3 Temmuz 2011 tarihinde başlayan şike iddiasına yönelik soruşturma ve kovuşturma sürecinde yaşanan hukuk teamüllerine aykırı tutumlar, Yargıtay’ın onama kararı ile birlikte vicdanları zedeleyen bir aşamaya gelmiştir.
Bu süreç içerisinde;
• Birbiriyle alakası olmayan 2 ayrı soruşturma dosyasının hukuki zorlamalarla birleştirilmek suretiyle özel yetkili mahkemelerin görev ve yetki alanına sokulması,
• Soruşturmada gizlilik olmasına rağmen, bu gizliliğin sürekli ihlal edilerek basın yoluyla halkla ilişkiler kampanyasına dönüştürülmesi
• Masumiyet karinesi hiçe sayılarak toplumsal algı manipülasyonu yapılması
• En yüksek toplumsal etkiye sahip böyle bir davaya defalarca talep edilmesine rağmen basın yasağının getirilmemesi
• Hukuken delil sayılması mümkün olmayan telefon dinlemelerinin kararlara dayanak kılınması,
• Tüm bunların sonucunda kamuoyu vicdanını etkileyip, futbolun ilgili kurumları baskı altına alınmak suretiyle, spor tarihinde ilk defa savunma alınmadan ceza verilmesi
Fenerbahçe’mize karşı kurgulandığına inandığımız oyunun parçalarıdır.
Dolayısıyla Fenerbahçe camiasına reva görülen bu yaklaşım ve davranışlardan dolayı Fenerbahçe'liler verilen kararlara itibar etmemektedirler.
Birçoğu mevcut hükümet yetkilileri tarafından da dile getirilen hukuk ihlalleri, kamu vicdanında telafisi imkansız yaralar açmış ve adalete olan güven duygusunu zedelemiştir. Ülkemizde farklı nedenlerle tartışmaya açılan özel yetkili mahkemeler ile ilgili durum sıcaklığını korurken verilen bu karar zihinlerde var olan soru işaretlerini daha da güçlendirmiştir.
Son günlerde en yetkili kişiler tarafından dile getirilen “özel yetkili mahkemelerin baktığı davaların yeniden görülmesi” ile ilgili yasal düzenlemeye gidilmesi ihtimalinin gündeme geldiği dönemde verilen bu karar kamuoyu vicdanına sığmamaktadır.
Kulübümüzün de taraf olduğu bu davada adil yargılama yapılmamıştır. Bu koşullar altında hiçbir Fenerbahçeli verilen kararlara inanmamaktadır ve adil yargılama süreci oluşmadığı sürece de inanmayacaktır. Fenerbahçe camiamızın tek beklentisi adil yargılama hakkının verilmesidir. Bu talebin dışında hiçbir Fenerbahçeli’nin başka bir beklentisi yoktur.
Sayın Başkanımız Aziz Yıldırım’ın her şeyi göze alarak sürdürdüğü mücadelenin de özünde bir adalet arayışından başka bir şey olmadığı da açıktır.
Adalet isteyen her Fenerbahçeli haklarını elde edene kadar kulübüne ve Başkanına sahip çıkmaya devam edecektir. Geçmişte de olduğu gibi bu dönemden Fenerbahçe Camiası büyüyerek ve güçlenerek çıkacaktır.
Bugüne kadar karşımıza çıkan her zorluğun kenetlenerek üstesinden gelmeyi başaran camiamız, bugünde aynı dayanışma ruhu içinde bu zorlukları birlikte aşacaktır. Tüm Fenerbahçelileri hukuka saygılı,ifade özgürlüğü sınırları içerisinde ve camiamıza yakışan davranış ve tutumlarla kulübümüze her zaman olduğundan daha fazla sahip çıkmaya devam etmeye davet ediyoruz.
1907 FENERBAHÇE DERNEĞİ
(1907)