Warning: Undefined array key "kaynaklink" in /customers/b/8/f/fenerkolik.org/httpd.www/yazi1.php on line 9
Maç öncesi ortaya konan istatistiki veriler aslında maçı Fenerbahçe’nin kazanacağını gösteriyordu. Rakip son 7 maçta galip gelememiş, Fenerbahçemiz ise son 15 resmi maçta hiç kaybetmedi, Nani ligde gole en çok katkı yapan oyuncumuz (6 gol 4 asist), Robin Van Persie gollerinin çoğunu deplasmanda kaydetti ( 6 golün 5 i deplasmanda), rakip hiç kırmızı kart görmedi bu yıl ligde (eminim yine görmezler).
İLK 45 DAKİKA SONUCU 1-0 AMA BUNA DA ŞÜKÜR!
Hayatımda ilk kez bu kadar üstün bir oyun ama bir o kadar da keyifsiz bir maç izledim! Topla oynamada %70-30 öndeyiz, şutlarda, paslarda belki 2 ye belki 3 e katladık rakibi ama oyun keyifsiz! Rakip “Aman biz sahamızda duralım, kontradan atarsak atalım yoksa dokunmayalım” mantığı ile sahada, Pereira ise bunun farkında ve kontraya çıkma niyeti olan takımların kanatlarının zayıflayacağı bilincinde. Buna karşılık da Markovic’i ve Nani’yi kanatlara koyup etkili oldu.Zaten Gökhan Gönül diye bir olay var, Hasan Ali de işini en iyi şekilde yapıp Caner’i yedek bırakıyor.
Açıkçası rakip bugün ne ileri çıkıyor ne de hücuma çıkalım fikrinde ama top ayaklarına geçti mi dikkatle bakılırsa 5 kişiyle kontraya çıkıyorlar! Üstelik bu kontrayı yakaladıkları pek çok pozisyonda tam olarak 5 kişi ile karşılayan bir Fenerbahçe var sahada. Açıkçası rakip az becerikli olsa ya da biraz daha hızlı oyunculara sahip olsa bugün çok değişik bir maç olurdu.
Rakibi bugün kontraya iten sebepler;
-Fenerbahçe mecbur kazanmaya,
-Fenerbahçe kanatlardan gelecek özellikle Markovic ve Gökhan Gönül ile,
-Fenerbahçe’yi sahamızda kabul eder ve rahat pas yaptırırsak Diego, Nani, Fernandao, Josep, Markovic ilerde kalır ve 5 e 5 yakalarız,
-Uzaktan şut çekmiyorlar nasıl olsa, ceza sahamıza yaklaştıklarında da sert bir savunma ile karşılarız,
-Fenerbahçe’de Robin Van Persie zaten hızlı ve etkili değil, Fernandao ise bu aralar agresif ve belki işe yaramaz bu yüzden golü yemez ikinci yarı böyle devam edersek olası değişiklik ve takım içi huzursuzluk olacaktır vs.
Bu kadar düşüncelerin içinde Pereira takımı “Şampiyonlar Ligi kıvamında” oynatıyor. Çok etkili miyiz, HAYIR! Çok mu iyiyiz, HAYIR! Ama çok doğru işler yapıyoruz. Zamanında Milan olsun Juventus olsun ülkemize gelip, sahada varlığı yokluğu belirsiz olup, 3-4 atıp nasıl gidiyorlardı onu anlatan bir oyun var sahada! Biz yıllarca kendi penceremizden baktık ve hep “İyi oynadık ama şans adamların yanındaydı” dedik. Oysa “Şans her daim iyilerin yanında yer alır.” Bugün de sahada iyi olan ve kazanmayı daha çok arzulayan bir Fenerbahçe var ve etkili bir pozisyon başlatıp golü de bulduk. Bunun şansla vs alakası yok!
Rakip kapanıyor, açmak için ya şut lazım ya da rakibin hataları lazımken sabırlı oynayıp, çoğu zaman kendi sahamızda paslaşmalar ile bir nevi “rakibi uyuttuk” ve tam bu uyuma anında şapkadan önce Gökhan sonra Diego sonra Markovic ve son olarak çıkması gerektiği yerde Fernandao çıktı.
Kanatlarda Nani ve Markovic’i agresif şekilde karşılayan gençlerbirliği oyuncularına hakemin de yüksek müsaadesi ile oyunda biraz agresifleştilerse de yapması gerekenleri yaptılar. Bugün Josep ve Fernandao gerçekten kaçak ama iyi oynuyorlar. Josep pek çok atağı başlangıcında kesiyor, Fernandao hava toplarını istediği yerlere indiriyor ve rakibin oyun kurmasını engellemeye çalışıyorlar.
Diego ve Nani tahriklere kapılmamalı ve işlerini yapmalı dediğim zamanlarda çok şükür Nani amiyane tabirle “gaza gelmedi”. Markovic’in gol atmasını çok istiyordum ve gerçekten de kendisini göstermesini dört gözle bekliyordum ancak öyle bir asist yaptı ki bence golden daha etkili idi.
İKİNCİ YARI BAŞLIYOR
Bence ikinci yarı Nani’nin nabzına göre değişiklik olmaz. Olsa da bu saatten sonra Volkan Şen oyuna dahil olur ve skor bu şekilde devam ederse 75 li dakikalarda skoru tutmak için Ozan’ın girebileceği fikrindeyim. Aynı şekilde bu dakikalarda da Fernandao’nun yerine Van Persie girer gibi.
Akılcıl olmak gerekirse ikinci yarı oyuna aynen devam edilmeli fakat bu sefer hücuma sülalecek gitme hatasından vazgeçilmeli. İstediğimizi almış haldeyiz ve olurda 2. Golü hele hele 60 a kadar bulursak rakibin çok daha büyük hatalar yapacağını düşünüyorum.
MAÇ BİTTİ VE YİNE KAZANDIK!
Aslında öncesinde dediğim şeyler bir nebze de olsa yapıldı fakat bir sitemde bulunmak istiyorum “Biz dünyaca ünlü yıldızları burada DÖVÜN diye mi getiriyoruz?”
Yahu maç boyu Nani’ye küfrediliyor, sövüyorlar bildiğin. Yuhalama falan değil bu bambaşka bir şey. Sorsan Nani sertlik yaptı sarıyı hak etti falan diyecekler ama size enteresan bir şey söyleyeyim “Nani’ye yapılan fauller içinde sadece 2 tanesine düdük çalındı!”
Yani koca maç boyunca Nani’yi DÖVDÜLER ama bunlardan sadece 2 tanesine faul dendi!
Kazandık, iyi hoş, ikinci yarı rölantide tuttuk, rakip kalemize gelmeye çalıştı engelledik, bir pozisyonda gelişine vurdurduk auta gitti, o olmasa pozisyon da vermedik sayılır ve maç bitti. Değişiklikler oldu lay lay lom lay lay lom…
YETER ARTIK! OYUNCUYA NE YAPILIRSA KART VERİLECEK?
Nani’ye ne yapılırsa rakip sarı kart görecek? İlk yarı Markovic topu perdeliyor hakem faul veriyor, ikinci yarı aynısının dirsek kullanınanı yani Nani’ye dirseği vurup top alıyorlar ama karar devam! Dirsek olursa faul değil ama topu kontrolü altına alırsa faul!
Diego’ya yapılan faulleri sayın ya maçın tekrarını izleyecek olan varsa, Nani’ye yapılanları sayın. Bir de utanmadan yayıncı kuruluş spikerleri “Fenerbahçe daha sert oynuyor faullerde 16 ya 11 üstünler” diyorlar utanmadan! Yahu Fenerbahçe’ye hangi faul çalınıyor? Hangi penaltısı veriliyor? Hangi rakip kırmızıyı hak etmişken veriliyor? Yönetin dürüst şekilde sonra sayın bakalım…
Fernandao bugün kafa topuna çıkıyor rakibi kambura yatıyor, pozisyona girmesini engelliyor. Daha nasıl penaltı olacak? Bu hareketlerin onda biri rakiplerimze yapıldı mı anında penaltı çalınıyor! Sitemim buna!
Maçı kazanmış olabiliriz ancak artık bu sitemlerimi birilerinin duyması lazım! Bileğimize basılıyor, tekme yiyoruz, kasığımıza basılıyor, tokat yiyoruz, dirsek yiyoruz ama en ufak bir hamlede oyuncularımız anında oyundan atılıyor! YETER ARTIK!
Durum böyle iken ben birkaç konuya değinmek istiyorum;
BURSASPOR TARAFTARI BJK’YI AFFETMEDİ!
Yıllar önce ligden düşmelerine sebep olan Bjk takımını Bursaspor taraftarı hiç sevmedi! Neler yapıldı bu düşmanlık bitsin diye ama olmadı. Bursaspor’un şampiyon olduğu maçın haftasında bjk lı 9 oyuncu aynı hafta içinde sakatlandı, yetmez gibi maç başladı ve tıngır mıngır bir gol yedi bjk kalecisi rüştü, sonrasında ise şanssız bir şekilde kendi kalelerine gol atarak Bursaspor’un 2-1 maçı kazanmasına sebep oldular ama yine de düşmanlık bitmedi. Bu kadar şanssızlığın işlerine yarayıp şampiyon olmasına rağmen affetmediler!
AKİHSAR TAKIMI BİZİ VE BJK’YI SEVMEZ!
Ya da Akhisarspor bizden ve Bjk’dan yıllardır nefret ediyor, sebep olmadığı halde. Bizimle oynadıkları maçlarda ölümüne futbol oynayıp, ellerinden geleni yapıp, 3 atsalar 4. Yü arayacak kadar kinliler bize karşı ama bugün onlarda çok şanssız! Özellikle kalecinin yediği “İlk 3 gol” çok basit kaleci hatalarından kaynaklandı. Yani böyle hatalar futbolda mevcut her daim ama benim kızdığım “Bu hatalar bize karşı olunca, bizim maçta olunca şike, şaibe, kaleciyi satın aldılar” oluyorken kendilerine karşı olunca neden “Hata” olarak değerlendiriliyor? Yani eğer aynı mantıkla bakarsak kaleci çok net bir şike yaptı bu maçta ve Güray adlı bir oyuncu var o da maçta hiçbir varlık gösteremedi. Orta açacağı yerde pas verdi, pas vereceği yerde topla saçmaladı vs ama bunların hiçbirine “şike” demem de diyemem de. Çünkü benim inandığım YARATICI, iftira atanı dinden dahi çıkartıyor ve müslüman bunu yapmaz diyor!!!
Neyse konu dağılmasın; Biz neden Gençlerbirliği takımına karşı “Düşmanlık” beslemiyoruz? Geçen yıl onlar bizim 5 puanımızı çalmadılar mı? Bizimle oynadıkları maç öncesinde başkanları çıkıp “Varımızı yoğumuzu sergileyip 6s için çalışacağız” demedi mi? Aynı başkanları 6s ile olan maçlarında oyuncuları ile toplantı yaptı ve kaleci ferhat şınayder’in kaleye gönderdiği şutta “önce topu yakalamak için uzanıp sonra birden tiki gereği elini geri çekmedi mi?” üstelik bu hareket bizim maçta olsa “Şike,şaibe” diyecek olan herkes “Kaleci hep böyle hatalı goller yiyor” diye sözü çevirmedi mi? Sivasspor ile şampiyonluk maçımızda Korcan hatalı gol yiyiynce “şike” ama aynı maçta Volkan da aynı kalede hatalı gol yiyince “kaleci hatası” demediler mi? Benim diyeceğim o ki “bu gençlerbirliği takımı bizim rakibimiz değil ancak düşmanımızdır ve oyuncularımız buna göre her yıl bu gerçeği duya duya maça hazırlansın!”
Hani öldürelim onları, affetmeyelim demiyorum yanlış anlaşılmasın ama rakibimiz ile oynayacağımız her maçta full konsantrasyon ile rakibin bize ne gibi zararlarının dokunduğunu bilerek her maçı çok ama çok ciddiye alalım istiyorum. Hepsi bu…
OZAN TUFAN VARKEN DİEGO’YA GEREK VAR MI?
Diego, UEFA maçında yaptığı akılalmaz hareketten sonra hem gözümden hem de kalbimden düştü sizlerde olduğu gibi! Malumunuz o ki Diego’nun o hareketinden sonra hep birlikte yaptığı doğruları ve yanlışları dile getirmeye başlamıştık. Fakat söyleyeceklerimi tam okuyup sonuna kadar yorumlarımı okumanızı tavsiye ederim!
-Diego topu aldığında kendi etrafında bir dönüş yapıyor ve bu da el freni vazifesi görüyor.
-Alex de aynı mevkii de oynuyordu ama sezon boyu en az 20 gole katkısı vardı ama Diego bu sezon kaç gole katkıda bulundu? Yani kaç gol attı kaç asisti var?
-Saçma sapan presler yapıp gereksiz yerde sarı kart görmesi de büyük bir hata.
-Takıma liderlik edemiyor ve takıma yön veremiyor.
-Bilmem katılır mısınız ama kendini Nani ve Robin Van Persie’nin gölgesinde görüyor ve eski günlerine dönüp takıma katkı sağlamak yerine gün geçtikçe futbol olarak geriye gidiyor.
-Arkasında 2 tane ön libero dururken (Topal-Josep), ne ileri açılıp risk alıyor ne de oyunu yarabiliyor…
Fakat bu kadar eksikliğe rağmen olumlu yönleri de çok fazla! Rakibe önlem aldırıyor, orta sahaların pres özelliklerini kendine çekip rakiplere pek çok kart görmelerine sebep oluyor ve kim ne derse desin bugün Avrupadan böyle bir oyuncu, böyle kariyerli bir isim takıma gelecek olsa “Bonservisi en kötü ihtimalle 20 Milyon Euro” olur ve lige alışması, takıma alışması derken 2 ay da verim alamayız! İster bana kızın, ister saydırın ama Diego’nun 1 hatasına, basının bu kadar gazına gelip böyle büyük tepkiler ortaya koymayalım! Tamam Mesut Özil ismi Diego ismine bakarak gerçekten daha etkili bir isim ama emin olun Mesut Özil şu lige, şu takıma gelse 25 Milyon Euro veririz, lige geldiği belki 2. Hafta sakatlanır ve 3 hafta sahada olmaz! Malum ligimizde “yıldız” oyuncuları çok seviyorlar! Özellikle Fenerbahçe’nin getirdiği tüm yıldız oyuncuları hem hakemler çok seviyor (ısınmasına dahi izin vermiyor ama başka takım oyuncuları yan hakemin görev yerine maçı izlerken öylece o da onları izliyor), hem medya hem de diğer takım taraftarları nasıl da sahipleniyor (Stoch 6s’de, Nani 6s’de, Alper Potuk 6s’de, Van Persie 6s’de, Fenerbahçe Roberto Carlos’un ancak posterini satın alır vs) işte o yüzden bu ligde yıldız isimler böylesi seviliyor…
Ozan varken Diego neden oynuyor diyenler de var. Arkadaşlar yapmayın gözünüzü seveyim, Salih Uçan şu takımda olsa sözünüze bir nebze katılırdım ancak Ozan’ın “Ayakları titriyor” her maç dikkat etmiyor musunuz? Daha çocuk heyecanını tam manasıyla atamadı ve açıkçası kendini daha kanıtlayamadı. Biraz daha zaman gerek ve bir de Ozan ile Diego aynı tip oyuncular değil! Ozan daha çok defansif oynayan bir oyuncu. Öyle driplingleri, kontraya çıkışları etkili olsa da onun da Diego’dan pek fazla artısı yok. Üstelik bir de tecrübesizliği onu çok daha kolay yem edebilir herkese karşı. Yani Ozan bir hata işleyip kırmızı yese eminim tepkiler çok ağır olur. Ama inanıyorum ki Ozan Tufan bu takımın “vazgeçilmezi” olacaktır bir müddet sonra!