Yazarlardan şampiyonluk için değerlendirme!

18.04.2023 - 10:03

1/9

YAZARLARDAN DEĞERLENDİRME
Şampiyonluk yarışında son düzlüğe girilirken Sabah Spor yazarları, zirve mücadelesi veren takımların kalan maçları üzerinden yarışı yorumladı.

2/9

“OYUNCULAR SORUMLULUK ALDIKLARINI GÖSTERDİLER“
SORU: Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın kalan maçlarına bakarsak tablo ne olur? Kim hangi maçlarda puan kaybedebilir? Bize takım takım analiz yapar mısınız?

LEVENT TÜZEMEN: Galatasaray, güçlü oyun performansını Kayserispor maçında yeniden kazandı. Oyuncular sorumluluk aldıklarını ve şampiyonluk inancını gösterdiler. 6 puanlık fark, rakiplerde baskı oluşturduğu gibi G.Saray'a psikolojik avantaj kazandırıyor. Kayseri maçında gördüm ki G.Saraylı oyuncular rehavet duygusunu rafa kaldırmış. Beşiktaş derbisinin dışındaki maçları G.Saray kazanabilecek güçte. Özellikle Alanya ve Karagümrük maçlarından alınacak 6 puan, Beşiktaş derbisini G.Saraylı oyuncular için sezonu bitirme maçı haline getirebilir. Sarı-kırmızılılar bu anlayış ve motivasyonla sahaya çıkarlar. Fenerbahçe fikstür üzerinde G.Saray'dan daha az maç oynayacak gibi görünüyor ama mayıs ayı Jesus ve öğrencileri için yoğun geçecek. Sadece ligdeki kalan 7 maçı değerlendirmek yanlış olur. Sivas gibi sert bir ekiple kupada iki kez karşılaşacaklar. Finale kalırlarsa toplamda 10 maç oynayacaklar. F.Bahçe, sadece G.Saray'ı kovalamayacak, arkasından gelen Beşiktaş'ı da gözleyecek. Beşiktaş en rahat takım. Şenol hoca bu sezona kayıp olarak bakıyor ama alacakları puanları kâr olarak görüyor. Bu üçüncülük mü yoksa ikincilik mi olur, kararı G.Saray derbisi gösterir.

3/9

“FENERBAHÇE MAÇI PANİKLETIYOR!“
GÜRCAN BİLGİÇ: Galatasaray'ın 4 maçı var Seyrantepe'de, sonuncusu Fenerbahçe ile… Dört deplasmanın birisi Beşiktaş maçı. İkisi düşme hattındaki Ankaragücü ve İstanbulspor'la… Altı puanlık fark bu nedenle önemli. Daha az baskı hissedecek. Maçların zor olduğunu biliyorlar, bu yüzden kendilerinden çok Fenerbahçe maçlarını takip ediyor ve gündem oluşturmaya çalışıyorlar. F.Bahçe 7 maç oynayacak. Hiçbiri kolay değil. “Kesin kazanır“ diyemiyoruz. Üçü içeride, taraftarını tekrar yanına almalı, 4'ü dışarıda ama biri G.Saray ile. Şampiyonluk son maça kalır mı? En büyük panik buradan çıkıyor. Seyrantepe'de F.Bahçe'nin kupayı kaldırma ihtimali… Beşiktaş'ta bir durum netleşti; kazanacaksa, Aboubakar'a ihtiyaç var. Sekiz maçları kaldı, ikisini hükmen kazacaklar. İki hafta sonra içeride Galatasaray maçı var. Ligin kararı o maçta verilecek.

4/9

“BEŞİKTAŞ'IN ARTIK ŞANSI KALMADI!“
ALİ GÜLTİKEN: Genel gidişata bakarsak Galatasaray'ın, Beşiktaş ve Fenerbahçe derbilerinde puan kaybetse bile diğer maçları kazandığı takdirde ipi göğüsleme şansı oldukça yüksek. Fenerbahçe hâlâ zirve yarışına devam ediyor fakat tüm maçlarını kazanmak ve Galatasaray'ın derbiler dışında yapabileceği puan kayıplarını beklemek zorunda. Ayrıca nisan ayının sonuna kadar maçlarını Galatasaray'dan bir gün sonra oynamanın getireceği baskıyı da yönetmeli. Önündeki 3 maçı (Başakşehir, İstanbul ve Sivas) zorlu rakiplerle ama F.Bahçe sezon sonu için bir şeyler söylemek istiyorsa bunları kazanmalı. Beşiktaş şampiyonlukla ilgili süreci iyice zayıflattı. Matematiksel şansı var ama ligin boyu kısaldı ve önünde iki rakibi bulunuyor.

5/9

“GALATASARAY'IN ALANYA SINAVI ÇOK ZOR DEĞİL“
ÖMER ÜRÜNDÜL: Galatasaray'ın kaliteli bir kadrosu var. Fenerbahçe'ye göre fikstür ve ikili averaj avantajı var. Alanya deplasmanını zor görmüyorum. Ankaragücü ve Beşiktaş deplasmanları zor olur. Fenerbahçe'nin son Galatasaray derbisine kadar bir şansı olabilmesi için hiç puan kaybetmemesi gerekiyor. Başakşehir, Sivas ve düşmeme mücadelesi veren Giresun maçları hiç kolay değil. Beşiktaş'ın zaten şampiyonluk şansı yoktu, ikincilik şansı vardı. Ama Trabzon'da kaybedilen iki puan Fenerbahçe ile aradaki farkı açtı. Adana Demir ve Antalya deplasmanları bana göre zor geçecek. İkincilik şansı da tüm kalan maçlarını kazanırsa olur.

6/9

“F.BAHÇE'YE SÜREKLİ PENALTI ÇALINIYOR“
SORU: Hakemlerden herkes şikâyetçi. Fakat şikâyet eden takımların aleyhine olduğu kadar lehine de hata oluyor. Gelinen noktada yapılan açıklamalar, konuşmalar, atılan sosyal medya mesajları komik değil mi? Artık iş takımların kaldığı otele kadar geldi mesela.

LEVENT TÜZEMEN: Sezon başından bu yana en fazla hata G.Saray'a yapıldı. En çok penaltıyı da Fenerbahçe kazandı. Çalınan 16 penaltının 14'ü sarı-lacivertliler ya skorda eşitlik varken ya da gerideyken verildi. Sonuçta deplasmandaki Adana Demir maçı hariç F.Bahçe, hakemlerden en az şikâyetçi olması gereken takımdır ama G.Saray, hakem hatasıyla kupadan elendi. Konya ve Adana Demir maçlarında Dubois ve Mertens'e yapılan faullerde kırmızı kartlar verilmedi. Sivas'ta sayılmayan ve F.Bahçe tarafından yangına dönüştürülen gol, G.Saray'a avantaj gibi olmadı. Çünkü Sivas golü attı, G.Saray maçı da son dakikada kazandı. Algı operasyonlarına bakarsak yavuz hırsız konumundaki F.Bahçe, ev sahibi G.Saray'ı bastırmaya çalışıyor. Türkiye'de elit kategoride bulunan Halil Umut Meler dışında, artık FIFA kokartı taşıyacak hakem yok. Ayrıca hakemlerimiz çok kalitesiz ve bilgisiz. Hakem hatalarını 4 büyük takım üzerinden okumamalıyız. Diğer kulüplerin de canları yanıyor.

7/9

“ARTIK SEVİYE YOK!“
ALİ GÜLTİKEN: Yapılan hatalar var ve bunların olduğunu da birçok kesim dile getiriyor. Fakat genele baktığımızda tüm takımların şikâyetlerini göz önünde bulundurduğumuzda demek ki bu hatalar herkese yapılıyor. Hep dile getiriyorum, ligi yalnızca bu noktadan konuşur ve tartışır hale getirdiğinizde seviye de artık iyice farklı noktalara gidiyor. Bu tartışma da daha ne kadar ileri gidebilir, seviye nerelere ilerler bunu da zamana bırakalım.

8/9

“BÖYLE GELMİŞ BÖYLE GİDER“
ÖMER ÜRÜNDÜL: Hep söylediğim gibi, ülkemizde benzeri olmayan bir büyük takımlar olayı var. Bu takımların maçlarında görev alan hakemler zihinsel olarak baskı altında kalıyor. Bu yüzden de büyük hatalar oluyor. Bu olumsuz futbol ikliminin ülkemizde değişme şansını hiç görmüyorum. Böyle gelmiş böyle gider.

9/9

“BÜYÜK BİR ÇİRKİNLİK VAR!“
GÜRCAN BİLGİÇ: İş komiklikten çıktı; büyük bir çirkinliğin içindeyiz. Herkes rakibini nasıl 'lekelerim' onun peşinde. Bu ortamı yaratanlar, bundan önce aynı dinamiklerden nemalandılar. Kupa kazandılar, galip geldiler, mağlup ettirdiler. “Her yol mubahtır“ anlayışı herkese yapıştı, çünkü kime sorsanız karşı tarafı gösteriyor ve aynı silahı istiyor. Bu rekabetin bileğin gücüyle olmadığını, hakemlerin baskı altına alınıp, kararlarıyla oynanmasının icap ettiğini gördüler. Yazık ki çok yazık…