maç oynanırdı zira federasyon başkanı eski Fenerbahçeli değil. Gerçi olanları da gördük! Daha hala 45 Milyon Euro borçlarını ödemediler mesela…

TAKIMDA BİR BELADIR HAKİM!

Bu nedir kardeşim böyle ya? O sakatlanıyor o grip oluyor o hastalanıyor. Ama futbolun cilvesi bu ve Benfica maçı zamanında böyle bir kadro yapısı olsa zaten o kupa gelirdi ancak olacağı böyle, yapacak bir şey yok. Zaten Bruno Alves kart cezalısı, Ba’da Türkiye Kupası mağduru, derken Hasan Ali eklendi, Diego eklendi. Fakat şu da net bir şekilde ortaya çıktı ki bu takımın kadrosu “Gerçekten Geniş”.

MAÇA BAŞLAYAN 11!

Van Persie hariç herkesin beklediği 11 zaten bu idi. Formda Van Persie’nin ilk 11’de olmayışı tüm taraftarlarda şaşkınlığa sebep oldu. Açıkçası saha zemini futbolcu seçimini etkiliyor sözlerine ben katılmıyorum. O zaman oynamasın Van Persie “Hiçbir deplasmanda!”. Bu ligde bizim sahamızda dahil hangi saha halı gibi? Fakat Fernandao’yu seçme sebebi bence hava toplarını stop etmesi ve takımı önde tutmak gibi geliyor bana. Bir nevi doğru da bir seçim çünkü bu oyun yapısında 1-0 öne geçilip oyuna Van Persie girdiği anda boşalan savunmaya zor anlar yaşatacaktır.

Fenerbahçe bugün yine sahada üstündü, bekler hücuma katkı yaptılar hemde stoperler de oyunu güzel açtılar. Caner biraz tutukluğunu yense bugün kesinlikle asist yapacaktır fakat olmuyor. Ailevi sorunları da buna etkendir eminim.

Ozan bence bugün gerçekten de 11’i hak edecek kadar, benim bundan önceki yazılarıma kızarcasına oynuyor. Hep diyordum ya “Şimdi anladınız mı Ozan neden 11’de oynamıyor?” sözlerime cevap verdi. Al abi istersem böyle oynarım ama zaman lazım, dedi. Bende ona hak verdiğimi belirttim zaten.

Nani ve Markovic çok istekli ve Volkan Şen, Alper bugün zor oyuna gireceğe benziyor. Ancak Ozan mental olarak yorulursa Nani’yi 10 numara pozisyonuna çekip Alper’i oyuna alacaktır diye düşünüyorum.

GELELİM PENALTI VE SARI KARTLARA!

Açık konuşmak gerekirse verilmeyen penaltı ne kadar penaltı ise verilen de o kadar penaltı! Evirip kıvırmaya, laf ebeliği yapmaya lüzum yok. Oyuncu ceza sahasına girmiş, topu karşılamışsın, kendi kontrolündeki topa koşmak istiyor, ayağını iki ayağının arasına sokup kilitliyorsun. Bu da ceza sahası içinde. Yani karşılığı net penaltı. Bu penaltıyı vermese bu sefer maçtan sonra eleştirilecekti “Daha nasıl penaltı olacak?” diye. Yahu Emre Güngör, sen yılların futbolcususun, bu hareketini orta sahada yap ayaklarını kilitle rakibinin, karşılığı faul olmayacak mı? Asıl Cumartesi günkü 2 penaltıyı konuşun CESARETİNİZ VARSA! Haysiyetiniz ve az biraz ALLAH’a inancınız varsa! Hatta yetmez git 2. Golde savunma oyuncusunun hücum oyuncusuna müdahale etmesi gerekirken başka yöne gitmesini konuşun! Takımı kontraatağa çıkarken o hani “Dürüstlük” diye geçinen okan buruk’un “Aman 6s takımı toparlansın, yoksa adil olmaz” dercesine topu oyuncusuna vermemesini konuşun!

Siz önce delikanlı gibi çıkıp “Fenerbahçe son 4 sezonda 16 penaltı kullandırken 6s takımından Selçuk İnan’ın 4 senede 18 penaltı golü var” deyip onu konuşun! 4 Yıldır bir yerlerden bir el “Fenerbahçe’ye zorda kalmadıkça, 2. Yi hak etmedikçe penaltı vermeyin” diyor sanki! Biz neleri gördük neleri de işte biz bir maçta 2 penaltı kazanınca şike, üstelik ikisi de haklı olsa dahi, oysa başka takımlar 2 tane üfürük penaltı kazansa “Şahane oynuyorlar, Toparlıyorlar” oluyor!

Gaziantepspor maçında sizler bağırmadınız mı “Caner rakibinin ayağını kilitledi, bunun cezası sarı kart” diye? Hadi geçtim bunu, Fernandao’nun şutunda kaleye giden topu kesen oyuncunun yaptığı ne? Bizim ilk penaltımız verilmedi ama bu kadar yaygara çıkarmadık fakat siz çıkaracaksınız!

İKİNCİ YARI NE OLACAK?

Ne olacağı malum, Eskişehir takımı açılacak ve ilk 10 dakika ölümüne futbol oynayacak. Özellikle hakeme tepki gösterecekler ve bu dakikalarda sakinliğimizi korursak yanlış görmediysem 4 sarı kartlı oyuncu bu sinirle gittikçe kırmızı kart görecekler ve oyun daha da kolay olacaktır. Fakat olurda ilk 10 dakika golü kalemizde görürsek, onu çıkarmak da çok zor olur!

VE MAÇ SONU “YİNE KAZANDIK 3-0”

-3 Gol atamıyor bu takım!

-Deplasmanlarda hiçbir şey yapmıyor bu takım!

-Pereira’nın ki saman alevi!

-Bu takımda Diego’da olmasa gol atamazlar!

Miş miş miş de muş muş muş!

İkinci yarı başladı ve dakika 55’e kadar heyecandan öldüm öldüm dirildim aman golü yemeyelim diye. Çünkü bir gol yesek reaksiyon olarak Eshişehir takımı maça tutunur ve belki de maçı çevirirdi. Ancak o an imdada kırmızı kart yetişti. İlk başlarda anlamadık ama şöyle anlatayım size (Benim hakem hocam Galip Bitigen ile özel de konuştuğumuz bir konu);

Eskişehirli oyuncunun amacı topa değil, rakibe girmek. Yani hakem niyetini seziyor ve topa önden müdahale yerine ayağa direkt olarak müdahaleye yelteniyor fakat başaramıyor. Mehmet Topal ise aslında rakibinden kurtulmak yerine rakibinin topu alacağını görüp faul yapmış gibi değer görüyor hakem tarafından. Bu yüzden Mehmet Topal’a sarı kart, Eskişehirli oyuncuya direkt kırmızı kart! Bence yanlış ötesi bir karar! Ama sonucunda yine Eskişehirli oyuncu kırmızı görürdü çünkü ilk yarıdan kartı vardı. Gerçi lk yarı kartı alırken dudağına bakın “Ne çocuğu” diyor hakeme!!! Rezalet orada başladı aslında! Orada direkt atsa idi bunalr yaşanmazdı!

Pozisyonda olması gereken de şu; Eskişehirli oyuncu sert girdi diye en fazla sarı kart verilir (niyete göre ise) ve Mehmet Topal’a da sarı kart verilir. Ancak ikisi de kırmızıyı hak etmedi. İlk yarıda Nani’nin baldırlarına tabanla basan oyuncuya kart verildi mi? Verilmesi gerekir miydi? HAYIR! Çünkü oyuncunun amacı rakibe sert girmek ya da sakatlamak değil. İşte Topal’ın ki de aynı. Fakat rakibe ben olsam kart da vermezdim. Çünkü niyeti belli edecek bir şey yapmadı ki? Topa da müdahalesi var. Fakat dediğim gibi oyuncu ilk yarı atılmalı idi!

KADLEC’İN POZİSYONU SARI KART + PENALTI!

Kadlec’in ceza sahamız içinde topu uzaklaştırırken sağ eli ile rakibe attığı tokat da bence net penaltı ve sarı kart. Çünkü bu hareketi orta sahada da yapsa, forvette de yapsa sarı kart yer ve rakip serbest  atış kullanır. Hakem bunu da atladı!

BEN BÖYLE YÖNETİM İSTEMİYORUM!

Bakın kardeşim Fernandao şut çektiğinde kıdemli yan hakem, çizgi hakemi net görüyor! Susacaksanız o parayı niye alıyorsunuz? Görmeyecekseniz niye maç yönetiyorsunuz? Üstelik saatte 200 km hızla çekilmedi ki o şut! Ben bunda kasıt ararım kim ne derse desin! Orta hakemin açısı pek müsait değil dikkat ederseniz, gerek de yok! Yanda 2 tane hakem süs için durmuyor orada! Verilse o penaltı kim itiraz edecekti koca ülkede? YANLIŞ 1 bu oldu ve kritik bir hata idi!

Kazandığımız penaltı net penaltı! Orada hakem dik durup olayı net anlatmalı idi fakat bundan ziyade penaltıyı yaptıran Eski 6s’li oyuncu kaç saniye boyunca hakemi alkışlıyor. Art niyetli olsa yad a FENERBAHÇELİ Olsa o an çift sarıdan atar böylece Eskişehir’i mahvederdi! Ama etmedi, sabretti. O pozisyonda sarı kart yiyenlere verdiği kartlarda haklı. Bence yanlışı Emre’ye kırmızı vermemekti ama sorsan kimse kabul etmez!

Nani’nin bacak arası faulü ve sonrasını es geçmesi de yanlıştı ama basit bir pozisyon. Tamam rakip sonra Nani’ye basıyor ancak yemeyelim birbirimizi orada karta falan gerek yok!

Kadlec’in pozisyona sarı kart ve penaltı vermeli idi.

Volkan Şen’in direğe vurması nasıl bir saçmalık? Nasıl bir mantık? Yahu ne oluyor? Sarı kart sonuna kadar haklı idi keşke kırmızı verse idi de bir daha yapmasa idi!

Genel itibarı ile de bence hataları skora etki etti ama Fenerbahçe aleyhine hatayı yapmasa maç bu kadar konuşulmazdı. İlk penaltıyı verse maç bu kadar gerilmezdi. Emre’yi atsa ya da kırmızı ile atılan oyuncu küfrederken atsa böyle olmazdı!

24 Saat Futbol