Spor yazarları Sivasspor - Fenerbahçe maçını yorumladı
16.12.2019

1/29
Spor yazarları Demir Grup Sivasspor'un sahasında Fenerbahçe'yi 3-1 yendiği karşılaşmayı değerlendirdi. İşte yazarların yorumları...

2/29
“HELAL OLSUN“

(Erman Toroğlu): Sivasspor başına bir sponsor almış Demir Grup Sivasspor… Bu isim onlara inanılmaz yakışıyor. Sivasspor'a 'Demir Grup' da diyebiliriz, 'Demir Gibi' de diyebiliriz. Helal olsun… Futbolun bütün gereklerini yapıyorlar. Defansta çok sağlam oynuyorlar. Topa dan dun vurarak çıkmıyorlar. Kaleciye fazla pas yapmıyorlar. Topa hakim olunca inanılmaz çabuk çıkıyorlar. Ben Sivasspor'un attığı golleri artık ezberlemeye başladım. Birbirinin aynı… Ama rakipler buna önlem alamıyor. Niye? Çünkü Sivasspor kadar güçleri yok. 90 dakikalık oyunda son 10 dakika biraz yorgunluk oldu. Zaten yedikleri golde rakibin 40 metre top sürmesine izin verdiler. Tabii Ozan'ın yanında koşan Sivaslı oyuncu müdahale etmedi çünkü sarı kartı vardı. Kırmızıya dönmesin istemedi… Ama 3 puan için bence o kırmızı görülebilirdi. Nitekim iyi oynamayan Fenerbahçe, Deniz Türüç'le 2-2'yi de yakalayabilirdi.

3/29
“İNŞALLAH ŞAMPİYON OLURLAR“

(Erman Toroğlu): Sivas'ta başkanı, yönetimi, teknik direktörü, futbolcusu, malzemeci ve doktorunu… Herkesi tebrik etmek lazım. Analarının ak sütü gibi durdukları yeri hak ediyorlar. İnşallah sonunu da getirirler. Sivasspor'da şımarık futbolcu da yok. Herkes birbirinin açığını kapatmaya çalışıyor, yardımlaşıyor, kimse birbirine işaret etmiyor “Niye koşmuyorsun?“ diye…

4/29
“YANAL REKABETE SOKAMADI“

(Erman Toroğlu): Fenerbahçe'ye gelelim… Ersun Yanal bu kadroyu rekabete sokamadı. Hep aynı şeyleri yaptı, monotonlaştılar. Rakipler de ona göre önlem aldılar. Bu kadar sakatın bir takımda olmaması gerekir. Bu kadar sakatlık iki şeyden olur, birisi yanlış yaptırılan antrenman, ikincisi kendilerine bakmamaları. Ortada bir şey var ki Fenerbahçe takımı sakata geliyor. Teknik adamdan mı sakata geliyor, yoksa futbolculardan mı sakata geliyor. Bunun yorumunu yönetim kurulları yapar. Sivasspor dün puan kaybetse yazık olurdu..

5/29
“HAKEMLER ŞAHSİYETLİYDİ“

(Erman Toroğlu): Sivasspor - Fenerbahçe, Beşiktaş - Yeni Malatyaspor maçlarını yöneten iki hakeme iki çift sözüm var; Penaltı verirsiniz, faulu kaçırırsınız hepsine varım. Ama dün ikiniz de hakem kişiliğini ve hakem şahsiyetini sahaya yansıttınız. Bakın gördünüz mü verdiğiniz her kararda kimse bir şey diyemedi! Tıkır tıkır sahadan çıktınız. İşte sizden istenilen de bu.
Hakem kişiliktir, tavırdır! Dün gece bu ikinizde de sonuna kadar.

6/29
“YANAL'IN CESARETSİZ SEÇİMİ“

(Reha Kapsal): Sivasspor maça ön alan baskısıyla başlayarak F.Bahçe'nin yalnız oyunu kurmasını engellemedi aynı zamanda hataya da zorladı. F.Bahçe bu baskıda genelde topu öne dikine sokmak yerine hem kalecisiyle hem defans bloğuyla yan pasları ve geriye oynamayı tercih etti. Bu da özellikle maçın ilk yarısını Sivasspor'un domine etmesine sebep oldu. F.Bahçe ilk yarı iki tane pozisyonu değerlendiremeyerek kırılma anlarını kendi lehine çeviremedi. Ersun Yanal'ın deplasman oyunlarındaki cesaretsiz kadro seçimi bu maça da yansıdığını gördük..

7/29
“YANAL DOĞRU ANALİZ ETMELİ“

(Reha Kapsal): 1- Sadık sakatlandıktan sonra Gustavo'yu geçen haftaki gibi stopere çekip, orta sahaya Ozan'ı kaydırıp, hücuma Ferdi veya Deniz hamlesi olabilirdi. 2- Oyuncu seçimleri özellikle Emre ve Kruse, bu deplasman için uygun değillerdi. Emre, F.Bahçe adına çok önemli, oyun aklı ama Yanal'ın; nerede, ne zaman, hangi sürede saha içinde yer alacağını doğru bir şekilde analiz etmesi gerekir. 3- Kruse, top rakipteyken savunmasına yardım etmeyen bir oyuncu. Böyle bir oyuncunuz varsa yük 10 oyuncuya biniyorsa, Kruse'nin gol ve asist olarak skora katkı sağlaması gerekir. Alman futbolcu, sakatlık da geçirse sezon başından beri istenilen seviyeye bir türlü gelemedi.

8/29
“BAŞKASI GELİR YÖNETİR“

(Reha Kapsal): F.Bahçe'nin saha içinde en temel yaptığı hatalardan biri de Sivasspor gibi oyun akışı hızlı olan bir rakibe karşı bu oyunu kontrol edememesi. Sivasspor basit, kararlı, hücuma hızlı çıkan bir takıma karşı Yanal'ın oyun ve oyuncu seçimleri geçmiş deplasman maçları gibi yanlıştı. F.Bahçe'nin sezon başındaki deplasman sıkıntısını bu maçta da yine yaşaması bunların tesadüf olmadığını gösterdi. Yanal'ın bu deplasmanlarla ilgili doğru kurgulanmış ve sahaya olumlu şekilde uygulanmış oyunların oynanmaması sonucunda bu başarısız performans ortaya çıkmıştır. Sen üretmezsen başkası üretir, sen yönetmezsen başkası yönetir; üreten ve yöneten geleceğe yön verir..

9/29
“ALGILARINDA BOĞULACAKLAR“

(Emre Bol): Hafta başından beri Ali Koç, Nihat Özdemir, Zekeriya Alp görüşmesini köpürte köpürte anlatıp algı yapanlar burada mı? Sivasspor aslanlar çıkıp, oynayıp net bir galibiyet aldı. Fenerbahçe lehine yapılan herhangi bir hakem hatası var mıydı? Nihat Özdemir Futbol Federasyonu başkanı olduğundan beri, “Fenerbahçe şampiyon yapılacak“ algısı yapılıyor. Özellikle dün akşamki maçtan sonra hepsi algılarında boğulacaklar!

10/29
“YANAL İYİ YÖNETEMİYOR“

(Emre Bol): Gelelim maça... Öncelikle Sivas Başkanı Mecnun Odyakmaz ve Rıza Çalımbay hocamı kutluyorum. Başkan iyi bir takım kurmuş, Rıza hoca da mükemmel yönetiyor. Eğer devre arası oyuncu kaybetmezlerse sonuna kadar şampiyonluğun önemli adaylarından biri olurlar. Peki Ersun Yanal yönetimin ekonomik sıkıntılarla kurduğu bu iyi kadroyu iyi yönetebiliyor mu? Bence hayır..

11/29
“ERSUN YANAL'LA OLMAZ“

(Emre Bol): 2-0 geriye düştükten sonra yapılan oyuncu değişiklileri galibiyeti isteyen değil, kendini kurtarmaya çalışan bir teknik direktörün değişiklikleridir. Ferdi ve özellikle Deniz oyuna girdikten sonra bambaşka bir Fenerbahçe izledik. Takımın elbette transfere ihtiyacı var lakin bence öncelikle iyi bir taktisyen gerekiyor. Son dakikada Rodriges ve Ozan'ın gördüğü kırmızı kartlar aptallıktan başka bir şey değil. Maçı kaybedebilirsin, haftaya bir maç daha var. Nasıl böyle bir hata yaparsın? Önceden beri söylediğimi yine söyleyeyim; Fenerbahçe şampiyon olabilir ama Ersun Yanal'la değil!

12/29
“NİYE BUNU YAPTIN?“

(Engin Verel): Sen Adil Rami’yi aldın. Zanka’yı aldın. Yetmedi Jailson’u stoperde oynattın. Peki dün niye Sadık-Serdar ikilisiyle başladın? Bu iki futbolcu zaten birbirine benzer karakterde... Gelelim maça... İlk yarıda Rıza Çalımbay taktiğini oturtmuş. “Nasıl olsa bunlar üzerime gelir, ben de arkada boşluklar yakalarım” demiş. Aynen de düşündüğü gibi oldu. F.Bahçe’nin iki beki oyuna giremedi. Arkalarına atılan her topta da Sivas tehlike yarattı. Rodrigues’in plasesi ve Ozan Tufan’ın vuramadığı top dışında atağın yok. Emre Belözoğlu saha içinde hem takım arkadaşlarına hem de yedek kulübesine bağırdı. O, saha içinde işlemeyen noktaları görüyor ama kulübedeki görmüyor... Kaptan, haklı şekilde isyan etti. Ama ilk 45 dakikada isyanını duyuramadı. Hoş ikinci yarıda da bir şey değişmedi.

13/29
“DALGA MI GEÇİYORSUN?“

(Engin Verel): Ersun Yanal çıkmış maçtan önce, “F.Bahçe oynadığı her maçın favorisidir. Bugün de favori” diyor. Sen, F.Bahçeliler’le dalga mı geçiyorsun! Takımını taktik olarak hazırlayamamışsın. Mental olarak zaten ortalarda yoksun. Haftaya Beşiktaş derbisi var, Rodrigues adamın ayağına vurup direkt kırmızı görüyor. Derbide yok. Kolunda kaptanlık pazubandı bulunan Ozan Tufan, 2. sarıdan atılıyor. O da kupa maçında yok. Takımın kafasına göre takılıyor. Futbolcuların üzerinde hiçbir etkin yok! Kötü G.Saray’ın sadece 1 puan önündesin. Bir de sende Avrupa yok. Beşiktaş, Trabzon, Başakşehir ve G.Saray iyi veya kötü yurt dışına çıktı. Sen ülke sınırları içinde haftada 1 lig maçı oynuyorsun. Fizik gücün yok. Taktiğin yok. İnancın yok. Hiçbir şeyin yok.

14/29
“ÖZÜR DİLERİM! YANAL'IN DEDİĞİ GİBİ..“

(Engin Verel): Sivas, “3’e 2”, “4’e 2” bir sürü pozisyon yakaladı. Çoğunda son paslarda hatalı tercihler yaptılar. Bazılarında ise bitirici vuruş gelmedi. Biraz daha iyi olsalardı tarihi fark yaşanırdı. Başında, oynamadığı bir maçtan önce, “Favori biziz” diyerek rakibe saygı göstermeyen bir hoca bulunan Fenerbahçe’nin Ersun Yanal’la nasıl devam edeceği malum. Ama özür dilerim! Ersun Yanal’lı Fenerbahçe dün olduğu gibi her maçta favoridir!

15/29
“ACI DA OLSA SÜRPRİZ OLMADI“

(İlker Yağcıoğlu): Fenerbahçe dün Sivas deplasmanından eli boş dönerek büyük yara aldı. Daha zayıf rakiplerine karşı deplasmanlarda varlık gösteremeyen Fenerbahçe'nin Sivas'a kaybetmesi acı da olsa sürpriz olmadı. Uzun yıllar sol bek oynamış Ziya ile orijinal mevkisi stoper olan Fatih Aksoy ile geçen sezon sadece 2 maça 11'de başlamış Mert Hakan'la Fenerbahçe'yi dize getiriyorsan Rıza hoca başta olmak üzere tüm Sivasspor'u kutlamak gerekiyor.

16/29
“DERBİ YANAL'IN SON MAÇI OLABİLİR“

(İlker Yağcıoğlu): Şu bir gerçek ki; Fenerbahçe'de işler yolunda gitmiyor. Takımın hücum performansı tamamen Vedat'a bağlı. O iyi oynarsa takım pozisyona giriyor. Vedat kötüyse dün akşam olduğu gibi F.Bahçe pozisyon üretemiyor. İşin savunma tarafı zaten sıkıntılı. Bu yenilginin ardından Ersun Yanal'ın kredisinin bitti. Fenerbahçe taraftarının sosyal medyadaki baskısı sonucu Yanal göreve gelmişti. Bugün ise tam tersi istifaya davet ediliyor. Beşiktaş derbisi kötü biterse Ersun hocanın son maçı olabilir..

17/29
“FENERBAHÇE'NİN HASTALIĞI“

(Gürkan Kubilay): Türkiye'nin fizik gücü ve dayanıklılığı en yüksek iki takımının maçıydı. Ancak oyunu hızlı oynama becerisi ve gol pozisyonunu değerlendirme yeteneği çok daha iyi olan Sivas'tı. İki takım da maç başında birbirlerine baskı yapınca ilk ortaya çıkan basit top kayıpları ve çıkışta kaybedilen toplardı. Oyun ilerledikçe Sivas'ın her iki kanattan ve göbekten F.Bahçe savunma arkasına kaçış senaryoları işlemeye başladı. F.Bahçe'nin ise klasik “net gol pozisyonu kaçırma“ hastalığı depreşti yine. Fernando ve Emre'nin süratleri ile İsla ve Dirar baş edemiyordu. Nitekim gol, bir Fernando'nun savunma arkasına kaçışı ile geldi. Emre ve Gustavo hücuma katılamıyor, Kruse çok top eziyor, inanılmaz gol kaçırıyor, adam eksiltme adına sadece Garry çaba gösteriyordu..

18/29
“FORMU DÜŞEN ERSUN HOCA...“

(Gürkan Kubilay): Sivas'ın golü sonrası orta alan gücü düşünce, oraya gelip top almaya çalışan Vedat olunca, hücumda da kalabalık olamıyorlardı. Maç rölantide başladı ama bu maç için tercih edilen ve iyi oynayan Ziya'ya emre'nin attırdığı gol Sivas'a özgüven getirdi. Ferdi ve Deniz hamleleri geldi. Kötüler Emre ve Kruse çıktı. Hücuma daha hızlı çıkmanın ve kalabalıklaşmanın semeresini Deniz'in golünde aldılar. Sivas gömülünce deniz ile Dirar'ın getirip Vedat'ın vuramadığı pozisyonları da buldular. Son dakika kırmızıları daha da sıkıntı oldu. Fenerbahçe Emre'yi kenarda tutmaya, Ozan-Gustavo merkezi yapmaya ve Ferdi'yi ilk 11'e monte etmeye başlamalı. Formu düşen Ersun Hoca'ya eksik yazan da bu..

19/29
“AMATÖRCE BİR KART“

(Oktay Derelioğlu): Fenerbahçe için Sivas maçı zirve yarışı için çok kritik bir önem taşıyordu. Alınacak galibiyet Kanarya'yı devrenin bitimine iki hafta kala iddialı bir konuma getirecekti. Ancak dersine daha iyi çalışan ve oyun disiplinine bağlı kalan Sivas, haklı bir galibiyet alarak 7'de 7 yaptı. Ziya Erdal 1 gol, 1 asistle Sivasspor'u sırtladı. Fenerbahçe dün Deniz'in oyuna girmesiyle oyuna biraz denge getirmişti. Ancak takım arkadaşları Deniz'e ayak uyduramadı ve Fener kritik 3 puan kaybetti. Rodrigues'in Beşiktaş derbisi öncesi gördüğü kırmızı da amatörce bir hareketti. Çift sarıdan atılan Ozan'ın imdadına ise kupa maçı yetişti.

20/29
“NEDEN ŞAMPİYON OLMASINLAR?“

(Oktay Derelioğlu): Rıza hoca yönetiminde Yiğidolar çok etkili bir takım haline dönüştü. Topu çok iyi kontrol ediyorlar ve hızlı hücuma iyi çıkıyorlar... Fenerbahçe gibi bir takıma 8 puan fark attılar. Hem içeride hem dışarıda doludizgin yoluna devam eden Sivasspor, şampiyonluk için bu görüntüsüyle “Neden olmasın?“ dedirtiyor. Yiğidolar bu performansılarını sürdürürse, Süper Lig'in 6. şampiyonu olmamaları için bir neden yok..

21/29
“YANAL'I İSTEMİYORLARDI“

(Ahmet Çakar): Aslında Ersun Hoca'ya, Ali Koç ve yönetim istemiyor ama taraftar baskısıyla göreve getirmek zorunda kaldılar. Sezon başından beri takıma katkısı sıfır. Futbol mantalitesinin boş olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Türkiye'nin en çabuk, en hızlı oynayan takımına karşı çıkardığı orta saha tam bir intihardır. Emre, Gustavo ve Kruse, fizik olarak hazır değiller. Hele hele Kruse saçını boyayıp İstiklal Marşımızı öğrenmekle o kadar meşgul ki futbol oynamayı bile unutmuş.

22/29
“PUAN ALABİLİRLERDİ, BECEREMEDİLER“

(Ahmet Çakar): F.Bahçe maça kötü başlamadı. Pozisyonlar da buldu. Ama takımın sol beki sol bek değil, sağ bek Isla ise pili bitmiş eski bir futbolcu gibi. Göbekteki adamlar da ağır olunca defansif olarak darmadağın oldular. Göstere göstere her topu arkaya attılar, ya gol geldi ya da pozisyonlar geldi. Bunlardan birinde de Fernando ilk yarıda Sivas'ı öne geçirdi. İkinci yarı F.Bahçe hem disiplin hem taktik hem de fizik olarak çok geriledi. İkinci golü yediler, 3-4'ü de yerlerdi ama Ozan'ın kişisel çabasıyla mükemmel getirdiği topta Deniz Türüç ile son dakikalara doğru golü buldular. Kötü oyuna ve disiplinsizliğe rağmen puanı kurtarabilirlerdi, beceremediler ve kaybettiler.

23/29
“ERSUN YANAL'A GÜVEN DE BİTTİ“

(Ahmet Çakar): F.Bahçe bir şeyi daha kaybetti. Camia ve taraftarın Ersun Yanal'a güveni bitti. Ayrıca taraftarlar, Rodrigues ve Ozan'ın ne kadar sorumsuz amatör futbolcu olduğunu ve takımlarına ihanet ettiklerini gördüler. Haftaya Beşiktaş maçı var ama Rodrigues son saniyelerde göstere göstere rakibe tekme atıyor. Haklı bir kırmızı kart görüyor, Ozan Tufan efendi de itirazlara devam edip, oyundan atılıyor. Bu şu demektir; hoca hoca değil, oyuncular üzerinde hiçbir hakimiyeti yok ve F.Bahçe hızla kan kaybediyor. Hakem Ali Palabıyık için maç kolay değildi ama bence başarılı yönetti ve gösterdiği kırmızı kartlarda haklıydı.

24/29
“VEDAT VE MAX AYNI ANDA OLMAZ“

(Kemal Belgin): Sivas mı Fenerbahçe mi bulmacasının çözümü neredeydi diye soracak olursanız tabii ki orta alan kurguları üzerinde yoğunlaşmak gerekiyordu. Öteden beri yazıp söylüyorum Fenerbahçe'nin hem Kruse'yi hem Vedat'ı kullanarak ön tarafa da iki adamı koyması demek rakibin orta alanda kazanabileceği ya da kendisine hediye edilebilecek bütün toplarda kaleci Altay'ı ve savunmayı zor durumda bırakacağıydı. Ki bu sefer rakip Sivasspor'da çok ilgi çekici bir oluşum da vardı. Rıza Hoca'nın orta sahasındaki oyuncuların tamamı yerli malı ve sınıfları kimse alınmasın birinci derecede değildi ama Sivasspor'un orta alanı savunmasıyla hem çok iyi bütünleşti hem de atağa çıkmakta topla fazla oynamadan Fenerbahçe'nin yukarıda belirttiğim zaafından kaynaklanan savunma-orta alan boşluklarını alabildiğine yıprattı.

25/29
“FARKINA VARAMADI MI?“

(Kemal Belgin): Şayet Yatabare gününde olsaydı ya da onun yerine daha aktif daha çabuk bir santrforu olsaydı Sivasspor maçı daha rahat önde bitirir belki de daha fazla farkla kazanırdı. Ersun Yanal acaba bu benim altını ne zamandır çizdiğim yanlış kurgusunun farkına bu yenilgi sonrası da mı varamadı? Düşünebiliyor musunuz Rodrigues dönmez, Kruse dönmez, Vedat'ı da çok döndürürseniz verimi biter. Kala kala bir Ozan çıkar ama o zaman da dün akşamki Sivasspor'un sol tarafı Fenerbahçe'nin savunmasını yerle bir eder. Nitekim birinci gol de böyle gelmedi mi? Rıza Hoca'nın fiziksel kazanımları açıkça görülürken, bana göre Yatabare'yi tam maç oyunda tutması 2-1 olmuş oyunun riske girmesindeki en önemli faktördü. Kone ve Kofi neredeyse maç bittikten sonra oyuna girerlerken, Fernando'nun daha 74. dakikada yerini Erdoğan'a teslim etmesi de bende acaba Yatabare tutkusu mu var şüphesini de uyandırmadı değil.

26/29
“ŞAMPİYONLUK FERYADI...“

(Kemal Belgin): Dönelim Ersun Yanal'a... Emre'nin 63. dakikada oyundan çıkışı yerine Ferdi'nin girip Ozan'ın Gustavo'ya destek sağlaması düşüncesi bir verim sağlayabilir miydi acaba? Ve nitekim Deniz bir gol attı. Bir de rakip kaleci Samassa yüzde yüz şutunu kurtardı. Şimdi Sivasspor aldı başını gidiyor. Fenerbahçe yönetimi ve teknik kadronun geçtiğimiz haftaki şampiyon olacağız feryatları bu yanlış oyun kurgularıyla acaba ne kadar sürer?

27/29
“GOLÜ YİYEN KENDİSİ OLDU“

(Ali Sami Alkış): Fenerbahçe oyunun 32’inci dakikasında golü yediğinde, geriye düşmeyi hak edecek kadar kötü değildi. Hatta maça olan asılışı, kazanma isteği, temposu ile; iyi bile sayılabilirdi. Ama savunması çok sayıda hata yapıyor, adam kaçırıyor, yerleşme zaafı gösteriyordu. Gustavo-Serdar arasında olduğu gibi, paslaşma hataları da eklenince; geriye düşmek neredeyse şart oldu. Oysa F.Bahçe; Rodrigues’in müthiş şutu ile birlikte, Ozan’ın kale dibinde vuramadığı anlar, F.Bahçe’ye öne geçme fırsatları tanımıştı. Atakları yeterli sayılırdı ama, savunması dengeyi bozuyordu. Golü yiyen kendisi oldu.

28/29
“İLK YARI FARKLI OLABİLİRDİ“

(Ali Sami Alkış): Sivas, F.Bahçe’nin biraz da kontrolsüz denilebilecek çıkışlarını kollayarak, kontratak fırsatlarını iyi kullandı. Kazandığı gol de, böyle ani ve hızlı çıkış anlarından birinde geldi. Devre arasına daha büyük bir farkla girebilirdi. Bir de... Dirar’ın ceza sahası içinde Fernando’ya yaptığı hareket, penaltı vermeyi davet eder nitelikteydi. Hakem verse, “Niye verdin” diyemezsin... Sivas, kendi istediği ve kurguladığı zamanda değil; F.Bahçe’nin hazırlıksız ve zaaf anlarında yüklenmeyi prensip edinmişti. O anlarda çok hızlıydı. Akıllıca bir taktikti... Bu yüzden, F.Bahce topa daha çok sahip olduğu halde, etkinlik üstünlüğü Sivas’taydı.

29/29
“BÖYLE GOL MÜ YENİR?“

(Ali Sami Alkış): 32’inci dakikada yenilen golde; top Samassa’nın elinden çıkıp Fernando tarafından gole çevrilinceye kadar geçen evre içinde, hiçbir F.Bahçe’li olaya müdahil olamadı. Böyle gol yenir mi? Sarı-lacivertliler, bu gole karşılık vermekte zorlanıp bir de ikinci golü yiyince; dengesi, oyun düzeni ve şüphesiz morali de bozuldu. Gol atmasına rağmen, olmayınca çıldırdılar. Kırmızılar doğru!


Tadic'e sürpriz teklif: Hiç düşünmeden kararını verdi

Arrow

Mourinho geri adım atmayacak: En büyük sıkıntı ortaya çıktı

Arrow

Ferdi Kadıoğlu'nun yerine transfer geliyor: İşte Mourinho'nun istediği isim

Arrow

Cengiz Ünder için sürpriz transfer ihtimali belirdi

Arrow

14 Ekim 2024 – Gazetelerde FENERBAHÇE

Arrow

Mourinho'dan yönetime rapor: Zam istedi ama kendisine değil

Arrow

Fred'den 'özel' hamle

Arrow

Jose Mourinho rotasyona gidiyor

Arrow
FenerKolik © 2013-2023 Bütün hakları saklıdır.