4/12
“İSTİFA TEPKİSİNİ HAFİFE ALMAYIN“
ŞANSAL BÜYÜKA/MİLLİYET: Başkan Ali Koç’un “megafon“u garibimize gitmiş olsa bile bayağı işe yaramış gibi göründü... En azından başlangıçta... Tribünleri, hafta arası kötü sayılabilecek bir sonuca rağmen ilk defa bu kadar kalabalık gördük… Coşkulu, istekli, susmayan, durmayan, takımına hep destek, tam destek veren bir seyirci… Maçın son dakikasına kadar destek atan, maç bittikten sonra tepkisini “yönetim istifa“ diye haykıran bilinçli, katıksız bir seyirci... Başkasını bilemem, bana göre Fenerbahçe‘nin baskılı oynadığı maçlardan biriydi… Buna rağmen gene kazanamadı, hatta kaybetti… Niye? Önde; renksizlik, beceriksizlik, yetersizlik, etkisizlik, çaresizlik bar bar bağırdı… Bunun için kazanamadı… Her şey bir yana; Fenerbahçe kalitesinde bir golcü olsa, son 10 dakikada yakalanan pozisyonlardan en az ikisini gözü kapalı gol yapardı... Fenerbahçe, ligde en fazla ortayı yaptığı maçta, Pereira topa çok iyi yükselen Valencia’yı 70 dakika kenarda tutma yanlışına düştü… Rossi gibi atağa dönük oyuncuyu çıkardı, Crespo gibi defansif bir oyuncu aldı… Serdar Dursun‘un üç metreden dışarı vurduğu topun, aut atışı ile birlikte gelip ilk Alanya atağında gol olması, Fenerbahçe adına gerçekten inanılmaz bir ironiydi… Fenerbahçe takımına iki büyük, kaliteli, bitirici golcüyü bir türlü almadınız… Herkes aldı siz almadınız… Herkes buldu, siz bulamadınız… Doksan dakika takıma inanılmaz destek veren, sahiplenen binlerce Fenerbahçelinin maç sonu “yönetim istifa“ tepkisini hafife almayın… Dilleri varmıyor, bugün size bağırmıyorlar, inanın yarın bağırırlar… İnadı, ısrarı, yanlışı bırakın… Üç yılı ıskaladınız, dördüncü ıskaya kimsenin tahammülü yok...