Fabio Luciano, Fenerbahçe günlerini anlattı
28.12.2019
1/20
FABIO LUCIANO ANLATIYOR...
Fenerbahçe'nin unutulmaz futbolcularından Fabio Luciano, sarı - lacivertlilerde geçirdiği günleri anlattı. İşte Brezilyalı eski futbolcunun beIN Sports'a verdiği özel röportaj...
2/20
“BENİ DAUM GETİRDİ“
Beni Türkiye'ye götüren koç, Christoph Daum'dur. Kendisi bildiğiniz gibi bir Alman, Türkiye'deki kulüplerde de çalıştı. Fenerbahçe haricinde Beşiktaş'ta da çalıştı hatta şampiyonluk yaşadı. Daum'un, Ponte Preta'da oynadığım dönemden beri benimle birlikte bazı Brezilyalı oyuncuları takip ettiğini biliyordum. Bu yüzden Daum ve kariyerim arasında bir ilişki olduğunu düşünüyorum.
3/20
“HOOIJDONK İLE TAKIMA KATILDIK“
Corinthians'ta iken kaptandım, birkaç şampiyonluğum vardı, Brezilya Milli Takımı'na seçilmiştim. Fenerbahçe başarıya ulaşmak istiyordu ve aynı zamanda tecrübeli bir oyuncu arıyordu. Sonra Daum, başkanı ikna ederek benimle sözleşme yaptırdı. Aynı sezon Hollandalı olan Pierre van Hooijdonk ile de sözleşme yapıldı ve ikimiz aynı sezon takıma katıldık.
4/20
“BAŞKAN BANA DEDİ Kİ...“
Fenerbahçe sanırım 3-4 senedir başarısız sezonlar geçiriyordu. Başkanla tanıştığımız zamanı hatırlıyorum, sözleşmeyi imzalamadan önce bana dedi ki; “Oynadığın kulüplerde çok önemli bi oyuncusun ama daha önemli bir oyuncu olman için seni buraya getiriyorum. Fenerbahçe uzun zamandan beri şampiyon olamıyor. Kulübümüzün 25 milyondan fazla taraftarı var ve bu şampiyonluğa bu sene çok ihtiyacımız var.“ Deyim yerindeyse çok güzel bir evlilikti, çünkü çok iyi bir transfer oldu. Fenerbahçe'deki ilk yılımda şampiyon oldum, fanatik Türk taraftarlarıyla kontak kurdum.
5/20
“GÜZEL BİR HİKAYE YAZDIĞIMA İNANIYORUM“
İlk yıl iyi bir zafer elde ettik, bu yüzden Daum'a teşekkür ediyorum. O sırada bana kapılarını açtığı için Fenerbahçe'ye de teşekkür ediyorum ve o kulübün formasını giyerken güzel bir hikaye yazdığıma inanıyorum.
6/20
“ARKADAŞLARIMLA İRTİBATTAYIM“
Halen eski takım arkadaşlarınla görüşmeye devam ediyor musun?
Elbette, mümkün oldukça irtibatta kalmaya çalışıyoruz. Fenerbahçe takımı, o dönem sahada çok iyi olmasının yanı sıra, çok fazla dostça ortamı olan bir ekipti. Çok büyük bir dostluk yarattık. Bu yüzden benimle birlikte olan Brezilyalılarla, benim zamanımda oynayan Marcio Nobre, Marco Aurelio, Alex, Pierre van Hooijdonk ile irtibatım devam ediyor.
7/20
“TÜRKÇE'Yİ UNUTMAK İSTEMİYORDUM“
Türklerle de irtibattayım, hatta Türkçe'yi unutmamak istiyordum ancak zaman geçtikçe çok şey unuttum. Ancak yine de mesajlaşma servisi aracılığıyla temastayım. Bazen bir etkinlik için Türkler, Brezilya'ya geliyor, biz de onları evde ağırlamaya çalışıyoruz. Bu yüzden orada kaldığım dönemde yanımda olan oyuncularla temas kuruyorum ve irtibatta kalmaya çalışıyorum.
8/20
“ALİ KOÇ BANA AÇIK KAPI BIRAKTI“
Fenerbahçe ile ilgili herhangi bir gelecek planın var mı?
Evet, oraya gittiğimizde hemen hemen her zaman bize sorulan bir soru bu... Fenerbahçe'ye büyük bir aşkla bağlıyım ve hayatımın bir döneminde sahada yardımcı olmaya çalıştığım gibi, saha dışında da yardım edeceğim bir an gelebilir. Alex ile bu konuyu konuştuk, sonrasında eski ve yeni başkanlardan davetler aldım. Kendileriyle bazı görüşmelerimiz oldu, hatta bunun için yeni başkan kapıyı açık bıraktı diyebilirim.
9/20
“ASLA ORADA ÇALIŞMAM DEMEM“
Yeni başkan, eskİ sporcularla, özellikle de başarılı olanlarla, temas kurmak isteyen bir başkan ama benim için durum biraz karışık. Çünkü Brezilya, Türkiye'ye çok uzak bir ülke, ailemiz de burada. Aldığınız karar sadece sizin olmuyor, ailenizin de hayatını değiştiriyorsunuz. Brezilya'da bulunmamı ve aileme yakın olmamı gerektiren bazı şeyler var ama Fenerbahçe'ye karşı hissettiğim bu sevgi varken, “Asla orada çalışmam“ demem.
10/20
“HALKIN SEVGİSİ İNANILMAZDI“
Fenerbahçe bana çok şey kazandırdı. Orada bulunduğum dönemde halkın sevgisi inanılmazdı. Bana karşı büyük bir sevgi gösterisinde bulundular. Fenerbahçe'ye bazı bilgiler gerektiğinde yardımcı olmaya çalışıyorum. Kulüpler ve burada oynayan oyuncular hakkında şu an yapabileceğim en iyi şey bu ama ileride çocuklarım büyüyüp, kendi yollarını çizdiklerinde, Fenerbahçe ile daha fazla zaman geçirme ve iç içe olma olasılığı gözden geçirilebilir.
11/20
“F.BAHÇE'NİN ZAFERLERİNDE BREZİLYALILAR VAR“
Fenerbahçe'nin en büyük zaferlerinde ve Şampiyonlar Ligi'ndeki başarılı dönemlerinde kadrosunda çok sayıda Brezilyalı oyuncu vardı. Sonrasında zaman zaman kulüp, diğer ülkelerden oyuncuları kadrosunda barındırdı. Afrikalı, Fransız ve İspanyol oyuncular gibi...
12/20
“VAKİT GEÇTİKÇE TAKIM DAĞILDI“
İşler bazen çok iyi gitmedi ama Brezilya ile Fenerbahçe arasında kesinlikle bir bağlantı var. Pareira, Fenerbahçe'de teknik direktör olarak şampiyonluklar yaşadı. Washington, en iyi döneminde Fenerbahçe'ye transfer olmayı seçti, Simao da orada oynadı. Biz, Fenerbahçe'ye transfer olmadan önce birçok oyuncu orada başarılı oldu. Bu yüzden kulübün Şampiyonlar Ligi'nde en iyi derecesi olan çeyrek finalde Brezilyalı başarılı sporcuları ile bağlantısında Zico'yu da unutmamak gerekiyor. Kulüp, o dönem başarıyı yakalamak için takımı Brezilyalı oyunculardan kurmak istedi ve bunu başardı. Vakit geçtikçe takım biraz dağıldı ve sonrasında o başarılar kazanılamadı.
13/20
“UMARIM HARİKA İŞ ÇIKARIRLAR“
Şimdi takımda Luiz Gustavo ve Jailson var. Umarım harika bir iş çıkarırlar ve Fenerbahçe'yi taşırlar. Bakarsınız önümüzdeki sezonlarda Fenerbahçe, birkaç Brezilyalı oyuncuyu daha kadrosuna katar ve eski başarılarını tekrarlar.
14/20
“BİZ GELDİKTEN SONRA...“
Benim Fenerbahçe'ye geldiğim dönemde kulüp, başka ülkelerin oyuncularına da bakıyordu çünkü eski Brezilyalı oyunculara tepki vardı. Taraftarlar, eskiden kadroda bulunan Brezilyalı oyuncuların sadece para alıp, zaman geçirmek için kulübü tercih ettiklerini düşünüyorlardı. Alex ile birlikte Fenerbahçe'ye gelişimizde bu algıyı sadece Fenerbahçe özelinde değil diğer takımlar üzerinden de almış olduk ve nihayetinde bir kapı açtık diyebilirim.
15/20
“BREZİLYALILARI ÇOK İSTERİM“
Transferimizin ardından bir ara Türkiye'de diğer kulüpler de dahil 40'tan fazla Brezilyalı oyuncu transfer edilmişti. Brezilyalı futbolcuların Türkiye'ye gelmelerini ve orada iyi iş çıkarmalarını umuyorduk. Çünkü Türkler de bizler gibi futbola aşık insanlar ve gün be gün futbolla iç içe yaşayan, onunla nefes alan insanlar. İleride Brezilyalı oyuncuların Fenerbahçe ve Türkiye Ligi'nde oynamalarını çok isterim.
16/20
“BİR ANDA SEVGİ SELİNE KATILDIM“
Orada bazı anılarım var, mesela Türkiye'ye ilk ayak basmam gibi. Sabaha karşı kulübe varıyordum ve gelmemizi bekleyen 30 binden fazla insan vardı. Pierre van Hooijdonk'un da o gece gelmesinin etkisi var tabii. Normalde sabah 02.00'de veya 03.00'le bir ülkeye vardığınızda kendinize dersiniz ki; “Bir taksi tutup, bu havalimanından gideceğim.“ Ancak böyle olmadı, havaalanında çok güzel bir kalabalık vardı ve bu yüzden burada neler olabileceğini anladım. Bir anda bu sevgi seline katıldım.
17/20
“HOOIJDONK'UN GELMESİ BENİ ETKİLEDİ“
Fenerbahçe ile sözleşme imzaladığımda Corinthians'ın kaptanıydım. Hooijdonk da Hollanda Milli Takımı'nın kaptanıydı ve kendisinin Fenerbahçe'yi tercih etmesi benim de kulübe transfer olmamda etkin oldu. Çok iyi bir başlangıç yaptım ve çok mutlu günler geçirdim. Vakit geçtikçe anladım ki burada yapmam gereken tek şey para kazanıp, iyi vakit geçirmek değildi. Bu sevgiye saha dışında da karşılık vermeliydim ve bu da böyle oldu.
18/20
“ŞAMPİYONLUK GOLÜNÜ ATTIM“
Bir futbolcu olarak önemli başarılara imza attım, mesela Türkiye'nin en büyük derbisi olan Fenerbahçe - Galatasaray maçlarında 5 kez oynadım ve 4 gol attım. Ayrıca şampiyonluk için çok önemli bir maç olan Sakaryaspor maçında son dakikada attığım golle kazandık ve belki de şampiyonluk bu golle geldi. Taraftarlar sanırım bu golü sonsuza dek hatırlayacak çünkü Galatasaray'ın sadece 1 puan önündeydik ve berabere kalsaydık avantaj rakibimize geçecekti. Galatasaray kendi maçını kazandı ama şampiyon biz olduk. Taraftarlar, Sakaryaspor'a attığım golü yılın zafer golü ilan etti.
19/20
“İYİ DÖNEMLERİM DAHA ÇOK“
Fenerbahçe'de 2 şampiyonluk kazandım. Şampiyonluk kutlamalarında inanılmaz bir atmosfer oluşuyor. Türkiye'de iyi ve kötü geçirdiğim dönemler oldu ama elbette iyi geçirdiğim dönemler çok fazlaydı.
20/20
“EN BÜYÜK ÜZÜNTÜM...“
En büyük üzüntülerimden ve hayal kırıklıklarımdan birisi Zico ile çalışamamak oldu.
|
