Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Galatasaray Başkanı Burak Elmas ve Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, Habertürk'te soruları yanıtladı.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Galatasaray Başkanı Burak Elmas ve Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, Habertürk Özel programında Serap Belet'in sorularını yanıtlıyor...
Çebi: "Rekabetin dışında arkadaş, dost ve abi kardeşiz"
İlk olarak söze başlayan Ahmet Nur Çebi, "Sporun kardeşlik ve birleştiricilik özelliğinden faydanılması gerektiğini tüm başkanlar biliyor ve kabul ediyoruz. Dışarıya yansıyan negatif bir hava var. Birlik beraberlik içinde olabileceğimizi kamuoyuna göstermek gerektiğini düşündük. Bu fikri ortaya atanlar oldu, destekledik ve bugün buradayız. Sahadaki rekabetin dışında arkadaş, dost ve abi kardeşiz. Kurumların bunu bilmesini, görmesini istedik. Kendi camialarımıza ve taraftarlarımıza da mesaj vermiş olacağız" dedi.
Koç: "Sorunlarımız, çıkarlarımız aynı"
Ali Koç, "Sorunlarımız, çıkarlarımız aynı. Sahada ne kadar rekabet edersek saha dışında ortak hareket etmemiz lazım. Bunu yaptığımız için mutluyum. İnşallah bu ilk toplantı pek çok toplantının başlangıcı olur" şeklinde konuştu.
Elmas: "Bu tartışmaya çok önem veriyorum"
Burak Elmas, "4 başkan olarak bir sayıya dayandıracaksak Passolig kart adedinin yüzde 78’i burada oturuyor. Bazı problemleri halletmezsek yine bir kaos sezonuna başlayacağız. Bu sorunların birlikte çözülmesi gerektiğinde hemfikiriz. Bu tartışmaya çok önem veriyorum. Futbol Türkiye için çok önemli" ifadelerini kullandı.
Ağaoğlu: "İlk defa bir TV kanalında beraberiz"
Ahmet Ağaoğlu, "Ülke futbolunun yüzde 78’ini temsil ediyorsak, sorunlar varsa bunların yüzde 78 sorumlusu olarak buradayız. Sahada rakibiz, rekabetin fair-play içinde olması gerektiğini düşünürsek, saha dışında fair-play’i sağlayabilmek amacıyla yüklendiğimiz sorumluluğu yerine getirmek zorundayız. Bu problemin içinde olan da bizleriz. Fair-play içerisinde mücadele söz konusu ise sorumluluğu hepimizin üzerinde. 30-35 senedir futbolun içindeyim ama ilk defa bir TV kanalında beraberiz. Kapının arkasında neler konuştuğumuzu kamuoyuna tam anlatamadık. Burada olmakta yarar var tabii" diye konuştu.
Çebi: "Federasyona yönelttiğimiz taleplerimiz, saygısızlık şeklinde algılanmamalı"
Çebi: "A kulübü için önemli olmayan B ve C için gerekliyse, A kulübünün de ‘Benim için önemi yok ama B ve C için faydası varsa destekliyoruz’ tavrını gördük hep. Ne olursa olsun hep beraberiz, destek olacağız mesajıdır bu. Federasyona yönelttiğimiz taleplerimiz, ısrarlarımız saygısızlık içinde olduğumuz şeklinde algılanmamalı. Bunu yapmamızın negatif hava yaratmasını da doğru bulmuyoruz. Biz pes edemeyiz, mücadele etmek zorundayız. Bunun bir kavga olarak algılanmasını doğru bulmuyorum. Konuştuğumuz şeyler medyaya yansısa sorun yok, konuşmadıklarımız, olmadık şekilde yansıyor ve bu bizi zaman zaman üzüyor. Bazı istihbaratları sanırım doğru yapmıyorlar. Yazılanlar üst kurulumuzu da incitiyor. En büyük sorunlarımızdan biri bitmeyen yayın ihalesi. Sağlıklı bir şekilde ilk 2 sene tamam ama son 2 senedir yürümeyen, gerekçe olarak da pandeminin gösterildiği, kulüp gelirlerinin erozyona uğradığını görüyoruz. Bu konuda federasyonun katkı vermeye çalıştığını görüyorum. Kulüplerin en büyük derdi para ve burada yapılan fedakarlıklar hududunu açtığı zaman bizi üzüyor ve yoruyor.
"Federasyonun sonuç alamaması bizi üzüyor"
Ödeme takvimini kulüpler kompanse edebiliyor. Son 2 sene pandemi gerekçe gösterilerek bir tablo ortaya çıkarıldı. Bu tablo bizi yoruyor. Federasyonun çabalarını görüyoruz ama sonuç alamaması bizi üzüyor. Asıl desteklenmemiz gereken bir dönemdeydik. Pandemi başladığı zaman seyircisiz oynuyoruz dedik. Hükümet, devlet bakanlık, bize destek versin istedik, yani borç demek istedik. Desteklendi bu fikir ama icraat yoktu."
Koç: "Federasyonun çözüm üretmiyor"
Koç: Herhangi bir spor dalının federasyonunun görevi futbolda onun markasını geliştirmek, endüstriyi büyütmek, uluslararası arenada kalıcı bir rekabet edebilir hale getirmek. Federasyonumuz sorunların özüne inmiyor, dolayısıyla çözüm üretmiyor. Aldıkları kararda görüş ayrılıkları olduğu zaman bu kadarları meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Federasyonun bize kulak vermesi gerekirken… Geçen sene bir sürü kulüp mali genel kurula katılmadı. Burada da ‘Açıklama yapıyorsunuz, gelin konuşalım’ denileceğine, böl ve yönet… Bir takım kulüpleri arıyorsunuz, baskı yapıyorsunuz. Gelin bizi bir çağırın. 4 sorunumuz var. En önemli çözülmesi gereken yayıncı kuruluş sorunu. Yabancı futbolcu sınırı, adil rekabetin sağlanması ve harcama limitlerinin hesaplanma şekli. Yayıncı kuruluş dedik, son 4 senede Avrupa’daki 5 ligin yayıncı gelirleri 7.5 artmış, Türkiye’deki yüzde 27 inmiş. Biz neden her sezon bir indirime gitmek zorundayız? Her sene 500 milyon Dolar almamız gerekiyor. Seneler içinde kabul etmemiz zor olan, kur sabitlemeleri derken bu rakam küçülüyor. 2017’de 465 milyon, 2018’de 416, 2019’da 388, geçen sezon 337 milyon Dolar’a iniyor. Bu sezon da 337 olduğunu varsayalım, toplam indirim 564 milyon Dolar. Bize bu sene yaptıkları teklif, 2 milyar. Bu rakamı baz alırsak indirim 679 milyon Dolar oluyor. İhale şartlarına uymazsanız teminat paraya çevrilir. Burada teminat yok. Onu ilgili ükenin devlet garantisi ile değiştiriyorlar.
"Yayıncı kuruluş pastayı küçültüyor"
Bildiride pek çok argümanlara karşı cevap verilirken ‘Kulüplerin bilgisi dahilinde’ deniliyor. 3 sene evvel Kulüpler Birliği’nde durum anlatıldı. Galatasaray, Kasımpaşa imzalamadı. Biz şartlı olarak imzaladık. Pandemi vs. yayıncı kuruluş yaşadı ama biz de yaşadık. Euro deli gibi artıyor. Pandeminin verdiği etkiler var. Yayıncı kuruluş pastayı küçültüyor. Geçen sene düşme kalktığı için pasta 21 takıma bölündü. Vergiler yüzde kırka çıkarıldı. Siz yayıncı kuruluşun hakkını bu kadar savunurken, Ankara’ya gidip bizim hakkımızı savunacak görüşmeler yaptınız mı? Hiçbir ödeme vaktinde yapılmıyor. Geçen seneden kalan ödemelerimiz var. Bu sene rakamla anlaşılmadığı için yüzde 25 ödeme alamadık. Geçen sezon sus payı gibi almamız gerekenin altında ödeme aldık ve yayıncı kuruluş görüşmeleri devam ediyordu. Federsayonumuz yumruğu masaya vursa bunlar yaşanmazdı."
Elmas: "Yayıncı kuruluşu ihaleye zorla biz sokmadık"
Elmas: "Biz kulüpler olarak tüm futbolun sahibiyiz. Federasyonu bizler adına yönetmesi için seçiyoruz. Biz artık burada seyirci değil kaptan olacağız. Türk futbolunu geliştirmek için yatırım yapan, risk alanlar bizleriz. Yayıncı kuruluşu ihaleye zorla biz sokmadık, şartnameyi biz belirlemedik. Şartnameyi inceleyip ihaleye girdiyse bedelini ödemek zorunda. Yayıncı kuruluşun sahibinden de daha zengin değiliz kulüpler olarak. Biz 5 senelik ihale yapmadık aslında, bu indirim pazarlığı her sene bir ihale daha. Oyuncuların kontratlarını 4-5 sene yapıyoruz. Süper Lig’de kurullardan memnun olan bir takım yok. Dönem dönem her takım şikayet ediyor. Bizler bozuk sistemin başına insanları geçirerek düzeltmeye çalışıyoruz. Tahkim Kurulu futbolun yargı organı. Birbirleriyle iş yapan, kitap yazan iki başkan var. Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu. Eski hakemlerimiz her hafta hakemlik camiasının ne kadar çürümüş olduğunu anlatıyor. Ben açılmış dava görmedim henüz. Tahkim ve Disiplin Kurulu ile ilgili önerilerimiz var. Adaletli bir yapıya dönecek. Aynı cezadan farklı fiiller gördükleri için kulüpler şikayet etmeyecek. Bunu biz önereceğiz.
"Cevabı anlamanız mümkün değil. Birçok yeri yanlış"
Bugün bir cevap geldi. Cevabı anlamanız mümkün değil. Birçok yeri yanlış. Yabancı kuralında bazı liglerden bahsediliyor ama o liglerde Avrupa Birliği’nden futbolcu oynatabileceği yazılmıyor. Dönemsel, başka kaygılarla verilmiş kararlar ver. Bizim bir oyuncumuzun transferi konusunda başka bir kulüple davamız var ve mahkemede devam ediyor. Federasyon, bize Avrupa Kupası’nda oynatmamız gereken oyuncu için izin vermedi. Gerekçe yok. Bu akşam biz ne diyeceğiz onu bekliyorlar.
Maçlara çıkmama konusu hakkında...
Bu problemlerde hepimi mutabığız. Bunun en uç noktası, bu problemler çözülmezse oyunun devam etmemesi. Niyetimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Oyun artık eski ilgisini kaybetmeye başladı. Seyirci sayısı azalıyor. Avrupa’da Türk futbolunun dereceleri, milli takımımızın elde ettiği sonuç ortada. Kulüpler birbirleriyle kavga ediyor, çözüm yok. Ses çıkar, kulübünü savun, para cezası hak mahrumiyeti versinler ama sorun devam ediyor. Orada oturup bu sorunları çözmemelerinin bedeli Türkiye’deki stres oluyor. Biz gizli bir şey konuşmuyoruz. Sokakta herkesin futbolla ilgili konuştuklarını konuşuyoruz. Rakamlarımız açık. Bunları da şeffaf bir şekilde konuşalım. Artık dirayetli bir duruş sergilememiz lazım çünkü federasyon direyetli durmuyor."
Ağaoğlu: "Hem kurdan hem enflasyondan para kaybediyoruz"
Ağaoğlu: "4 büyük kulübün naklen yayından elde ettiği gelir yüzde 20-40’lık pay, Anadolu kulüplerinde ise yüzde 80. Bizi bu kadar rahatsız eden bir konu Anadolu kulüplerini ekonomik çıkmaza sürüklüyor. Bunu toplantılarda da sıklıkla dile getirdim ama yayıncı kuruluşun işin bu tarafında olmadığını gördük. 2018’de 3 puan karşılığı 750-800 bin Euro civarıydı. Bugün 3 puan karşılığında elde ettiğimiz 190 bin Euro civarında. Giderler, yabancı oyunculara ödediğimiz para Euro. Kurdan, Kovid’den, enflasyondan etkilendik diyor yayıncı kuruluş indirim talep ediyor. Hem kurdan hem enflasyondan para kaybediyoruz. Gelirlerimiz 4'te 3 oranında düşüyor. Anadolu kulüpleri ne yapacak? Sivasspor, Gaziantep, Konya ne yapacak?
"MHK 1960’dan beri bu şekilde geliyor"
Bu kovid sürecinde, en fazla rahatsız eden konu naklen yayın gelirleri. Kurullara gelince… MHK 1960’dan beri bu şekilde geliyor. Tahkim, PFDK yıllardır bu şekilde. Bu bugün ortaya çıkmış bir şey değil. Bunu değiştirmek için çaba harcanmadı. Bağımsız kurullar yerine bağımlı olsun ama bana bağımlı olsun anlayışıyla bugüne geldik.
"Son 3 senede kaç MHK başkanı değişti? 4"
Son 3 senede kaç MHK başkanı değişti? 4. Tartışmalar sona erdi mi? Yok. Çünkü arıza motorda siz lastik değiştiriyorsunuz. ‘Premier Lig’de hakem hata yapmıyor mu’ savunması var. Orada hakem ‘hata’ yapıyor. La Liga’da aynısı. Bu sistem bazılarının işine geliyor, bazılarının gelmiyor. 20 tane kulüp var, aşağıda da 20 tane kulüp var. O insanların da onlara bağımlı olma şansı olmadığına göre yıllar içinde bu mücadeleyi vermemiz gerekirdi. Sil baştan yapılmasına da gerek yok. Federasyon genel kurulunda hazırlanarak sunulacak, onun üzerine konuşulacak ve gerçekten bağımsızlığına inandığımız takdirde bizlerin de desteğini alarak ilerleyecek."
Elmas: "Bu sistemin değişmesi lazım"
Elmas: "Bu işi düzeltmeyi başkasına bırakmayacağız artık. Bizlerin birbirinin hakkına sahip çıkması lazım. Başarı için birinin haksızlığa uğramasına göz yummamamız lazım. Bu sistemin değişmesi lazım ve inanın çok fazla çalışma var."
Çebi: "Federasyona şunu söylüyorum, düşman mısınız ?"
Çebi: "Federasyonda UÇK var. Bizim cezalarımızı onlar kesiyor. Hakkaniyet indirimi diye bir şey vardı, pandemiden sonra o da kalktı. Federasyona şunu söylüyorum, düşman mısınız futbol kulüpleri sizlere ne yaptılar? Aynı şey UEFA’da da oldu. Pandemiden beri her davayı kaybediyoruz."
Ağaoğlu: "Manchester City ve Milan’a dava kaybediliyor, Türkiye’den lobisi güçlü olmayan bir takım gittiğinde kazanma ihtimali neredeyse sıfır."
Çebi: "Alınan her türlü karar kulüplere zarar vermeye başladı"
Çebi: "Yabancı sayısına baktığınız zaman kimisinin altyapısı kuvvetli, bundan etkilenmeyebilir. Bu karar çıktığından bu yana Türk futbolcuların ücretleri 2'ye, 3’e katladı. Alınan her türlü karar kulüplere zarar vermeye başladı. TFF bunu koyarken ben olsam ‘Ben size 5 yıl boyunca altyapı için şu kadar kaynak, sahalarınızı veriyorum, 5 sene sonra 6 yabancı ile oynayın’ derim. Hiçbir şey vermeden yabancı sayısını düşürürseniz bana zarar veriyorsunuz. Ben de Türk oyuncularımız olsun çok istiyorum ama bizim Türk çocuklarımız karar çıktığı gün 3 milyonu 6 milyon yapıyorlar.
TFF bunu yapmadan önce dönüp bize bir kaynak bulacak. A Milli Takım'a yerli futbolcu bulamamışlar. Son çıkan kararın sebeplerinden biri buydu. Bunu karar verdiğiniz zaman yerli futbolcular yurt dışına gitmiyor."
Koç: "Maliyetleri düşürmek ve gelirleri artırmamız lazım"
Koç: "Devletimiz, Bankalar Birliği sağ olsun, kronik hale gelmiş, zor bir borç yapısını yeniden yapılandırdılar. Nefes aldık. Yapılabilen en iyisini yaptılar. Maliyetleri düşürmek ve gelirleri artırmamız lazım. Buradaki en önemli unsur İddaa gelirleri. Mesela canlı bahis koydular, oranları düzelttiler, çeşitliliği artırdılar ve legas bahis patladı. 2012’de 6 milyarken, 2021’de 60 milyar TL. Bu hatırı sayılır bir para. Buradan kulüpler ne almış? 2013 yılında 266 milyon TL, 140 milyon Dolar almış. 2020’de yüzde olarak yüzde 4.5’tan binde 4.5’a düşmüş. Kulüpler olarak şikayetlerimiz var, önerilerimiz de var.
Geçen sefer güya 1 seneliğe mahsus bunu ertleşemişiz. O zaman neden 1-2 ay önce bizi yabancı kuralı hakkında çağırıyorsunuz? 8+6, 6 yabancının tribünde oturuyor olması demek. Sezon ortasında bazı kulüplerimizin ihtiyacından dolayı 2 kişi daha artırıldı. Bize ‘Artı 2’yi yarım sezon alın, seneye bu kurala geçiyoruz’ dediniz mi?
"En kötü hepimizin 3 puanı silinir hiçbir şey fark etmez"
Kulüpler Birliği olarak idare koyduğunuz zaman çok kolay bunu gerçekleştirmek. 1 dakika hiçbirimiz oynamadık. Kulüpler Birliği idareyi koyduğu zaman her şey olur, UEFA, FIFA hiçbir şey yapamaz. En kötü hepimizin 3 puanı silinir hiçbir şey fark etmez. Federasyonun bir yöneticisi bazı kulüpleri arayıp, ‘Neden Ali Koç’un suyundan gidiyorsunuz’ diyor. Ali Koç diye bir hakemi atıyanı işten aldılar. Biz bunu iradeyi koyarsak yaparız.
Biz federasyonla rakip değiliz. En önemli paydaşıyız, federasyon bizim amirimiz. Bilsinler ki bizle inatlaştıkça inandırıcılıkları, güvenilirliği zaten düşük, düşmeye de devam ediyor."
Elmas: "Yabancı sınırıyla oynamaya gerek yok"
Elmas: "Milli takıma daha çok Türk oyuncu yollamak için yabancı sınırıyla oynamaya gerek yok. Yayın ihalesinde satılan hak kulüplerimizin hakkı. Bunu satması, pazarlaması için yetki verdiğimiz TFF bunu beceremedi. Buradan çıkan sonuç, bizlerin haklarını olması gerektiği gibi pazarlayamayan, değerini düşüren bir araca ben bu hakkı vermek istemem."
Ağaoğlu: "Oynanan oyun futbol olmaktan çok uzaklaştı"
Ağaoğlu: "Konuşmamın bundan sonraki bölümünü Kulüpler Birliği olarak sürdüreceğim. Maçlara çıkar mısınız? Oynanan oyun futbol olmaktan çıktığı yerde oynasanız ne olur oynamasanız ne olur? Oynanan oyun futbol olmaktan çok uzaklaştı. TFF altyapı, antrenör eğitimi, naklen yayını üzerine alıyorsa ya işin gereğini yapmak zorunda, ya da altından kalkamadığı bir yük varsa bunu paydaşlarıyla bölüşmek zorunda.
Premier Lig’de hakemler apayrı bir şirket. O şirkette performans düşüklüğü gösterme lüksü yok, sistemin dışarısında kalıyor. La Liga’da bir MHK var ama algoritma La Liga’da. Bu modele geçmemek için hiçbir sebebimiz yok. Bu düzenlemeyi yapacak olan devlet. Biz gerekli olan çalışmaları gerekli yerlere, bakanlık, bakanlar kurulu, Cumhurbaşkanımıza teslim edeceğiz.
Bizim belirli ölçüde, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, ürün satışlarından belirli bir gelir elde ediyoruz. Loca ve bilet satışları pandemiden önce ciddi bir gelir bırakıyordu. Anadolu kulüplerinde ürün satışı, forma satışı, bizim yüzde 3 ya da beşimiz. Reklam, sponsorluk yok denecek kadar az. Elde naklen yayından elde edilen gelir kalıyor. O da bütçelerinin ortalama yüzde 80’i. Hal böyle olunca yayıncı kuruluşla yapılan pazarlıklarda dibe vurulan gelirlerden en çok etkilenen Anadolu kulüpleri oluyor. Karşılayamaz duruma geldikleri anda zaten oynanacak bir oyun olmayacak ki… Oynasanız ne olur, oynamasanız ne olur?"
Çebi: "Limitlerde çok büyük bir sorun var"
Çebi: "Limitlerde çok büyük bir sorun var. Mevcut takımı bile sahaya çıkarmakta zorlanıyorum. Bunu TFF’ye anlatıyoruz ama henüz bir çözüm bulamadık. Ama onlar da ülke puanı açısından Beşiktaş’ın transfer yapıp ülkeyi iyi temsil etmesini istediklerini biliyorum. Buradaki başkanların da bunu desteklediğini biliyorum.
Hepimiz daha rekabetçi bir ortam için yabancı sınırını doğru bulmuyoruz. Olacaksa da altyapıyı geliştirerek önümüze konması bizi rahatlatacaktır. Limit konusunda elimi kolumu bağlamışsınız rakiplerim bana yumruk atıyor."
Ağaoğlu: "Oğul hakem, baba gözlemci"
Ağaoğlu: "Oğul hakem, baba gözlemci. Türkiye bu gerçeği aşıyor maalesef"
Çebi: "Umutsuz yaşanmaz. Gideceğiz derdimizi anlatacağız çözeceğiz. Üst kurullara saygı duyuyoruz ve çözmesini istiyoruz. Biz vergiden bahsediyoruz, artırmayın. Kendimizi de biraz eleştirmeliyiz.
Çebi'den Elmas'a Rosier ve Ghezzal mesajı
Ben bu programda birlik ve beraberliğimizin de kamuoyuna gösterildiğine inanıyorum. Asıl gelme nedenim oydu. Bu kolay kazanılmayan paraları, şu anda transfer döneminde birçok menajerin oyunlarına geliyoruz. Benden aldığı 1 lirayı, Ahmet Başkana 2 diyor. Biz kendi içimizde de kulüplere zarar veren menajerlere alet olmamak adına birbirimizle haberleşmeyi ve açık yürekli olmayı talep ediyorum. Bu konuda Ali Bey’den gördüğüm destek için de teşekkür ediyorum. Burak Bey de yeni geldi, aynısı olur diye ümit ediyorum. Ahmet Başkanla da aramızda öyle bir şey olmadı, olursa da paylaşacaktır bizimle. Tüm kulüp başkanlarından rica ediyorum, birbirimizin ilgilendiği oyuncularla iglilenip fiyat artırmanın anamı yok. Dünyada onbinlerce futbolcu oynuyor, her birimize 1 futbolcu düşer, sağ bek de düşer, sol bek de düşer."