Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım, kulüp dergisinin ocak ayı sayısında geçtiğimiz yılı değerlendirdiği bir yazı kaleme aldı.
Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım, kulüp dergisinin ocak ayı sayısında geçtiğimiz yılı değerlendirdiği bir yazı kaleme aldı. Yıldırım, "Daha önce bize yapılanlara alkış tutanlar şimdi pişman" dedi.
İşte Aziz Yıldırım'ın dergideki o yazısı...
Öncelikle sizlerle birlikte bir yılı daha geride bırakırken yeni yılın sağlık, barış, özgürlük ve adalet dolu bir yıl olmasını içtenlikle diliyorum.
Fenerbahçemizin yeni yılda da yarıştığı her branşta, armamızın yer aldığı her platformda hep en önde ve başarılarla dolu bir yıl geçireceğine yürekten inanıyor, tüm Fenerbahçelilere bugüne kadar verdikleri ve verecekleri örneği olmayan destek için şükranlarımızı sunuyorum.
Zor yılları, zor günleri geride bıraktık…
Haklı ile haksızın, doğru ile yanlışın, zalim ile mazlumun birbirine karıştığı, yara bere içindeki vicdanlarımızla ortak akla ulaşamayan mücadele dolu yıllar yaşadık ve yaşamak zorunda bırakıldık.
OYSA BİZ FENERBAHÇE OLARAK HEP AYNI KARARLILIKLA, HEP AYNI YERDE DURUYORDUK!
Hesaplanamayan karşı duruşumuz ve sorgulanamayan Fenerbahçeliliğimizle buradaydık.
Şimdilerde birileri, adımıza ve adımızla konuşuyorlar. Hayretle ve ibretle seyrediyoruz…
Fenerbahçe ve Fenerbahçeliler linç edilirken alkış tutanların pişmanlık dolu konuşmalarını izliyoruz.
Aziz Yıldırım, 2008’de İBDA-C ve 2009’da DEVRİMCİ KARARGAH örgüt üyeliği ile ilgili alınan dinleme kararıyla, 14 Şubat 2011’de “SİLAHLI SUÇ ÖRGÜTÜ” kisvesi altında dinlenirken ve biz “BU DAVA ŞİKE DAVASI DEĞİLDİR” derken, ses çıkarmayanların şimdilerde hukuka aykırı delil tartışmalarını seyrediyoruz.
Ve hatta…
Bir günlük nezarethane misafirliklerine avazı çıktığı kadar bağıranların, bizler hukuksuz bir şekilde 8 gün oradayken, üstelik ifademiz dahi alınmadan ADRESİMİZ METRİS CEZAEVİ yazılırken, nerede olduklarını düşünüyoruz.
Mesai saatlerinde grand tuvalet göz altıları seyrederken, sabahın 5’inde sırf Cumhuriyet Ormanı’nı yok etmek için, 107 yıllık çınarı silahlı suç örgütü çırasıyla ateşe verenleri hatırlıyor, adliye önlerindeki özgürce politik nutuklarını dinliyoruz; Aziz Yıldırım’ın ismini vermedikleri için hakaret ve tehditle ifadeleri değiştirilmeye çalışılan arkadaşlarımızla…
Yine de hukukun ve adaletin herkes için koşulsuz uygulanmasını bekliyoruz… İbret olsun diye… Yıkmaya çalıştıkları şeyin ne olduğunu görsünler diye…
CUMHURİYETE VE CUMHURİYETİ KURANLARA BAĞLILIĞIMIZI BİR KERE DAHA ANLAYIP SINAMAYA KALKMASINLAR DİYE…
Ancak düne bakmadan yarını kestirenler ve adımızla konuşanlara bir çift sözümüz ve hatırlatmamız olacak:
Tarih: 8 Temmuz 2011
Yer: Beşiktaş Adliyesi
Sorguya alındık… Biz Türkiye’nin nasıl yeniden dizayn edildiğini hissettik. Zira 3 avukatımın huzurunda Türkiye’nin eskisi gibi olmayacağını söylediler. Çok yakın gelecekte Aziz Yıldırım’dan çok daha ÜNLÜ KİŞİLERİN alınacağını söylediler. Kalkıştılar da… Türkiye’nin en üst istihbarat kurumuna ve belki de daha yukarılardaydı gözleri. Biz görmüştük operasyonu ve yapılmak isteneni. Cumhurbaşkanı’na mektup yazdık. “BU BİR OPERASYONDUR VE DEVLETE YÖNELİKTİR” dedik…
DİNLETEMEDİK!
Tarih: 14 Şubat 2012
Yer: Silivri Ceza İnfaz Kurumları Duruşma Salonu
Özel yasalarla, silahlı suç örgütü yalanlarıyla bizi şike yapmakla suçladılar. Özel Yetkili Mahkemelerde, özel adamların özel yetkileriyle itibarsızlaştırmaya kalktılar. Oysa biz “NE ŞİKESİ, MEMLEKET ELDEN GİDİYOR” dedik…
İNANDIRAMADIK!
Tarih: 9 Temmuz 2013
Yer: UEFA Tahkim Kurulu
Sahte ve hukuka aykırı delillerle, ülke içindeki işbirlikçileriyle bizi Avrupa’ya şikayet ettiler… Türkiye’nin gözünün yaşına bile bakmadan ispiyonladılar futbolumuzu. UEFA’da çullandılar üzerimize bu kez… Söz aldığımızda, bunun bir operasyon olduğunu ve kısa bir süre içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yöneleceğini söyledik. Duruşma CD’lerini istedik; TÜM ÜLKE NE DEDİĞİMİZİ DUYSUN DİYE…
DUYURAMADIK!
Yer: Avrupa Parlamentosu
İki yöneticimiz Avrupa Parlamentosu’na gittiğinde Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve devletini şikayet etmelerini beklediler. Zira gerçekliği ispatlanmamış kasetler uçuşuyordu havalarda ve savunması dahi alınmayan insanlar, çoktan suçlanmışlardı bile; tıpkı ERGENEKON, BALYOZ, KCK, ODA TV VE BİZİM DAVA GİBİ… Tam tersini bekleseler de bizden, arkadaşlarım yaşanan sürecin TÜRKİYE CUMHURİYETİ REJİMİ’NE VE DEVLETİ’NE yönelik olduğunu ve olacağını söylediler.
ANLATAMADIK!
Tarih: 11 Şubat 2014
Yer: CNN Türk / Tarafsız Bölge Stüdyosu
17-25 Aralık süreci yaşanmaktaydı. Herkes, güçler arasında gidip gelirken biz bunun bir operasyon olduğunu söyledik. Çünkü BAŞINDAN BERİ BİLİYORDUK; “İTENİ DE, TUTMAYANI DA”
Biz biliyorduk ve inanıyorduk… MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN dediği gibi “TÜRKİYE CUMHURİYETİ, şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi” olmayacaktı.
Şimdilerde hep birlikte yaratılan illegal odakları kınıyorlar.
Hepsi iyi güzel de;
Biz bunları söylerken,
CUMHURİYETİN SON KALESİ FENERBAHÇE DERKEN,
ASIL HEDEFİN, FENERBAHÇELİLERİN SON NEFESİNE KADAR SAHİP ÇIKACAĞI ATATÜRK’ÜN CUMHURİYETİ OLDUĞUNU SÖYLERKEN,
Bu uğurda FENERBAHÇE VE FENERBAHÇELİLER LİNÇ EDİLİRKEN!
ARKAMIZDAN İTİLİRKEN,
Çocuğumuza, eşimize, ya da güvercinlerle dolu gökyüzümüze 1 yıldır hasretken:
NERELERDEYDİNİZ?
Bizi sorarsanız;
BİZ HEP BURADAYDIK…
“DARAĞACINDA OLSAK BİLE SON SÖZÜMÜZ FENERBAHÇE” diyerek tüm Fenerbahçelilere bu uğurda mücadele edilecek yeni ve nice yıllar dileklerimle…
Aziz Yıldırım
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı