Fenerbahçe'nin yıldız futbolcusu Luis Nani, kulübün gazetesine açıklamalarda bulundu. Nani, Çin'den kendisine gelen transfer teklifi hakkında konuştu.
Fenerbahçe'nin yıldız futbolcusu Luis Nani, kulübün gazetesine açıklamalarda bulundu. Nani, Çin'den kendisine gelen transfer teklifi hakkında konuştu.
Sarı Lacivertliler'in Portekizli futbolcusu Luis Nani, Fenerbahçe Gazetesi'ne konuştu. Avrupa’da ve ligde attığı kritik gollerle takımını sırtlayan Nani, Fenerbahçe ile hedefinin şampiyonluk olduğunu söyledi!
"HARİKA İŞLER ÇIKARIYORUZ"
- Daha önce Portekiz ve İngiltere liglerinde forma giydin. Bu liglerle Türkiye Ligi’ni kıyasladığında ne gibi farklar görüyorsun?
“Portekiz ve Türkiye liglerini birbirine çok benzetiyorum. Hemen hemen aynı seviyede olduklarını düşünüyorum. İngiltere Ligi tabii ki farklı bir seviyede oynanan bir lig. Daha önde İngiltere Ligi’nin futbol kalitesi ama Türkiye Ligi’nde oynamaktan son derece memnunum. Türkiye Ligi’ni fazlasıyla beğendiğimi söyleyebilirim. Buraya olan adaptasyon ve uyumumu her hafta daha da ileriye taşıyorum. Çok zor takımlar var Türkiye Ligi’nde. Bu yüzden maçlar çok mücadeleci geçiyor. Dediğim gibi burada olmaktan mutluyum ve takım halinde harika işler çıkardığımızı düşünüyorum.
İyi çalışıyoruz, işimize konsantre şekilde yolumuza devam ediyoruz. Ben de her zaman konsantrasyonumuzu en üst düzeyde tutmamız gerektiğini düşünüyorum. Fenerbahçe’de yaptığımız işlerden dolayı mutluyum. Umarım sezon sonuna kadar her hafta performansımızı daha da ileriye taşıyarak sezon sonunda hedeflerimize ulaşabiliriz. Çünkü ben gerçekten çok hırslı bir oyuncuyum, buraya da bu hırsla geldim. Hedefim burada şampiyon olmak.’’
"FENERBAHÇE'NİN TEKLİFİNİ ŞÜPHE DUYMADAN KABUL ETTİM"
-Fenerbahçe’ye transfer olmandaki en büyük etken neydi?
‘’Geleceğim için iyi bir seçim yapmak istiyordum yaz döneminde. Çünkü sakatlık yaşadığım dönemleri geride bıraktım, geçtiğimiz sezon Sporting Lizbon’da iyi bir sezon geçirdiğimi düşünüyorum. Geçen sezonun ardından kendimi evimde hissedeceğim, insanların sevgisini hissedeceğim, desteğini hissedeceğim, hem teknik direktörden, hem yönetimden, hem taraftarlardan bu sıcaklığı hissedeceğim bir yer arıyordum. Fenerbahçe’den teklif geldiğinde, Fenerbahçe bana tüm bu isteklerimin gerçekleşeceğinin garantisini verdi. Ben de hiçbir şüphe duymadan Fenerbahçe’nin teklifini kabul ettim. Fenerbahçe’nin ne kadar hırslı ve ne kadar büyük bir takım olduğunu zaten biliyordum. Fenerbahçe’nin büyük hayalleri ve büyük hedefleri var. Avrupa’da ileri turlara gitmeyi, üst düzey takımların arasında yer almayı istiyor. Bu nedenle hiç şüphe duymadan buraya geldim.’’
"ÇİN'DEN GELEN TEKLİFE BAKMADIM BİLE"
-Son günlerde çok konuşuldu, Çin’den transfer teklifleri aldın. Sen ve yönetimimiz bu teklifi geri çevirdi. Bu kararı almanda Fenerbahçe sevgisinin etkisi oldu mu?
‘’Bu konuyu herkesin bildiğini düşünüyorum, çok fazlası teklif edilen bir durumdu bu. Hem kulübümüz için, hem benim için ekonomik anlamda çok büyük bir teklifti ama ben bu teklife bakmadım bile. Çünkü ilk hedefim böyle paraları kazanmak değil, futbolda hedeflerime ulaşabilmek. Ben buraya bazı hedefler ve bazı isteklerle geldim. Buradaki sevgiyi gördüm ve ilk günden beri çok iyi ağırlıyorlar beni insanlar. Burada kendime belli hedefler koydum, takımla beraber ulaşmak istediğim hedefler var. Bunları yarıda bırakıp gitmek istemedim. Hem bireysel hedeflerim var, hem takımla hedeflerimiz var. Bunlara ulaşmadan burayı da bırakmayacağım. Umarım her şey yolunda gider ve bu kulübün tarihine katkıda bulunabiliriz hep birlikte. İşimizi yapmaya devam edeceğiz ve her şeyin iyi gitmesini diliyorum hepimiz için..’’
"AYNI DİLİ KONUŞMAK HER ZAMAN İYİDİR"
- Vatandaşı olduğun Vitor Pereira ile Fenerbahçe’de görev almak nasıl bir duygu? Sana ekstra bir motivasyon sağladı mı?
“Manchester United’da forma giyerken buna benzer bir durum yaşadım. Carlos Queiroz o dönem Manchester United’ın yardımcı antrenörüydü ve o da bir Portekizliydi. Bu nedenle yurt dışında olup Portekizli bir hocayla çalışmayı daha önce de yaşadım. Benim için yeni bir durum değil aslında. Ama tabi her zaman iyidir aynı dili konuşmak, adaptasyonumuzu daha kolaylaştırır. Belki birbirinizi anlama konusunda işleri daha kolaylaştırır. Ama dediğim gibi ülke dışında Portekizli bir hocayla çalışmak yeni bir durum değil benim için, değişen çok da bir şey olduğunu düşünmüyorum. Burada önemli nokta nereli olduğumuzdan ziyade, nasıl çalıştığımız ve kendimizi buraya nasıl adadığımızdır, saha içinde neler yaptığımızdır.’’
"LİDERLİĞİMİZİ DEVAM ETTİRMEK İSTİYORUZ"
-Rakibimizin maçlarının ertelenmesi Fenerbahçe için avantaj mı sence?
‘’Benim inancım, bu noktada bizim maçlarımız. Onların maçlarının ertelendiği hafta tamamlandı. Biz puanlarımızı aldık. Onlar şu anda o maçlarını oynamak zorundalar. Tabii ki o maçlarda puan kaybetmeleri mümkündür. Bazen iyidir böyle ertelemeler, bazen de kötüdür. Futbol, içi sürprizlerle dolu bir kutu gibidir aslında. O yüzden ne zaman ne olacağını hiçbir zaman bilemeyiz. Şu anda onların karşılaşmalardan pozitif sonuçlar alamamalarını bekleyeceğiz. Liderliğimizi devam ettirmek istiyoruz. Ama en önemlisi bizim çalışmalarımıza en iyi şekilde devam etmemiz ve maçlarımızı kazanarak yolumuza devam etmemiz. ‘’
-Türk hakemlerinin saha içindeki yönetimlerini nasıl buluyorsun?
‘’Hakemler, oyuncu üzerinde bazen fazla düzeyde baskı kuruyorlar aslında. Ben burada bu şekilde değerlendiriyorum durumu. Türkiye Ligi’nde birçok hakem de İngilizce bilmiyor maalesef. Türk oyuncuları onların üzerinde bir baskı kurduğunda, hızlı bir şekilde inanıp, buna göre karar veriyorlar. Tabi ki bazı hakemler var, gerçekten son derece başarıyla maçları yöneten, kendi kişiliklerini sahada ortaya koyan… Bu hakemlere saygı duymalıyız, değer vermeliyiz diye düşünüyorum. Sonuçta sahada Fair-Play içinde hareket etmesi gereken oyuncularız. Orada, saha içerisinde güzel bir gösteri sunuyoruz. Bu gösteri, sahanın içerisinde futbolcular tarafından gerçekleştirilen bir gösteri. Saha içerisindeyken tamamen topu düşünüyoruz, tamamen o mücadeleyi düşünüyoruz aslında ve bu şekilde de olmalı diye düşünüyorum.
Çalınan veya çalınmayan fauller, oyunun önüne geçmemeli. Ama en önemlisi, burada oyuncularında futbolu düşünmesi. Çünkü bazı futbolcular gerçekten kendilerini çok kolay yere bırakıyorlar. Hakemlerde bu durumlarda hemen inanıp faul düdüğünü çalıyorlar. Biraz İngiltere Ligi gibi olmalı aslında. Bu konuda küçük dokunuşlar yapılmalı artık ve oyunun daha fazla oynanmasına izin verilmeli. Hakemlere olan itirazlar da daha aza indirgenmeli. Ben sahaya çıktığımda sadece futbol oynamayı, en iyi bildiğim işi yapmayı, taraftara teşekkür edip onlara bu güzel gösteriyi sunmayı düşünüyorum.’’
LOKOMOTİF MOSKOVA AÇIKLAMASI
-Avrupa Ligi’nde Lokomotiv Moskova ile karşılaşacağız. Bu karşılaşma hakkında ve Avrupa Ligi’ndeki hedeflerimiz hakkında neler söylemek istersin?
‘’Bu iki karşılaşma bizim için gerçekten çok önemli olacak. Çünkü çok iyi bir takımla karşılaşacağız ama bizim Avrupa Ligi’nde önemli hedeflerimiz var. Gidebildiğimiz en ileri noktaya gitmek istiyoruz Avrupa Ligi’nde. Şu ana kadar iyi bir iş çıkardık ama daha iyisini yapabileceğimizi de biliyoruz. Bu anlamda Avrupa Ligi’nde yolumuza devam etmemiz açısından bu karşılaşma gerçekten çok önemli. Sadece turu geçmek için değil, bize güven kazandırması açısından da çok önemli turnuvanın kalan kısmı için. Ligde de güvenimizi arttırmamız için son derece önemli iki karşılaşma olacak. Hep iyiye giderek, üstüne katarak yolumuza devam ediyoruz. Art arda galibiyetlerle kendi güvenimizi arttırıyoruz. Takım halinde de daha iyi bir performans ortaya koyuyoruz bu dönemde. Hedefimiz kazanmak olacak o karşılaşmalarda.’’
"ATTIĞIM GOLLERİN HEPSİ GÜZEL"
-Sarı-Lacivertli formayla şu ana kadar attığın gollerden en çok hangisini beğeniyorsun?
“Fenerbahçe formasıyla şu ana kadar kaydettiğim en güzel gol, bana göre Antalyaspor’a karşı Ziraat Türkiye Kupası’nda attığım goldü. Ama duygu açısından, hissettiklerim açısından değerlendirirsek bence en iyi golüm yine Antalyaspor’a karşı ligde kendi sahamızda attığım son dakikada bize galibiyeti getiren goldü. O maçtaki 2.goldü yani. Fenerbahçe formasıyla şu ana kadar attığım gollerin hepsinin güzel olduğunu düşünüyorum. Trabzonspor’a attığım gol de güzel bir goldü. Şu anda aklıma gelen goller bunlar. Hayatım boyunca, Tanrı’ya şükürler olsun çok sayıda gol atmasam bile hep güzel goller, deyimi yerindeyse gözlerin pasını silen goller diyebileceğimiz goller attım. Stadı ayağa kaldıracak goller attım ve bundan da gurur duyuyorum. Bu doğal yapımda olan bir şey, içten gelen bir şey ve vurduğum toplar bir şekilde ağlara gidiyor ve güzel goller atmayı başarıyorum. Bu benim için çok güzel bir duygu. Hep aklımda kalacak gollerim var.’’
"SON DAKİKAYA KADAR..."
-Fenerbahçe taraftarının yoğun ilgi gösterdiği isimlerden birisin. Onlara söylemek istediğin şeyler var mı?
“Bana, bugüne kadar göstermiş oldukları bu büyük sevgiden dolayı, vermiş oldukları destekten dolayı çok teşekkür ediyorum. Ama sadece bana değil tabi ki, takımımıza vermiş oldukları destek gerçekten son derece önemli bizim için. Her maç yanımızda oluyorlar, her maç bize olan desteklerini fazlasıyla gösteriyorlar. Biz de onların bu desteğiyle kendimize daha çok güç bulup, en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bundan sonra da elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız.
Onları mutlu edebilmek, stattan ayrıldıklarında onları evlerine mutlu gönderebilmek için hep galip gelmek istiyoruz. her maçta son dakikaya kadar mücadele edeceğiz, bugüne kadar yaptığımız gibi. Hedeflerimiz var ve bu hedefler için birlikte mücadele edeceğiz. Çünkü sezon sonunda o büyük kutlamaları onlarla birlikte yapmak istiyorum ben. Onlarla bir kutlama anını yaşamayı çok istiyorum. Onların bize verdiği destek, sonsuz ve bu desteğe karşılık vermemiz gerekiyor."