Spor yazarları Fraport TAV Antalyaspor - Fenerbahçe maçını değerlendirdi
01.03.2020

1/9
Süper Lig'de son haftalarda üst üste puan kayıplarıyla zirveden uzaklaşan Fenerbahçe, Antalyaspor'la deplasmanda 2-2 berabere kaldı. Sarı-lacivertli takım bu sonuçla son 5 maçta sadece 2 puan alabildi. Bu mücadelenin ardından spor yazarları da köşelerinde sarı-lacivertlilerin puan kaybını kaleme aldı. İşte o yazılar;

2/9
Yanal’a bir filika!.. - Ercan Güven (Milliyet)

Kaptanın karşılaştığı fırtınalara değil gemiyi limana getirip getirmediğine bakılıyorsa şayet; Fenerbahçe kaptan köşkü tam bir rezalet… Yakında filikalara binip gemiyi ilk onlar terk edecek!

Aslında şanstı Antalyaspor için bir hafta önce nakavt olmuş Fenerbahçe… Tatsız, tuzsuz moralsiz olması kaçınılmazdı. Ruh karartan sürekli bir operasyon algısı da cabası.

Hem rakipleri hem de kendisi tarafından tüketilmiş Fenerbahçe’nin, öne geçtiği deplasmanda üst üste goller yemesi ve beraberliği zor kurtarıp ligde kepenk indirmesi içinde bulunduğu ruh halinin gereğiydi aslında.

Eski aylar kırpılıp yıldız yapılmıştı ve eski adamlardan kurulu yeni bir Fenerbahçe vardı sahada. Fenerbahçe teknik aklının yanlışta ısrarını Jailson kendisi düzeltmiş ve sayısız hata yaptığı stoperden orta sahaya geçmiş, savunmadaki yerini “başkanın transferi” Falette’e bırakmıştı.
Söylemek lazım, Comolli boşuna para almış Başkan’ın seçimi de onun gibi… Fenerbahçe’nin bir yenisi de Mehmet Ekici’ydi ki, “maç eksiği” değil eskiyle kıyaslanırsa futbol eksiği vardı.

Antalyaspor ise bariz bir ikilem içindeydi… İlk yarıda Kadıköy’de Fenerbahçe’yi mağlup ettikleri 9 kişi defans ve arkaya adam kaçırarak mı oynayacaklardı, baskı yapan Fenerbahçe ile dişe diş bir mücadeleye mi gireceklerdi?

İlk yarıdaki Fenerbahçe golüne kadar birincisini, sonra da ikincisini tercih etti ev sahibi.

Rakip sahayı ablukaya alıp yarı açık cezaevine çeviren ama bu sırada arkada elini kolunu sallayarak dolaşan rakipler yaratan Fenerbahçe için hepsi ayrı ayrı tehlikeliydi.

Çünkü Jailson yoktu ama çok iyi adam kaçıran bir Dirar vardı Fenerbahçe savunmasında.

Fenerbahçe rakibi hata yapmaya zorlamadı, apaçık rakibin hatasını bekledi maç boyunca… İlk yarıdaki mücadele çok net olmasa da Fenerbahçe’nin üstünlüğünde geçti. En azından rakibinden iki kat fazla şut çekti Fenerbahçe. Bir de sahanın en iyilerinden Ozan’ın asistiyle Muriç’i golle buluşturdu.
Antalyaspor’un gerçek tepkisi ikinci yarıdaydı. Yani savunmak yerine Fenerbahçe’nin orta sahadan kopuk, bazen uzak bazen fazla yakın tuhaf savunmasından yararlanmayı tercih ettiği süreçte.

İki takımın da değişiklik yapmadan çıktığı ikinci devrede, yine saat gibi çalışan Antalyaspor sol kanadı vardı. Amilton beraberlik golünü, beş dakika sonra duran toptan Hakan ikinci golünü attı. Üç dakika sonra Jahovic’in üçüncü golüne VAR kıyamadı! Bu koşullarda bile ilk hamle Tamer Tuna’dan geldi, Ndinga yerine Charles girdi.

Ersun Yanal’ın kötü günündeki Dirar’ı çıkarıp maçı kurtarması için aldığı futbolcu, uzun süre takımda forma bulamayan Zajc’tı. Ardından gecenin riski ve Hasan Ali dışarı, Ferdi sahaya. Bitmedi, Ozan’ın yerine Mevlüt… Jailson yine stoper tabi. Mantık bitmiş “ya tutarsa” taktiğine dönmüştü Fenerbahçe.
Sonuç; ailece rakip kaleye gidip hiç olmazsa birine çarpıp gol olsun sevdasında Fenerbahçe (ki, son saniyede gerçekleşti), beraberlik golüne kadar Fenerbahçe kalesini bombalayan Antalyaspor forveti.

96. dakikada gelen ve santrası yapılmayan beraberlik golü ne Fenerbahçe’yi kurtarır ne de kaptan köşkünü. Ferdi ortaladı Zajc attı diye “ne biçim hamlelerdi ama” mı diyeceğiz şimdi, yoksa bu zamana kadar nerede olduklarını mı soracağız?

Bu futbol, bu tercihler, bu anlayış “sürdürülebilir” değil. Kupa maçı kaçınılmaz Fenerbahçe restorasyonu için son tarihtir.

3/9
Umutsuz vaka! - Ediz Sırapınar (Milliyet)

Son dört haftada sadece bir puan alan ve şampiyonluk yarışında havlu atma noktasına varan Fenerbahçe için Antalya deplasmanı ya son durak olacaktı, ya da ayakta kalmayı şimdilik başaracaktı...
Bu ruh halindeki sarı-lacivertliler maça iyi başladılar. Jailson’dan kurtulan stoper hattı hocanın pek de ısınamadığı Falette ile bir tık daha yukarı çıkmıştı. En azından Gineli fiziğiyle rakibi bozuyor, risk almadan temiz bir futbol oynamaya çalışıyordu. Sağ kanatta görev alan Mehmet Ekici hücum hattına biraz hareketlilik kazandırmıştı. Hatta maçın ilk net gol fırsatını da kendisi yakaladı ancak bir karıştan topu direğe nişanlandı. Takımın en kötü ismi Dirar’ın savunmanın arkasına atılan topta göz göre göre yaptığı hata olmasa rakibe tek bir pozisyon bile vermiş olmayacaklardı. Vedat Muriç’in hazırlanışı alkışlanacak golüyle de devreyi önde kapadılar.
Ancak ikinci yarıda roller bir anda değişti. Antalyaspor, yılların tecrübesi Podolski’nin iki nefis asistiyle beş dakikada öne geçti. İlk golde Dirar’ın gereksiz zorlaması, Hasan Ali’nin kademeye girememesi, ikinci golde ise başta Jailson olmak üzere tüm savunmanın uyuması büyük bir takımın yapacağı hatalar değildi, olmaması gerekirdi. Ardından yapılan tüm hamleler sadece beraberliği kurtarmaya yetti, hepsi o.

Şu bir gerçek ki Fenerbahçe en rahat maçlarda, skor üstünlüğünü yakaladığı karşılaşmalarda bile rakibini hiçbir şekilde esaret altına alamıyor. Oyun inançsızlığı, şematik yanlışlar o kadar çok ki rakamlarda çok iyi görünse de sonuç kısmında hep hüsran yaşıyor.

Umutsuz vaka yani!.. Durumu mu idrak edemiyorlar, güçleri mi yetmiyor, kafaları mı çalışmıyor, valla anlaşılamıyor. Tepeden tırnağa sevenlerini üzmek için örgütlenmiş bir ekip gibi sanki... Üstelik bu işi kendini mahvederek yapıyor.

Asırlık mazisi, milyonlarca seveni ve Fenerbahçe gibi büyük bir adı da olsa, başarısızlığın, hayal kırıklığının dayanılmaz ağırlığı çökmüş bir kere üzerlerine... Ne sportif, ne de ruhsal bir varlık gösterebiliyor futbolcular... Teknik Direktör Ersun Yanal ise geldiğin günden bu yana sürekli hayal pompalıyor. Hâlâ sezona malolan Jailson’dan vazgeçemeyen, takım kurgusunda korkak ve cesaretsiz davranan, alay eder gibi Mevlüt’ü 89. dakikada oyuna alan Yanal’ın bu kulüpte bir dakika bile durması Fenerbahçe taraftarına saygısızlıktır, en büyük kahırdır...

Antalya’da lig defterini kapatan Fenerbahçe için artık Ziraat Türkiye Kupası kurtarma yazılısı... Trabzonspor’u eleyerek ya gönül alacaklar ya da Başkan Ali Koç ve yönetimi de içine alacak büyük bir tufan kopacak. Ancak bu takımın şu anki görüntüsü ile bunu başarması da imkansız sanki...

4/9
Yanal gerçeklerden kopuk - Mehmet Demirkol (Fanatik)

Fenerbahçe’de Dirar’ın savunmada oynadığı her maçta banko 2 net gollük hatası var. Fenerbahçe’yi çok övdüğümüz Başakşehir maçında da vardı. Trabzonspor maçında da... Sol bekte olmasına bağlıyordumbunu ama dün de sağ bekte aynı şeyleri yaptı. İlkinde, ilk yarıda Altay olağanüstü çabasıyla 3 hamlede rakibini karşı karşıyada kesti, 2. golde ise Podolski’nin elini kolunu sallayarak attığı çalıma sadece baktı. Yanal bu savunmanın neresini düzelteyimdiye itiraz edebilir. Hocanın tümsavunması da bunun üzerine. Ancak unutmamak lazım: Göreve gelirken bu kadrodan çok daha iyisini alırımdiye vaat ediyordu. Ve üstüne 5 stoper transferi oldu. Kabul edelimki bir ilerleme yok. Fenerbahçe bu sene hücum hattı kadar iyi olabiliyor. Güçle coşkuyla rakibi baskı altına alıp Muriç’i kullanabildiğinde... Ama 5 haftadır Kosovalı krize girmişken Mevlüt kenarda son 5 dakikayı bekliyor. Ersun hoca maalesef hem takımın hemligin hem de günümüz futbolunun gerçeklerinden kopuk.

Gecenin sorusu

Ersun Yanal, Fenerbahçe’nin ne kadar büyük bir kulüp olduğunu, tarihini, taraftarını anlatmayı bırakıp sorunun aslında ne olduğunu anlatabilir mi acaba?

Maçın starı

Podolski ve Amilton arasında kaldım. Alman forvet gerçekten sahanın en güçlüsüydü. Sanırım çok güçlü bir lig eleştirisi aynı zamanda. Bu iki oyuncunun diğer herkesten daha farklı ve etkili olduklarını söylemek yanlış olmaz. Farkı onlar yarattı.

Maçın olayı

Fenerbahçe ligde düşme hattında olan ya da oraya doğru eğilim gösteren herkese puan kaybediyor, güçlü bir oyunu olmayışından. 10. haftada böyle değildi. Fenerbahçe’yi saran negatif hava takımdaki her bir unsurun performansını dibe çekiyor. Yapabileceklerinin yarısını bile yapamıyorlar.

Kısa mesaj

Fenerbahçe’nin güvene, neşeye, pozitif bir heyecana ihtiyacı var. Hiçbir şey yapmadan 11’de kalmak kolay ama her şeyi yapsanız da 50’de oyuna giremiyorsunuz. Fenerbahçe eğer bunu değiştiremezse ligi geçen seneden daha kötü bir yerde bitirebilir.

5/9
Penaltıyı atladı - Deniz Çoban (Fanatik)

45’te top Rizeli Oğuz’un eliyle buluştu. Bu yıl kural kitabına eklenen ifadeye göre: ‘El/kol seviyesi, omuz seviyesinin üstündeyse/aşıyorsa; elle oynama kararı verilir.’ Burada Oğuz’un eli omuz seviyesinin üzerindeydi. Karar penaltı olmalıydı. 76’da Nwakaeme’nin düşürüldüğü pozisyon penaltıydı. Hakem doğru karar verdi.

80’de Rizespor golünden önce top Moroziuk’un eline temas ettiği için gol iptali doğruydu. 90+1’de Oğulcan’ın şutunda, Mikel’in pazı kısmına çarpan topta VAR müdahalesiyle penaltı verildi. Mikel’in kolunun doğal konumda olup olmadığı tartışılır, karara saygı duyulur ama bu şekilde sana göre bana göre olan pozisyonlarda VAR müdahalesi gereksizdir. Burada penaltı kararı veriliyorsa sarı kart kaçınılmazdır.

6/9
Neden uzattı - Erman Toroğlu (Sabah)

İlk devre iki takım da futbol oynamadı. Birer pozisyon var. Fenerbahçe gol yaptı, Antalya yapamadı. 2. yarı Antalya futbol oynamaya başladı, Fenerbahçe'de 'tık' yok. İkinci 45 dakikada Antalya'nın bariz üstünlüğü vardı. Fenerbahçe hücum eder gibi görünüyor ama yalandan... Karşıdan ortalar, doldur boşat, yalandan şutlar. Antalya bu arada maçı 3-1, 4-1 yapacakken gereksiz top kayıpları ve hırslı oynama çabasıyla pozisyon kaybettiler. 1-0 öndesin, kontrollü top kullan, top yap rakibi sinirlendir.

Uzatma oynanıyor; defanstan gereksiz yere topa vuruyorlar. O toplar tenis topu gibi duvara çarpıp geri geliyor. Nitekim böyle bir pozisyonda golü yiyor ve sinirleniyorlar. Niye sinirlendiklerini anlamak mümkün değil. Daha sakin olup daha şuurlu top kullansaydınız golü yemezdiniz. Antalyalı oyuncular herhalde 90+6. dakikada gol geldiği için sinirlendiler. Tahmin ediyorum; hakem saha içindeki gecikmelerden dolayı oyunu uzattı. İsmi büyük takımla oynarken dikkatli olacaksınız. Hakem büyük takımların sahasında da bu uzatmaları verirse o zaman tamam.

Fenerbahçe yine galip gelemedi. Futbol da oynamadı. Enteresandır; beraberliğe sevinir halleri vardı oyuncuların ama kayıp 2 puan daha var. F.Bahçe mağlup olsaydı Ersun Yanal kalır mıydı; bence yine kalırdı. Yönetim de Yanal da Trabzon ile oynayacakları kupa maçını bekliyorlar. Fenerbahçe turu atlarsa durumlar düzelecek mi? Bence zor!

Şu bir gerçek; ikinci yarı Antalya takım gibi oynadı. Maalesef Fenerbahçe takım olamadı. Bir takım düşünün hem de mağlup... 80'den sonra iki tane oyuncu değiştiriyor! Her geçen gün de sahada vitaminsiz bir Fenerbahçe görüyoruz. Seyrediyoruz. Sarı-lacivertliler eriyor. Mutlaka bir sebebi vardır. Bunu da çözecek olan yer başkan ve yönetimdir.

7/9
Bu transferleri babam mı yaptı! - Ahmet Çakar (Sabah)

Sezon bitti! F.Bahçe aslında geçen hafta G.Saray maçında çok şey kaybetmişti; ama dün geceki beraberlikle de bence lige veda etti. Aslında dün gece yine kaybediyorlardı ama son saniye golü beraberliği getirdi. F.Bahçe oyunun hiçbir bölümünde iyi oynamadı. Belki son 10-15 dakika yoğun bir baskı kursalar da yediği gollere baktığımızda sezon başından beri gelen hatalar yine gündemdeydi. Aslında F.Bahçe geçen haftaki gibi ilk golü bulan takım oldu. Mehmet Ekici sonrasında Ozan ve onun güzel pası ile Muriqi klasik gollerinden birini attı. Ama ne olduysa 2. yarı oldu. Antalyaspor kısa sürede goller bulup öne geçti. Aslında teknik anlamda söylenecek çok şey var. Sağ bekte Dirar yol geçen hanı gibi… Gol yedirtmek için her şeyi yaptı. Ekici kurtarıcı olarak sahada ama sezonun ilk yarısında lisansı bile çıkarılmamış! Zajc aylardır oynamıyor. Allah'tan girdi de son saniyede 1 puanı kurtardı. Sonuçta F.Bahçe 1 puan aldı ama bence bu bir puan çok da önemli değil… Rakipler kazanıyor ve Fenerbahçe kötü oynuyor. F.Bahçe bir stoper almış asla F.Bahçe'nin oyuncusu değil. Falette sıradan, normal, çok fazla vasıfları olmayan bir stoper. Ondan sonra Ersun Yanal 'Bu takımı ben kurmadım' diyor! Rami, Zanka, Falette… Bunları babam mı aldı? Tolgay Arslan'ı babam mı aldı? Ama ortada bir gerçek var; F.Bahçe şampiyonluğu kaybetti, ikinciliği kaybetti ve hatta üçüncülüğü bile kaybetti. Antalyaspor'u anlayamıyorum. Son saniyede hatalı bir gol yediler, hakeme çullandılar sonra da kırmızı kartlar geldi. Oysa ki hakem bence çok ufak tefek detaylar dışında oldukça başarılı maç yönetti.

8/9
Ersun Yanal sormak istiyorum! - Ömer Üründül (Sabah)

İlk devre Fenerbahçe'nin orta sahada pas yaparken zorlanmadığını gördük. Ancak tehlikeli gol girişimleri çok sınırlıydı. Önce Mehmet Ekici çok net bir pozisyonda zoru başardı. Ama Ozan'ın mükemmel asistiyle Vedat'ın attığı golün hazırlayıcısı Mehmet Ekici idi. Tabii ki bu yarıda takım savunmasındaki kronikleşmiş arızalar yine devam etti. Defans bloğu çizgi halinde kalıp, arkada büyük genişlik bıraktılar. Amilton böyle bir ikramda karşı karşıya kaldı ve Altay'ın başarılı refleksine takıldı. Yine arkaya atılan topta Falette, yaptığı riskli hamlede penaltıya sebep olmaktan kıl payı kurtuldu. İkinci devre de benzer tabloyla başladı. Ama Antalyaspor, F.Bahçe'nin zincirleme hataları sonucu önce beraberliği sağladı sonra da başarılı bir duran top organizasyonunda skor avantajı yakaladı. Görev yeri değişiklileri ve oyuncu değişiklikleriyle F.Bahçe çorbaya döndü. Kimsenin ne yaptığı belli değildi. Kurulan baskı etkisizdi, aslında bu şuursuz baskıda gole yakın taraf Antalyaspor'du. Ama onlar bu elverişli ortamı değerlendiremeyince Fenerbahçe son saniye golüyle beraberliği kurtardı. Fenerbahçe'deki kötü gidiş devam ediyor. Her hafta şampiyon olacağız diyen takımın son 5 maçtaki puan kaybı 13... Dünkü maçla ilgili şunu da söylemem gerekir; maç eksiği olan, belli yaşa gelmiş Podolski ile nokta santrfor Jahovic'i birlikte çift forvet oynatma cesaretini gösteren (ki bana göre bu yanlıştı) bir takıma karşı dahi varlık gösteremediler. Falette'in fizik yapısı kuvvetli ama çok ciddi maç ve kondisyon eksikliği açıkça görüldü. Kruse'nin ayakta duracak hali yoktu. Ligin ilk yarısında da vurgulamıştım. Dün gol attı diye söylemiyorum, bu Zajc niye kadroya hiç giremedi Ersun Yanal'a sormak istiyorum!

9/9
Fener sezonu bitirmiş! - İlker Yağcıoğlu (Takvim)

SON 4 maçta sadece 1 toplayabilen Fenerbahçe, şampiyonluk yarışında geride kaldı. Fakat ligin bitmesine dün geceyle birlikte 11 hafta vardı ve matematiksel olarak da hala Sarı-Lacivertliler'in hala şansı vardı. Ama dün gece gördük ki Fenerbahçeli oyuncuların kafasında lig bitmiş. Hiçbirinin inancı kalmamış.

Bir an evvel sezon bitse diye bekliyor gibilerdi. Dünkü gibi amaçsız, yavaş oynayan ve dağınık oynayan bir takım uzun zamandır görmemiştim.

YANAL'IN KAFASI KARIŞIK

Alanya maçının ardından “Bizi zaten şampiyon yapmayacaklar“ bahanesini çok dillendirmenin yanlış olduğunu söylemiştim. Görünen o ki; oyuncular bu mazerete dört elle sarılmış vaziyette.

Kruse'yi çizgiye çekmek, ilk devre kadroya dahi alınmayan Mehmet Ekici'yi 11'de sahaya sürmek, aylar sonra Jailson'u orta sahaya çekmek Ersun hocanın da kafasının tamamen karıştığının çok açık göstergesi.

Fenerbahçe kötü oynadığı maçta 1 puanı santrası olmayan golle alsa da sonuçta şampiyonluk umutları Sarı- Lacivertliler adına bu sezon da sona ermiş oldu.Fenerbahçeli taraftarlar da yine kahroldu..


Mourinho'dan yönetime rapor: Zam istedi ama kendisine değil

Arrow

Fred'den 'özel' hamle

Arrow

Jose Mourinho rotasyona gidiyor

Arrow

Fenerbahçe'den İsmail Yüksek için sürpriz karar

Arrow

13 Ekim 2024 – Gazetelerde FENERBAHÇE

Arrow

Fenerbahçe, Jayden Oosterwolde'nin bonservisini belirledi

Arrow

İngiliz teknik direktörden Osayi-Samuel transferi için flaş açıklama geldi

Arrow

Ali Koç'un seçim vaadi gerçekleşiyor: Fenerbahçe'de stadyum için 3 proje

Arrow
FenerKolik © 2013-2023 Bütün hakları saklıdır.