Aslında 3 yıldır Avrupa’da olmamanın sıkıntısı bir yana bu sezondan önceki son 3 yıldır Türkiye liginde oynadığımız dengeli, bol pasa dayalı, topa daha çok sahip olduğumuz oyun anlayışı ligimizde özellikle Anadolu takımları ile oynadığımız maçlarda bize handikap olarak yansısa da DERBY’lerdeki uzak ara üstünlüğümüz aşikardı ve o sistemle AVRUPA’da başarılı olmak mümkündü .Tıpkı AYKUT KOCAMAN yönetiminde şu an elimizdeki kadroya nispeten oldukça zayıf o takımla UEFA AVRUPA LİGİ finalini kıl payı kaçırdığımızı düşünürsek .
Bu sene Shaktar ,Molde ve Celtic hatta Beşiktaş mücadeleleri de gösterdi ki geçen senelerdeki maçı tutan , zor gol yiyen FENERBAHÇE artık yok . Kornerlerdeki zaafiyet , defanstaki problemler , orta sahanın daha kolay geçilebilir olması , skor üstünlüğü yakalandığındaki maçı pas oyununa çevirip kendimiz yönlendirme becerimizin bitişi bu seneki bu skorların aslında esas nedeni .
Peki hiç mi artımız yok .Aslında oyun olarak evet hiç bir artımız yok. Taraftarı yanıltan bu seneki yıldız isimlerin çokluğu ve bu yıldızların oyundaki artıları , extra oyunları , asistleri ve golleri .Geçen sene bol pozisyona girip bolca gol kaçıran FENERBAHÇE bu sene en azından gol yüzdesi ve hücumda becerisi daha yüksek oyunculardan kurulu.
Uzun lafın kısası PEREIRA ateşle oynamaya devam ediyor.Dün zaten kaleye FABIANO ‘yu koyarak Avrupa’yı kafasında 2.plana attığını belgelemiş oldu.Halbuki bu ülkenin de bu ülkenin takımlarının ve taraftarlarının da AVRUPA’da başarıya aç olduğunu birileri bu PORTEKİZ’liye anlatsın .
Maça zihnen 43’de defansın hediyesi olan bir gol ile başladı FENERBAHÇE.Ondan öncesi adeta 11 hayalet izledik sahada.Celtic Park’ta ne defans ne de hücum yapamayan acemi bir takım vardı. Fakat 2 farklı üstünlüğün en kötü yanı ilk yarı sonu yenilen bir goldür gerçeği yine ortaya çıktı ve soyunma odasına umutla giren taraf FENERBAHÇE oldu .Eğri gemi doğru sefer misali belki de takımın en çok ümit beklenen oyuncusu VOLKAN ŞEN sakatlanınca oyuna giren FERNANDAO hem kendisini , hem takımı , hem de teknik direktörü kurtaran bir performansa imza atarak dün maçın kahramanı oldu .
2. yarıda özellikle 45-75 arası Barcelona veya Real Madridvari bir baskı ile oyunu tek kaleye çevirirken uzunca bir süre Fabiano ekrana girmedi . İşte o dakikalarda erken bulunan beraberlik golü sonrası bir 3. gol bulunsa idi GLASGOW ZAFERİ futbol tarihimizdeki en önemli geri dönüşlerden biri olarak kayıtlara geçecekti . 75.dakikada her ne kadar inkar etse de 1 puanın bize yeteceğini düşünüp BA’yı oyuna alıp 3-5-2 ye dönen PEREIRA son dakikalara dek 2.yarı kalemizi unutan rakibe galibiyet için de şans vermiş oldu . Ama maç 2-2 biterken , sevineceğimiz 2 nokta vardı .Birincisi 2-0 geriden gelip maçı çevirmek , ikincisi de MOLDE-AJAX maçIndan gelen 1-1 beraberlik haberi . Şimdi AJAX maçını kazanmaktan başka çaremiz yok . Sene başı gazı seven spor yazarlarınca Şampiyonlar Liginde büyük işler yapacağı konuşulan, elendikten sonra da UEFA Avrupa Ligini kazanacağı öngörülen bu takımı şimdi yerden yere vuranlar da yine bizzat o kişiler .
Dünkü maç sonrası şu gerçekler artık konuşulmak zorunda .
Defansta stoperlerimiz Alves,Kjaer,Kadlec,Ba’dan herhangi birisine asla itimadım kalmadı . Devre arasına dek mecbur bu isimlerle yola devam edeceğiz ama savunmaya Alves’in yerine klas ve tecrübeli bir isim alınması şart hatta zaruri . Pereira bindiği dalı kesmeyi seven bir hoca , şu ana dek dal oldukça kalın çıktı ki hala kesmeye devam ediyor .Sonuçta ya gerçeklere dönecek ya da bu oyun anlayışı ile Portekiz’e erken dönecek .
Uzun lafın kısası , kabuslar görerek geçirdiğimiz ilk 43 dakika sonrası alınan skor her şeye rağmen fevkalade .
Not : Tribünlerde yüzlerce taraftarımızı kafalarında asker kepleri ellerinde Türk Bayrakları ile görmek muhteşemdi.