Futbolda rakamların çok önemi olmaz derler . İyi takım hangi dizilişle oynarsa oynasın takım iyi ise kazanır derler.Derler de derler . Lakin bir takımın yıllardır oynadığı sistemden vazgeçip bir ande yeni br sisteme adapte olması zaman alır hatta bazen koca bir sezon alır .İşte bu tartışmanın gölgesinde kalan bir maç izledik dün akşam Şükrü Saraçoğlu’nda . 4-4-2 nin sağ ve sol kenarlarında , zaman zaman değişmeli ve içeri yardım da ederek oynayan Diego ve Nani , orta sahanın tam göbeğinde ise Topal ve De Souza ile başladık oyuna , önlerinde ise 2 forvet yan yana değil ama hemen arka arkaya oyuna başladılar.
Karşımızda 11 yıldır aynı antrenörle çalışan ve 8 sene şampiyonluk yaşayarak Ukrayna ligini Dinamo Kiev hegemonyasından kurtarmış , her sene Şampiyonlar Liginde boy gösteren son UEFA Kupası şampiyonu, birbirine alışık oyunculardan kurulu tam bir sistem ve taktik takımı vardı . Şampiyonlar Ligine verilen yeni saçma sapan ayarlardan ötürü güçlü takımların ön eleme oynayıp , gruplarda 2. hatta 3. torbaya gireceği bir sistemde yapılanan bu seneki Şampiyonlar Ligi organizasyonuna kalmak için daha ilk ön eleme maçımızda dahi rakip kağıt üstünde bizden favori idi.
Uzun zamandır hasret kaldığımız hınca hınç dolu tribünler önünde oynanan maçta Bursaspor döneminden kalan cezası süren Şener tribünde , takım iskeletinin en önemli 3-4 oyuncusundan birisi olan Gökhan Gönül de maça saatler kala sakatlıktan evde TV başında maçı izlemek zorunda kalınca sağ bekte FENERBAHÇE ‘de hatta belki de hayatında ilk kez oyanmak zorunda kalan Hasan Ali ile maça başladık . Bu gerçekten sadece 1 oyuncu eksiğinin ötesinde sistemin arızalanmasına , takım içi önemli bir dinamiğin sahada olamamasına sebep olan bir handikap idi.
Maça hırslı ve istekli de başlasak daha ilk resmi maçı oyunyor olmamızın verdiği dezavantajla özellikle ilk yarı kalemizde çok pozisyon verirken Volkan Demirel’in ‘’ bu takımın kalecisi BENİM ‘’ haykıırşlarına da şahit olduk . Dün sahanın Fernandao ile beraber en iyi 2 isminden diğeri kesinlikle Volkan’dı . Yıllardır bizi deli eden yan paslı , bol paslı sıkıcı oyunun yerini bu sene hızlı ve atak bir oyun alacak bu kesin fakat bu sürede dilerim hem ligde hem de Avrupa’da önemli kayıplar yaşamayız .Bizim sevmediğimiz o futbol özellikle Avrupa Kupası maçlarında aslında Türk takımlarının oynaması gereken bir numaralı sistem . Ülke içinde Anadolu kulüplerine karşı bu oyunu oynadığınızda güçüz rakiplere karşı bu kadar korkak , temkinli ve defansta bu kadar kalabalık oynamanın zararlarını özellikle geçen sene çok kolay kazanılacak bir şampiyonluğu o veya bu şekilde ezeli rakibimize hediye ederken hep birlikte yaşadık . Bu bağlamda ligde özellikle zamanla sistem oturduğunda çok zevkli maçlar izleyeceğimiz aşikar ama Avrupa’da ,Aykut Kocaman ile sıkıcı futbola rağmen UEFA’da finalin kapısından döndüğümüz sezonu hatırladıkça bu futbol ile en azından şu süreçte SHAKTAR’ı elesek bile daha ileriye gideceğimize inanmak zor .Bunun neticesinde belki deAVRUPA LİGİ’ne devam eden bir takım olarak orada en önemli favorilerde birisi olabiliriz . Gerçekçi olmak gerekirse REAL,BARÇA ,BAYERN, CEHLSEA vs var iken grupların ötesine geçmek fazlaca hayalperestlikten öte bir şey değildir.
0-0 aslında kötü gibi gözüken çok güzel bir skor .0-0 demek deplasmanda atacağımız her gole karşılık Shaktar’ın bize 1 gol daha fazla atmak zorunda olması demek. Ve ben orada gol atacağımıza inanıyorum . Tur asla zor değil .Hatta herşeye rağmen favori biziz . Yeter ki sabırlı ve disiplinli oyanayalım.Shaktar asla yıldızları olan bir takım değil.Onalr taktik dehası bir antrenörün elindeki bir sistem takımı .Ve ne NANI’leri var ne de VAN PERSIE’leri . O yüzden umudunuzu kaybetmeyin hatta arttırın.
Gelelim dünkü maçın görüntüsüne . Kjaer çok diri ve güçlü bir görüntü verdi.Alves ise eski tas eski hamam . Çok daha konsantre ve hızlı olması şart. Topal aynı kendisi gibi bir oyuncu olan DeSouza ile oynamasının olumsuzluklarını maç boyu yaşadı . Kusura bakmayın ama DeSouza denen adam 8 milyon değil 800bin Euro etmez . Ve bu takımda Mehmet Topal’ın ancak yedeği olur . O yüzden tüm sezon Meireles’e de güvenemeyeceğimizden bir çift yönlü EMRE’nin gencini ne yapıp edip takıma monte etmeliyiz. Nani maç eksiği ve takıma adaptasyonunu tam olrak atlatamamış gözükse de zaman zaman yaptıkları ile gelecek adına olumlu sinyaller verdi. Diego çok koşuyor ve bazen en önemli anlarda yorgunluğuna yeniliyor .Özellikle kaleye yakın yerlerde daha diri kalmalı . Sow formayı kaptırmamanın stresi içerisinde çünkü o da biliyor ki VanPersie hazır olduğunda kendini kulübede bulacak ve bunun yansmıalarını tüm maç onda gördük .Fernandao yıllardır aradğımız golcü , Mübalağa yapmıyorum geçen sezon devre arası Fernandao’yu alsaydık şu an 4 yıldız bizim formamızdaydı.
Şimdi herkes rövanşı bekliyor .Ben kendi adıma çok umutluyum . Turun şifresi ise çok açık … GOL ,GOL ,GOL ….
Not : TFF logosunda 1923 yazıyor ama 1923-1959 arası Glatasaray’ın sadece 1 şampiyınluğu olduğu için o dönemki şampiyonluklar sayılmıyor .Dünyanın hiçbir tarafında böyle bir saçmalık yok . Herşeyi geçtim o yıllardaki kupalara , şampiyonlara , Lefterler’e, Metin’lere de ayıp ediyorsunuz .Bilin istedim …
by Serkan Acar
