Spor yazarlarından Konyaspor - Fenerbahçe maçı yorumu

31.10.2021 - 12:29

1/15

Spor yazarları, Fenerbahçe'nin Konyaspor'a 2-1 yenildiği mücadeleyi köşelerinde değerlendirdiler. Yazar görüşlerinin tamamını paragraf sonunda ismi verilen gazeteleri satın alarak okuyabilirsiniz.

2/15

“SORUN OYUNCULARDA DEĞİL OYUNDA“

UĞUR MELEKE: İşler iyi gitmediğinde, skoru bulamadığında çözümü sadece “sol açık çıkar, sol açık sok” ya da “santrfor çıkar, santrfor sok” yüzeyselliğinde arıyor Pereira. Dün de Konyaspor’un tamamıyla domine ettiği ve ikiden fazlasını da bulabileceği ilk 40 dakikanın sonundaki değişiklikleri gördünüz: Santrfor arkası ikili Rossi-Pelkas çıktı, alternatif ikili İrfan-Serdar girdi. Fenerbahçe’de işler kötü gittiğinde yapılacak tek hamle buysa, sürekli forvet çıkacak-forvet girecek ya da ön libero çıkacak-ön libero girecekse ve bir çözüm bulunamıyorsa, bu işte bir yanlışlık yok mu? Acaba sorun oyuncularda değil, oyunda olabilir mi? / HÜRRİYET

3/15

“RÜZGAR EKEN FIRTINA BİÇER“

ERMAN TOROĞLU: Şu net; futbolcuların çoğunun teknik adamla elektriği tutmadı. Aralarında bir mücadele var. Hiçbir hoca futbolcusuyla mücadele etmez, onlarla yürür. Oyunculara bakıyorum suratlar mutsuz. Ben bu işlerde önce başkana bakarım. Eğer başarı varsa başkan ve yönetimdedir, başarısızlık varsa aynen başkan ve yönetimdedir... Fener'de artık Pereira dikişi tutmaz. Yeni bir hoca gelse ne yapar o da bilinmez. Ne demişler rüzgar eken fırtına biçer. Şu andaki görüntü o. Arkasına sığınacak bir bahane de kalmadı. Takımda ışık yok, ışık olsa dersin ki 'Bu durumu çeviririz.' Koca Fener'e yazık oluyor. Ali Koç geldiğinde ümitlenmiştik, bu kulübü kurumsal bir yapıya kavuşturup adını büyütür demiştik yanılmışım. / SABAH

4/15

“CİDDİ ANLAMDA İÇ KARIŞIKLIK“

AHMET ÇAKAR: Fenerbahçe çok ağır bir yara aldı. Sadece 3 puan kaybetmedi, çok önemli oyuncularını da sakatlığa kurban verdi. Altay, Gustavo, Valencia kaçar hafta yoklar belli değil. Kayıp 3 puan pek tabii ki beraberinde ciddi anlamda iç karışıklık meydana getirecek. Ali Koç'a megafon hatırlatılacak ve galiba maalesef oklar Pereira ve yönetime dönecek. / SABAH

5/15

“DERS DE ALMIYOR“

GÜRCAN BİLGİÇ: Üç maçtır işler iyi gitmiyor. Ligin en iyi takımlarından biriyle de deplasmanda oynayacaksınız. Rakibinizin (Beşiktaş) yenildiği haberi de geliyor soyunma odasına. “Bir şeylerin değişmesi lazım“ ama aynı kafa, aynı “yetersizlik“ hem sahada var Fenerbahçe adına, hem saha kenarında. Yenildiği için yazmıyorum bunları. Hatalardan ders çıkarılmaması veya daha iyi olmak adına farklılık getirilmemesidir problem. Duran toptan gol yediğin üçüncü maç oluyor bu. Rakibi incelemediğin gibi, kendi takımını da hazırlamamışsın veya eksiksin. / FOTOMAÇ

6/15

“GELECEK İÇ AÇICI DEĞİL“

ÖMER ÜRÜNDÜL: Pereira'nın bana göre genel hataları şöyle: Takımın yapısına uymayan üçlü defansta ısrarı ve ileri üçlü ile sürekli oynayınca forvette herkes ayrı telden çalıyor. Sakatlıkları da düşünürsek bundan sonraki görüntü iç açıcı değil. Altay'ın sakatlanması büyük handikap çünkü Berke büyük takımın kalesini koruyacak nitelikte değil. Rossi'deki ciddi fiziki düşüşün nedeni de araştırılmalı! / SABAH

7/15

“KIRILMA MAÇINDA KIRILDI“

ERCAN GÜVEN: Fenerbahçe’nin “kırılma maçı” diyorlardı ya Konyaspor karşılaşmasına… Kırıldı! Hem de çatır çatır. Kim toplayacak, kim yapıştıracak artık Allah bilir. Ama bu haliyle Pereira’nın yapamayacağı bellidir. Ya Pereira değişecek ya da Pereira oyunu değiştirecek. Kara mizah gibi… İrkiltici, hatta dehşet verici ama gülünç bir yandan. / MİLLİYET

8/15

“3'LÜ SAVUNMA ANAYASA MI?“

İLKER YAĞCIOĞLU: İlk geldiğinde belki de tarihin en iyi takımlarından biri yönetti. Bütün sezonu Van Persie ile didişerek geçirdi. Bu sene de Mesut, İrfan, Pelkas, Sosa ve Valencia gibi yıldızlar varken pozisyona girmekte zorlanan bir takım yarattı. 3'lü savunmaya sanki anayasanın değiştirilemez maddesi gibi inatla devam ediyor ve oyuncuların gerçek performansını sağlamasını önlüyor. Ya bundan vazgeçecek ya da Fenerbahçe'deki görevi beklenenden kısa sürecek. / TAKVİM

9/15

“KİM OLURSAN OL GİT“

ENGİN VEREL: Dün akşam Fenerbahçe'nin ilk 11'ini ve 10 kişilik yedek kadrosunu analiz ettiğimde, 13 yabancı ülkeden artı Türkiye'den toplam 21 futbolcu vardı. Maçın Konya'da oluşundan dolayı aklıma Mevlana Hazretleri geldi. Ve acaba bu futbolcular, Mevlana'nın 'Ne olursan ol, gel' çağrısına uyarak mı buraya gelmişti. Zira daha ikinci dakikada futbol maçına çıkmış bir takım görüntüsünden daha çok, inzivada huşuya varmış derviş gibiydiler. Tam bu golle kendilerine gelirler diye beklerken, Abdülkerim'in Fenerbahçe'nin 5 defansı arasından ki, buna kaleciyi de koyarsak 6 kişinin arasından attığı kafa golü, sadece Fenerbahçe seyircisini değil, 'Bize güvenin' diyen hocayı da semazen gösterisine göndermişti. Ama bu saatten sonra, bu kadar hatadan ve yanlıştan sonra takım belini doğrultabilir mi, o sorunun cevabı bence zor. Hele bu idari ve teknik kadro ile çok daha zor. Evet herkes Fenerbahçe için fedakarlıklar yapıyor ama hiç kimse unutmasın ki burası Fenerbahçe ve aslolan Fenerbahçe'dir. İşini kötü yapan kim olursa olsun, bedelini ödemeli. Mevlana'nın sözlerini bu akşam rüzgar kulağıma biraz farklı fısıldıyor sanki... “Kim olursan ol git...“ / AKŞAM

10/15

“HAYALİ DÜŞMANLAR“

MEHMET ARSLAN: Fenerbahçe’nin kadrosunun da, teknik adam seçiminin de bu ligi şampiyon bitirmek için yeterli olduğunu düşünüyorum. Ne bir hakem hatasının, ne de herhangi bir yapının da bunun önüne geçebileceğine inanmıyorum. Ama Sayın Ali Koç’un söyleminden sonra acaba futbolcuları inanıyor mu? Sorun bu? Yoksa bakmayın siz aradaki 8 puan farkına. Fenerbahçe onu da kapatır. Yeter ki, hayali düşmanlar yaratmasınlar. / HÜRRİYET

11/15

“TAKIM BAL YAPMAYAN ARI“

HİLMİ TÜRKAY: Teknik direktörler, futbolcular gelip gidiyor. Belli iskeleti yok. İstikrar henüz sağlanmadı. Başkan Ali Koç düşünceli, taraftar tepkili. Ocak ayı transfer ayı. Yine futbolcu alacaklarmış. Ligin ortasına geldik yeni transferlerden doğru dürüst katkı görmedik. Bu transferleri kimler yapıyor merak ediyorum. Almanya’dan Meyer geldi ortalarda yok. Madem oynatmayacaktınız, o zaman neden aldınız? Rekor sayıda oyuncu alındı, takım hâlâ bal yapmayan arı. / CUMHURİYET

12/15

“BU TAKINTI ZARAR VERİR“

METİN TEKİN: Vitor Pereira'ya artık İrfan Can Kahveci'ye çok başka bakacak. Vitor Pereira yanlış 11 ile çıktı ama doğru değişiklikler yaptı. Mert Hakan enerjisiyle, İrfan Can kalitesiyle isyan etti. Fenerbahçe kültüründe bu oyun yapısı oturtulmaya çalışılmalı. Bu takıntılardan kurtulmak lazım. Bu takıntılar zarar verebilir. Mesut, İrfan, Valencia, Kim, Altay kaliteli oyuncular. Bunlar yazılır, diğleri de yanlarına eklenir. İnatla kendi tarzında diretir mi bilmiyorum ama bu takıntı zarar verir.

13/15

“ŞAMPİYONLUKTAN BAHSEDEMEZ“

ÖNDER ÖZEN: Son bölümde oynayan oyuncular daha yüksek kalitede oyuncular, Fenerbahçe kimliğine daha yakınlar. Fenerbahçe 10 kişi bile bir şeyler yapabilidi. İrfan'da top kalır, bazen hata yapar ama yaratabilir. Enner Valencia'ya da harika bir top kesti. O dakikaya kadar Fenerbahçe'nin organize geldiği pozisyon yoktu. Vitor Pereira'nın bunları iyi analiz etmesi gerekiyor. Fenerbahçe tarihi, ofansif karakterlerin tarihidir. Oyun bunun üzerine kuruludur. Hatta başkanları ve yöneticileri bile öyledir. Trabzonspor'un 12, Fenerbahçe'nin 2 averajı var. Bu lig 2,1 puanla şampiyon çıkarır. En umutlu Fenerbahçe taraftarı bile bu tabloda şampiyonluktan bahsedemez.

14/15

“PEREIRA SİSTEMİ DEĞİŞTİRMELİ“

VOLKAN DEMİREL: Fenerbahçe adına üzücü bir akşam oldu. Pereira'nın sistem inadı, yanlış oyuncu tercihleri yapmasına neden oluyor. Fenerbahçe'de sistem oyuncuyu seçer ama bu sistemin oyuncuları bu oyuncular değil. Oyuncular da bazen sistemi seçer. Ben Volkan olarak 10 numara olsam bu sistemde oynamak istemem. Bu sistem kontratak sistemi. Fenerbahçe'ye uymaz. Fenerbahçe, her zaman top ayağındayken oynanan oyunu sever. Pereira'nın sistemi değiştirmesi lazım. İşler iyi gitmiyor.

15/15

“BİR AKRABALIĞI MI VAR?“

TÜMER METİN: Bu akşamın kazancı İrfan Can oldu. Sakatlıktan döndükten sonra hem muhteşem bir gol attı, hem de oyunda kaldığı sürede bu takımda vazgeçilmez isimlerden biri olacağını gösterdi. Ama tehlike şurada; İrfan Can'a da Mesut, Pelkas gibi davranırsan onu da kaybedersin. Alanya maçı Rossi ile başladı, bugün Konya'da yine Rossi ile başladı ancak iki maçın bitiş düdüğünde de Rossi yok. Haftaya da Rossi ile başlarsa, biri Rossi'nin nüfus kağıdına falan baksın denir bizde. Acaba Pereira ile bir akrabalığı var mı diye?