Reto Ziegler… Fenerbahçe'ye gelip Fenerbahçelileşen yabancılardan biri…

Halen Sion forması giyen 29 yaşındaki Ziegler yeni yıl tatili için İstanbul’u ve Fenerbahçe maçlarını seçmiş. Önce Sivas karşılaşmasını izleyen Ziegler, basketboldaki Panathinaikos sınavında da salondaki yerini alacak. ‘Palladium’da oturuyordum ve o zaman Ataşehir’deki salon yapılıyordu. Görmek için sabırsızlanıyorum’ diyecek kadar da Fenerbahçe’ye meraklı… F.Bahçe’de maç oynama sayısı hep en yüksek isimlerden biri olan Ziegler, ‘Ayrıldıktan sonra Beşiktaş ve Galatasaray bana teklifte bulundular.

Ama o sezon Aykut Kocaman Hasan Ali’nin çok yorulduğunu, Avrupa Ligi dahil zorlu bir maç trafiği içinde olduklarını söyleyerek yeniden çağırdı. Seve seve kabul ettim’ derken şu an form olarak kariyerinin en iyi döneminde olduğunu, Fenerbahçe’den bir teklife her zaman sıcak bakacağının altını çizdi ve ekledi:

‘Ayrılırken yabancı kontenjanından ayrıldım. Şimdiki gibi olsa ayrılmazdım. Şu an İsviçre’de en iyi onbirde yer alıyorum ve sol stoper olarak da oynuyorum. Ama ne olacak, bilinmez. Şu an bir ilgilenme olmadığını, sadece Almanya ve Fransa’da takip edildiğimi söyeyebilirim.’ Yabancı kontenjanı nedeniyle istemeden ayrılmıştım. Şu an öyle bir sorun yok. İsviçre’de Sion’da oynuyorum ve en iyi on bire seçildim İlk ayrılışımın ardından Beşiktaş ve G.Saray’dan teklif aldım. Ancak Aykut Kocaman çağırınca tercihimi Fenerbahçe’den yana kullandım

Yeni Yüzyıl’a konuşan Ziegler’in bir de rüyası var: ‘Şu an biz de Avrupa Ligi’ndeyiz ve Braga’yı elersek, F.Bahçe de Lokomotif’i elerse eşleşme durumumuz var. Ama böyle bir şey olacaksa finalde olsun. Fenerbahçe taraftarının karşısına başka formayla çıkmak istemem…’

G.Saray maçını asla unutamam

Galatasaray’a 0-0’la kaybettikleri şampiyonluk sonrası saha içinde ağlaması unutulmayan Ziegler, ‘Kariyerimde çok kupa var ama lig bir kez 2004’le Grashoppers’la kazanmıştım. 2012’deki o yıl benim için de çok önemliydi ve yüksek motivasyon içindeydim. Tek gol yetecekti. Böyle şampiyonluk yitirince kendimi tutamadım’ diyerek o günleri tekrar yaşadı.

Volkan iyi bir kaleci ve iyi bir karakter

Kuşkusuz Avrupa’nın en iyi kalecilerinden biri ve çok sevdiğim bir karakter. Benle çok uğraşırdı, bunu da çok severdim. Mesela benim duşta en çok kalan isim olduğumu söylerdi. Bu normal. Çünkü ben her idman sonrası kendi özel çalışmamı yapardım ve son ben çıkardım. Dolayısıyla duştan da son çıkan ben olurdum. Ama Volkan da benle uğraşmayı sevdiğinden hep takılırdı bana.

Aziz Başkan’ın soyunma odasında bağırdığını duymadım

Kulüp tarihinin en önemli yılında, 2011/12 sezonunda F.Bahçe’ye gelen Ziegler, o günleri şöyle anlattı... ‘Menajer Hasan Çetinkaya, Aykut hocanın beni istediğini söyledi ve 3 Temmuz sonrası oluşan durumu anlattı. Çok zor bir ortama büyük sorumlulukla geleceğimi söyledi, kabul ettim. Ama kısa sürede yaşanan her şeyi anladım.

Cezaevine gittim

Sahada futbolu sadece kazanmanın dışında bir mücadele olarak veriyorduk. Gerçi zaman içinde F.Bahçe’nin suçsuzluğu ortaya çıktı ama o dönemde o mücadelenin bir parçası olmak beni farklı bir havaya sokmuştu. Yaşananları izliyordum ve hapiste olan başkan Yıldırım’la tanışmak istedim. İdarecilere çok baskı yaptım, sonuçta Cristian ve Yobo ile başkanı cezaevinde ziyarete gittim. İlk cezaevi ziyaretimdi, umarım da son olmuştur. Ayrıca ilk yılımda ilk ve son görüşüm oldu Yıldırım’ı… İkinci gelişimde sık gördüm, o zaman çok daha sağlıklı ve neşeliydi. Yıldırım kazanmayı seven, kaybetmeye tahammülü olmayan bir başkan modeli. Bunu da bize hep yansıttı. İlk yılımda hep hapisteydi ama şu da bir gerçek ki ikinci gelişimde ben onun soyunma odasında öyle bağırıp çağırdığını görmedim. Maçlardan önce moral konuşması yapardı, o kadar.’

Alex’in gitmesine çok şaşırdım

Alex için ne dedi?.. ‘Alex benim gördüğüm en profesyonel futbolculardan biriydi. Saha içi kadar saha dışında da mükemmel bir karakter ve çok iyi bir kaptandı. Kariyerini Fenerbahçe’de bırakmak istediğini söylerdi ve bence de bunu hak ediyordu. Ayrılışına şaşırdım ve üzüldüm. Gerçekleri bilmiyorum, konuşmak bana düşmez. Ama Aykut Kocaman ve Alex gibi 2 büyük ismin yer aldığı olayı doğru değerlendirmek lazım. İlk geldiğimde ‘Galatasaray’a gol at gerçek Fenerbahçeli ol’ dediler. Attığım golün asisti Alex’e aitti. O nedenle kendisine de borçluyum.’