Yazarların Trabzonspor-Fenerbahçe yorumları
04.03.2020
1/22
Futbol Yazarları, Türkiye Kupası Yarı Final'indeki Trabzonspor-Fenerbahçe maçını değerlendirdi.
2/22
İLK YARI F.BAHÇE DAHA İYİ OYNADI
Ahmet Çakar: Dün gece Trabzon'da çok tuhaf bir maç izledik. Maçın adı çok büyük. Üstelik Türkiye Kupası yarı finali. Ama maça bakıyoruz, oyuncular isteksiz desem, değiller. Tempoları yok, hele hele bir ilk devre gördük ki sanki iki takım da formalite icabı oynuyorlar. Trabzon önde baskı yapayım diyor, ama orta sahadan yardım gelmeyince Sörloth boşa efor sarf etmiş oluyor. Aslında ilk yarı F.Bahçe daha iyi oynadı. Oyunu kontrol ettiler ama pozisyonları yoktu.
3/22
JAILSON'UN KAÇINCI HATASI?
Ahmet Çakar: İkinci yarıda Trabzonspor golle başladı. Jailson-Gustavo ortak hatayı yapıverdiler ve tabii Sörloth panzer gibi girdi araya, gitti golünü attı. Özellikle bu Jailson denen oyuncunun kaçıncı hatası! İkinci golde de sağdan Ekuban kaçtı, Novak ki Türkiye'nin en çok gol atan sol beki, iyi vurdu ve gol geldi. Rövanşlı maçlarda 2-0 mükemmel bir sonuçtur. Ama 2-1 özellikle o deplasman golünü atan takım için harika sonuç. İşte Trabzonspor, son 15 dakika durdu. Fenerbahçe gelmeye başladı.
4/22
SORUN YERLEŞİM HATALARI
Ahmet Çakar: Trabzonspor'un en büyük sıkıntısı defanstaki yerleşim hataları. İşte bunlardan birinde sağdan Mehmet Ekici ortaladı, Vedat Muriqi gibi adamı bomboş bırakırsanız o da golü yapar. Aslında bu golden sonra bitime çok az dakika kala Ferdi Kadıoğlu öyle bir gol kaçırdı ki inanılır gibi değil. O gol gelse Fenerbahçe büyük avantaj ile İstanbul'a dönecek. Vedat Muriqi atamasa Trabzonspor müthiş bir avantajla İstanbul'a gidecekti ama şimdi rövanş için kritik bir skor var. Trabzon için şunu söyleyelim, ligde liderler belki de şampiyon olacaklar ama bu şampiyonlukta yüzde 70 rol tek oyuncunun. Bu takımdan Sörloth'u al, asla buralarda olamazdı. Bu arada Nwakaeme'nin attığı golün ofsayt olarak iptal edilmesi doğru karar. Zaten VAR'dan da çekilen çizgide Nijeryalı oyuncunun önde olduğu görülüyor.
5/22
2-1 BÜYÜK AVANTAJ DEĞİL
Erman Toroğlu: Futbol hatalar oyunu, 90 dakikaya baktığınız zaman tur için net bir şey söyleme şansınız yok. Kendi sahanda rakibini 1-0 yenmek büyük avantajdır. 2-1 yenmek ise büyük avantaj değildir, sadece avantajdır. Ne yazdık yukarıda, futbol hatalar oyunu. Trabzonspor'un attığı birinci golde yüzde yüz defans hatası var. Sörloth çıktı, güzel bir plaseyle topu filelere yolladı.
6/22
SORU İŞARETİ İLE OYNADILAR
Erman Toroğlu: Peki F.Bahçe'nin attığı gol, o da yüzde yüz kaleci hatası. Kaleci böyle pozisyonlarda arada kalmayacak. Ya çıkacak, ya bekleyecek; arada kalırsan topu ağlarında görürsün. İlk yarı sıkıcı bir maç, ikinci yarı ise güzel. Hakem soğukkanlı maç idare etti, kötü de idare etmedi. En iyi tarafı, futbolcularla dedikoducu kadınlar gibi konuşmuyor, dönüp gidiyor. Yalnız dönüp giderken bazı maçlarda bir şey olmaz, bazı maçlarda ise dönüp gitmemek, arka tarafı da kesmek lazım. Kontak noktaları olabilir! F.Bahçe'de enteresan şeyler oluyor. İşine son verilen teknik adam bu maçta saha kenarında. Hangi futbolcuların teknik adamın arası iyi, hangilerinin kötü. Sorun var! Yeni teknik adam kim olacak. Bütün bunlar, sahada mücadele eden futbolcunun kafasında hep bir soru işareti. Bu maçı da F.Bahçeli oyuncular bu sorularla oynadılar. Bu kolay değildir.
7/22
BİRBİRLERİNİN SIRTINA BİNİYORLAR
Erman Toroğlu: Gelen teknik adam kimleri tercih edecek, kimleri tercih etmeyecek. Öyle olduğu halde bile bence F.Bahçeli futbolcular özellikle ikinci yarıda iyi mücadele ettiler, maçı bırakmadılar. Ama özlenen ve istenen F.Bahçe değillerdi. Trabzonspor F.Bahçe'ye göre daha bir takım. Sahada yardımlaşarak, birbirlerinin açıklarını kapatarak oynuyorlar. F.Bahçe'deki 11 ise öyle değil. Kimileri kaytarıyor, kimileri çok mücadele ediyor. Yani birileri, birilerinin sırtına binerek oynuyorlar.
8/22
KUPADA GERGİNLER
Erman Toroğlu: Trabzonspor seyircisi, takımlarının her maçı 3-0, 4-0 kazanmasını istiyor. Futbolda böyle bir şey yok, biraz fazla duygusallar. Maçı 5-0 kazanmak ile 1-0 kazanmak arasında büyük fark yok, lig maçlarında. Ama kupada öyle değil. Kupada attığı her golün önemi büyük. Rövanş maçında F.Bahçeli futbolcuların işi kolay değil. Kesinlikle gol yememeleri gerekir, çünkü yerlerse işleri zor. Rövanş maçı 0-0 biterse Trabzonspor rakibini eleyecek. Ya da 1 gol atarlarsa, rakiplerinin maçı uzatabilmesi için 2 gol bulması lazım. Lig maçı ile kupa maçı farklıdır. Kupa maçlarında sinirlerin çok sağlam olacak. Ama maalesef futbolcular genellikle lig maçlarında daha sakin oluyor. Kupa maçlarında ise kemanın telleri gibiler, gergin!
9/22
HOCA İLE ÇIKMAK MESAJDI
Gürcan Bilgiç: Ayrılış kararından sonra bu maça Ersun Yanal ile çıkılmasının ilk anlamı futbolculara mesajdı. “Bakın“ dediler, “Herhangi bir kötü sonuçta arkasına saklanacağınız hoca mazereti yok artık. Sorumluluk sizde.“ Belki bu tip çıkışlar oyuncuyu biraz daha agresif yapabilir ama “daha akıllı“ hale getirmiyor ki. Ersun Hoca'nın bugüne kadarki en doğru stratejisi vardı sahada. Kazanmak zorunda olmadığı bir maçta, topu kendi takımında ve pas rüzgârında tutarak, Trabzonspor'un ön taraftaki oyuncularına topu getirtmedi. İkinci maç faktörü ile sürekli olarak yükü rakibe verdiler.Bu arada etkili kontrataklarda buldular.
10/22
NE YAPTIKLARINI BİLEN YOK
Gürcan Bilgiç: Anlaşılmaz bir şekilde rakipten fazla oldukları anlarda bile şut denediler. Takım olmaktan vazgeçip, kendi kurtuluşlarına mühür arar gibi seçim yaptılar. Asist sayıları tartışılırken, aynı takım oyuncuları arasındaki ilişki göz önünde. Ters çevirelim, Fenerbahçe defansına bu şansı tanıyalım; ilk beşe kaç oyuncu sokarlar sizce? Sörloth çok güzel ama bir o kadar da “komik“ golü ekledi bu defansın hanesine. Orijinal bir kaleci (Altay) ve bir defans (Isla) ile sahada kaldılar uzun süre. Gustavo'nun stopere geçişiyle birlikte orta sahada orjinalliğini kaybetti. Sahada bir takım var ama ne yaptığını, ne oynadığını bilen yok. Bu durum hem Ersun Hoca'nın mazeretidir aslında hem de eseri!
11/22
KOÇ TRİBÜN RÜZGARINI BIRAKMALI
Gürcan Bilgiç: Bir “Alman ekolü“ var dillerde. Bakın; dün sahada biri Alman (Kruse), dördü Almanya kökenli (Tolga, Tolgay, Ekici, Deniz) beş oyuncusu vardı. Ne yaptılar, neyi değiştirdiler hep birlikte düşünelim, “ekol“ tartışmasına yeniden başlayalım. Rövanş için avantajlı skor elde ettiler ama krizden çıkamadan oynayacaklar. Üstelik “kazanmak zorunda“ kalarak. Bahsettiğimiz “kaliteden“ oyuncuya yönelik bir performans elde edilemeyeceğine göre, takım oyununu yükseltecek bir teknik adama ihtiyaçları var. Ali Koç, tribün rüzgârlarını bırakarak, bu malzemeden en lezzetli yemeği kim çıkartır; onu aramalı. Michelin yıldızı değil amaç, esnaf lokantasında da olsa piyasadan pay kapmak. Vay arkadaş, beyaz yakalı gibi de konuşturdular bizi ya...
12/22
SOSA'YI HAKEM KURTARDI
Gürkan Kubilay: Trabzonspor, büyük bir ön alan baskısı ile maça başladı. F.Bahçe'yi çıkartmıyorlardı. 3. dakikada dönen topa Sosa vurdu, Altay çıkardı. Sonra Sosa-Falette'yi sakatladı. Hayatımda gördüğüm en kötü hakemlerden biri olan Uğurlu, kart bile göstermedi. Tolgay girdi, Gustavo stopere geçti. 15 dakika sonra sağlanan dengenin ilk etkisi, Tolgay'ın kaleyi tutmayan şutu idi. 25. dakika olduğunda iki takımın da sadece 1'er şutu vardı. Şut dengesini Ozan bozdu ama çok uzaktan denemeler yaptı. Gustavo'nun markajında Sörloth etkisiz kaldı. Nwakaeme'nin önünü İsla ve Tolga iyi kapattı. Alan savunmasını iyi yapan F.Bahçe, Trabzon'u kalesine yaklaştırmadı. Gustavo kusursuz oynadı. Sosa, hakemin büyük toleransı ile en az 3 kez hak etmesine rağmen, kartsız devam etti. F.Bahçe, ilk yarının sonlarında üstünlüğü ele aldı. 5 oyuncu farklı mevkilerde idi ama F.Bahçe ilk yarıda daha iyi oynayan taraftı.
13/22
F.BAHÇE KAÇIRDI, TRABZON ATTI
Gürkan Kubilay: Tolga'nın 2. yarının başındaki gereksiz geri pas sevdasına, Jailson ıskası da eklenince Sörloth şok golü ağlara gönderdi. Sonra da Guilherme ile ikinci pozisyonu buldu. Kruse çok kötü oynadı. Kanat adamı olmadan, kanat oyunu oynamanın sıkıntısı, kenardan ceza alanına atılan her topta belli oldu. Ekuban'ın kenardan tek çalımla bütün takımı çalımlayıp, Novak'a attırdığı golde; kanat adamı nasıl olur dersi yanında, savunma nasıl yapılmaz öğretisi de vardı. Tolga-Kruse çıktı, Ferdi-Zajc girdi. Abdülkadir-Ekuban karşı hamlesi geldi. F.Bahçe doğru kadroyu bulunca hızlandı ve İsla ile pozisyona girdi. Ozan vurdu, Erce çıkardı. F.Bahçe boğuyordu ve Ekici'nin ortasında Muriqi ile hak ettiği golü buldu. Galibiyeti bile elde edebilecek pozisyonları da kaçırdı. Klasik bir TS-FB filmi oluyordu. F.Bahçe oynuyor, yine kaçırıyor, rakibe gol armağan ediyor, şansı ve gol becerili oyuncuları sayesinde yine Trabzon kazanıyordu.
14/22
MÜTHİŞ BİR RÖVANŞ OLACAK
İlker Yağcıoğlu: Dün geceye skordan başlayalım. Kupa maçlarında alınan 2-1'lik sonuç tam anlamıyla turu ikinci maçında taşımak demektir. Deplasmanda oynayanın çok üzüleceği, ev sahibinin ise çok sevineceği bir skor değildir. Bu yüzden İstanbul'da bizi müthiş bir rövanş bekliyor olacak. Dün gece maçın ilk devresinde takımlar gol atmayı değil, yememeyi düşündüğü için sıkıcı, temposuz ve pozisyonsuz bir maç izledik. Trabzon baskı yapmadı. Bu Fenerbahçe'nin işine geldi.
15/22
EN İYİSİ GUSTAVO
İlker Yağcıoğlu: İkinci yarının başında Sörloth kişisel becerisiyle Trabzon'u öne geçirdi. Fenerbahçe 2-0'dan sonra kendine geldi. Ferdi ve Zajc'ın oyuna girmesiyle hücumda daha etkili olmaya başladı. Ersun hoca bu Tolga Ciğerci'yi Ferdi'ye nasıl tercih etti? Anlamakta zorlanıyorum. Falette'in sakatlanmasının ardından stopere geçen Gustavo, bu zamana kadar oynayan bütün stoperlreden daha başarılı maç çıkardı. Fenerbahçe, tur umudunu Kadıköy'e taşıdı.
16/22
TURU KADIKÖY'E TAŞIDI
Oktay Derelioğlu: Dün ilk devre ne Trabzonspor ne de Fenerbahçe futbol adına orataya bir şey koymadı. İki takım da gol yememek için oynayınca ortaya seyirci zevki açısından kötü bir maç çıktı. İkinci yarının hemen başında Fenerbahçe savunmasının hatasında sahne alan Sörloth golünü attı ve maça heyecan getirdi. Novak da ligdeki maçta olduğu gibi Fenerbahçe'yi boş geçmedi. İki ayaklı maçlarda deplasmanda gol bulmak çok önemlidir ve Fenerbahçe tura tutunmayı bildi. Sarı-Lacivertliler son bölümde ikinci golü de bulabilirdi. Trabzonspor maçı kazanarak tur için bir adım öne geçen taraf gibi gözükse de Fenerbahçe, turu Kadıköy'e taşıdı. İki takım arasındaki rövanş büyük heyecana sahne olacaktır.
17/22
SORLOTH HATAYI AFFETMEZ
İskender Günen: İki ayaklı bir maç. Kendi sahanızda avantajlı bir skor yakalamanız gerekli. Önemli olan, attığınız gollerden çok yediğiniz gol... Çünkü deplasmanda atılan golün önemi büyük. Maçın ilk yarısında iki takım için de üretkenlikten uzak bir oyun vardı. Orta sahada geriye ve yana yapılan paslar ve oyunun temposunun yükselmediği süreler var. Böylesi büyük maçlarda bazı oyuncular var ki takıma yaptıkları katkı büyük önem taşır. İlk yarıda Trabzonspor'da Sörloth'u bir kenara bırakmamız lazım. Çünkü orta alanda kendisine verilen hiçbir destek yoktu. Sosa, Nwakaeme gibi oyuncuların performanslarındaki düşüş, iki kenar bekinin atak girişimlerinde yetersizlikler Trabzonspor'un pozisyon üretememesinin en büyük nedenleriydi. Elinizde Sörloth gibi bir oyuncunuz varsa rakibin yaptığı büyük hatayı affetmez.
18/22
İŞİ ŞANSA BIRAKMAMALISINIZ
İskender Günen: Temposu düşük bir oyun olmasına rağmen attığı golden sonra rakibin üstüne giden bir Trabzonspor ortaya çıktı. Ekuban'ın kişisel becerisi ile getirdiği top ve Novak'la farkın ikiye çıkmasından sonra ise topa daha fazla sahip olması gereken Trabzonspor'da anlamsız top kayıpları oldu. Sonrasında gelişen Fenerbahçe atağında Vedat Muriqi takımına hayat öpücüğünü verdi. 2-1'lik sonuç Trabzon için avantajlı ama ikinci maçta rakip alanda finale gidebilmeniz için mutlak golü bulup işi şansa bırakmamalısınız.
19/22
GUSTAVO AYAKTA TUTTU
Zeki Uzundurukan: İki takım da maça kontrollü bir oyunla başladı. İlk yarıda ön alan baskısını bir türlü yapamadı Hüseyin Çimşir'in öğrencileri. Takımın en büyük gol silahı Sörloth maça sağ önde başladı. Oysa kenardan gelecek ortalara vuracak tek isim de Sörloth'tu. Ç. Rizespor maçının ilk yarısının kopyasıydı Trabzonspor adına ilk bölümde oynanan oyun. Fenerbahçe, Trabzonspor'un en etkili olduğu kanatlarını iyi kapattı. Trabzonspor bir an önce golü bulmak isterken gereksiz bir telaşın içine girip çok fazla pas hatası yaptı. Hızlı oyunu çok telaşlı oynayınca, Fenerbahçe'nin işini kolaylaştırdı bordo-mavililer ilk yarıda. Fenerbahçe'de sakatlanıp çıkan Falette'nin yerine stopere geçen Luis Gustavo savunmada müthiş kademelere girdi. Bir stoperin yapması gereken her şeyi yaptı Gustavo. Sörloth'un golünde belki hatası vardı Gustavo'nun ama maç genelinde tek başına ayakta tuttu sarılacivertli defansı.
20/22
RAHAT POZİSYONA GİRDİLER
Zeki Uzundurukan: Trabzonspor'da dikine oynayan, hücum geçişlerini yapan ve hücuma katkı veren Ndiaye'nin sakatlanıp çıkması, bordomavililerin hücum aksiyonlarını etkiledi. Yerine giren Guilherme, ikinci yarıda çok başarılı işler yaptı. Fenerbahçe, Nwakaeme ve Sörloth'u iyi marke etti ilk yarıda. Ama bu iki oyuncu, ikinci yarıda çok rahat pozisyonlara girdi. İlk 45'te Trabzonspor adına Sosa, Fenerbahçe adına da Mehmet Ekici sahanın en iyisi olarak göze çarptı. Hakem Yaşar Kemal Uğurlu, ilk yarıda Nwakaeme-İsla mücadelesinde İsla'nın topu elle kontrol ettiğini göremedi. Orta alanda Sosa'ya yardımcı olması gereken Abdulkadir Parmak, daha çok oyunun savunma yönünü çok iyi oynadı.
21/22
GOL TRABZON'U ATEŞLEDİ
Zeki Uzundurukan: Trabzonspor'un golü bulması için Fenerbahçe savunmasının büyük bir hata yapması gerekiyordu adeta... Bunu da ikinci yarının başında yaptı Fenerbahçe ve Sörloth affetmedi! Bu gol, o dakikaya kadar enerjisi düşük Trabzonspor tribünlerini de ateşledi. Novak'ın attığı golde Ekuban'ın payı çok büyüktü. Vedat Muriç'in kafa golü iki takım adına turu Kadıköy'e bıraktı. Trabzonspor, dünkü maçta sadece küçük bir avantajı yakaladı. 21 Nisan'daki rövanş maçı çok büyük çekişmeye sahne olacak.
22/22
SAKATLIKLAR MAÇIN KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ
Levent Tüzemen: Vedat'ın golü, F.Bahçe'ye tur umudunu getirdi. Dev maçın iki kader oyuncusu var; biri Falette, diğeri Ndiaye... Yanal, Falette'in yerine stoper monte edemeyip Antalya deplasmanında orta sahada oynattığı Jailson-Gustavo ikilisine kalınca F.Bahçe, Trabzon'a oyun olarak teslim oldu. Çünkü Gustavo, iyi başlayan Fenerbahçe'nin maestrosuydu. Savunmaya geçmesi Fenerbahçe orta alanını çökertti. Trabzon, dağınık ve telaşlı oynuyor, pozisyon üretemiyordu. Ndiaye'nin yerine giren Guilherme, orta sahada görev yapınca Trabzon'un defoları kayboldu. F.Bahçe'ye karşı pas ve oyun üstünlüğü de Trabzon'un lehine gelişti. Bu olumlu tabloda Sörloth ve Novak ikilisi iki güzel gole imzayı attı. Yanal, ne zaman oyuna Zajc ve Ferdi'yi aldı, o zaman F.Bahçe oyuna hakim oldu. Yanal'ın 11'de Ferdi ve Zajc ile başlamaması cesaretsizlikti ya da hoca eksikliğiydi. 2-1'lik skor mükemmel bir rövanşa tanık olacağımızın habercisidir.
|
