Turkish Airlines EuroLeague’deki temsilcimiz Fenerbahçe Beko’da başantrenör Aleksandar Djordjevic, kulüp kanalına açıklamalarda bulundu.
Sözlerine İstanball Cup’ı değerlendirerek başlayan Aleksandar Djordjevic, “Turnuvayı kazandığımız için çok mutluyuz. (Kongre Üyemiz Mehmet Faruk Türköz) Yönetim Kurulu Üyemiz Sertaç Bey’in yakın bir dostuydu. Kulübün de çok yakın bir dostuydu, onun onuruna düzenlendi. Yavaş yavaş bir şeyler inşa etmeye çalışıyoruz. Oyuncularımızın önüne sürekli bir şeyler koyuyoruz ve onlar bunu sürekli anlıyorlar, çok profesyoneller. Diğer yandan buraya geldiğimizden beri aileye hoş geldin durumu var. Bu olağanüstü bir şey. Yenileri çok iyi hissettiriyorlar. Bizim görevimiz iyi basketbolu sahaya yansıtmak. Bunun için çalışıyoruz. Şu an gördüğüm kadarıyla herkes eforunun %100’ünü veriyor. Süreç devam ediyor. Her gün üzerine ekleyerek devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Uzun bir aradan sonra maçların taraftarlarla oynanmasıyla ilgili Djordjevic, “Biz aslında İtalya’dayken çok şanslıydık çünkü Play-off’un son maçlarını 2500 kişiyle oynadık ama bize 25000 kişi gibi geldi. Biz taraftarlarla onlar için oynuyoruz o yüzden çok önemli. Arkamızda onların rüzgarını hissetmek çok güzle bir duygu. Fenerbahçe taraftarının büyüklüğünü, sevgisini çok iyi biliyoruz ve aynı şekilde bunu bizim onlara geri vermemiz gerekiyor. İlk maçta oyuncular biraz heyecanlı ve gergindi çünkü uzun zamandan beri ilk defa seyircinin önüne çıktılar. Herkes her şeyini göstermek istedi, güzel bir performans vermek istedi. Ama şimdi her şey zaman içinde oturarak güzel bir şekilde devam edecek. Tamamen dolu günleri heyecanla bekliyoruz çünkü basketbolun en önemli şeyi taraftarla beraber olmak.” dedi.
Bu sezon oluşturmak istediği takımla ilgiliyse Djordjevic, “En önemli hedefimiz çok sert savunma yapan bir takım olmak. Hem idmanlarda hem de maçlarda oyuncuların çok büyük sorumluluğu var bu konuda. ‘Hücum bazı maçları kazandırır ama kupaları kazandıran savunmadır.’ diye bir söz vardır. Buna inanıyorum ben. Diğer önemli konu da topu paylaşan, çok fazla pas veren, bencil olmayan oyunculardır. Ben oyuncularımı genelde bu şekilde seçerim. Burada da seçme şansım olsaydı yine o şekilde seçecektim. Şu an oynadığımız maçlarda gördüğümüz gibi asistlerin yüksekliğinden bu şekilde oynayan bir takım olduğumuzu görüyoruz. Hedefim bu şekilde ilerlemek; bencil olmayan, topu sürekli paylaşan oyuncularla.” açıklamasını yaptı.
Sosyal medya hakkındaki düşüncelerini ise tecrübeli başantrenör, “Sosyal medyaya karşı değilim. Çok özel durumlarda bakmayı ve kullanmayı severim. Çok vaktim yok çünkü sosyal medyaya girdiğiniz zaman çok fazla vaktinizi alıyor. Oyuncular için daha uygun. Onların biraz daha fazla zamanı oluyor ve onların paylaşımı daha fazla ilgi çekiyor. Bir şey paylaşmak istediğim zaman çok fazla iletişim yolu var. Ben hala biraz eski kafalıyım. Her gün hislerimi paylaşırsam çok özelliği kalmaz. Belki ne kadar az paylaşım olursa o kadar daha değerli olur her şey.” şeklinde aktardı.
Hazırlık süreciyle ilgili de değerlendirmeler yapan Sasha Djordjevic, “İdman yapmaları çok önemli forma girmeleri için çünkü hazırlık kampına geldiklerinde hepsi çok hazır olmuyor. Birçoğu milli takımlarından yıpranmış olarak geliyor, bazıları tatilden geliyor… Hepsinin değişik sebepleri var. O yüzden hazırlık sürecini biraz daha uzun tutmak, fiziksel olarak onları hazırlamak, sağlıklı tutmak ve forma sokmak benim daha çok tercih ettiğim bir şey. Diğer yandan da çok fazla hazırlık maçı yapamıyoruz çünkü Oyuncular Birliği gibi, EuroLeague gibi kurumlar buna da bir sınır koyuyor. Bence takımlara bırakılmalı. Herkesin ne kadar ihtiyacı varsa takımlar karar vermeli. Benim için en önemli şey hem hazırlık sürecinde olsun hem de sezon içinde olsun sağlıklı ve hazır olmalarını sağlamak.” şeklinde konuştu.
Rotasyonla ilgiliyse Sırp çalıştırıcı, “Farklı oyuncuların olması çok önemli. Çok uzun bir sezon var, çok fazla maç oynayacağız. Herkes zaman içerisinde rolünü bulacak. Biz de en iyisini ortaya çıkarmak için elimizden geleni yapacağız. Ne zaman en iyi formda olurlarsa, ne zaman rolleri oturursa ona göre herkes devam edecek. Bazen sahada aynı anda olabilecekler. Ben her zaman, ‘Generallerle başlayıp generallerle bitecektir o maçlar’ derim.” diye konuştu.
Genel Menajer Maurizio Gherardini’nin kendisiyle ilgili ’Djordjevic’i 30 yıldır tanıyorum, hayranlıkla izlediğim birisiydi’ sözlerini ise tecrübeli koç “Çok teşekkür ediyorum. Bu çok güzel bir şey. Oyunculuk kısmım geride kaldı, o konulardan çok fazla bahsetmek istemiyorum. Çok güzel zamanlardı. Şimdi farklı bir roldeyim. Artık başka bir görevim ve rolüm var. Oyuncularım omuzlarıma basarak yıldızlara ulaşan kişiler olsun istiyorum. Onları omuzlarımda taşımak istiyorum. Ben bunu tecrübe ettim, çok güzel bir şey. Şimdi sıra onlarda. Tamamen buna konsantreyim. Benim, idari ekibin, hepimizin görevi onları bu başarıya ulaştırmak.” şeklinde değerlendirdi.
Hayattaki mottosuyla ilgili de konuşan Djordjevic, “Çok büyük hayal et, çok sıkı çalış, mütevazı ol ve etrafında güvendiğin insanlar olsun. Zihninde ve aklında huzur ama yüreğinde ateş.” sözleriyle açıklayan Djordjevic karakteriyle ilgili, “Aslında işimizi çok sakinlikle yapmaya çalışıyoruz, oyunculara da bu sakinliği aktarmak istiyoruz çünkü zaten çok gergin ver heyecanlı bir ortamlardalar. Bu durumlarda duygularımıza kapılmak bizim en büyük düşmanımız olabiliyor. O yüzden ne kadar sakinlik sağlayabilirsem onu yapmaya çalışıyorum ama tabii ki benim de sinirlendiğim anlar mutlaka olacak. Birebir de olduğumuz yerlerde onlarla daha sakin olmaya çalışıyorum ama sahada daha farklı oluyorsun.” diye konuştu.
Takımda eskiden tanıdığı birçok oyuncunun bulunmasının büyük bir avantaj olduğunu ifade eden deneyimli koç, “Hepsi çok iyi oyuncular. Seçme şansım olsaydı kesinlikle ben de seçerdim onları çünkü Fenerbahçe’nin bir parçası olmayı hak eden oyuncular. En kolayı şudur, işler kötü gidince ben seçmedim demek ama kesinlikle öyle bir şey yapmaya gerek yok. Hepsi çok profesyonel, iyi oyuncular. Bize sunulanı en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Koçluklarını yapmasam da Nando, Vesely, Melih gibi oyuncuları da tanıyorum. Hepsi EuroLeague’den tanıdığım kişiler. Benim için en önemli şey özel ve kişisel ilişkilerimizi çok yakın tutmak ki kötü zamanlarda, takım düştüğünde birbirimizden nasıl beklentilerimiz olduğunu bilmek. Zor zamanlarda birlik olmak.” değerlendirmesini yaptı.
Son olarak Fenerbahçe’de olduğu için çok mutlu olduğunu belirten Aleksandar Djordjevic, “Fenerbahçe’ye bir antrenör adayı olarak bile düşünülmem çok onur duyduğum bir konu. Burada olduğum için inanılmaz mutluyum. Aileye hoş geldin cümlesi aslında o kadar büyük bir sorumluluk taşıyor ki, bunu gerçekten hak etmek gerekiyor. Ben bunu hak etmek için elimden gelen her şeyi yapacağım, bütün her şeyimi vereceğim. İnanılmaz mutluyum ve çok seviyorum. Sarı lacivert rengine ulaşana kadar bu tutkuyla yaşayacağım. İstanbul gerçekten benim için çok özel bir yer. Bana çok şans getirdi. İnşallah yine aynı şansı getirir. Bana şans getirmesi demek hepimize şans getirmesi demek.” diyerek sözlerini tamamladı.