Warning: Undefined array key "kaynaklink" in /customers/b/8/f/fenerkolik.org/httpd.www/yazi1.php on line 9
Yaklaşık on beş sene kulüp başkanlığı yapan rahmetli Süleyman Seba , kulübü devraldığında 15 yıl boyunca şampiyonluk yarışından uzak kalmış hatta bazı sezonlar küme düşme hattının hemen üzerinde ligi bitirmiş , Fulya’da toprak sahada idman yapan bir Beşiktaş ile karşı karşıya idi . Rahmetli Seba , kulübü bir kuruş borca sokmadan önce tesisleşme ardından da biri namağlup rekorlarla dolu 3 sene üst üste olmak üzere sayısız şampiyonluklar kazandığı BEŞİKTAŞ camiasından kötü giden bir sezonda , o dönemlerde henüz 20-21 yaşlarında genç bir yetenek olan AHMET DURSUN üzerinden ‘’ AHMET DURSUN, SEBA GİTSİN ‘’ tezahüratları ile gönül kırıklığı ile ayrılmak zorunda kaldı ve vefatına kadar da içinde bu bir sızı oldu .
Uzun lafın kısası futbolda dün yoktur hep bugün vardır. Daha birkaç yıl önceye kadar rakiplerinin stadı yokken , ekonomik anlamda Fenerbahçe’den kat kat daha güçsüz iken kazanamadığın , son maçların son dakikalarında rakiplere hediye ettiğin şampiyonlukların acısı artık yavaş yavaş çıkıyor . Çünkü artık rakiplerinin de büyük ve modern statları var ve loca sayısı olarak senden çok daha üstünler artı maça akın akın gelen taraftarları var.Çünkü taraftarları takımlarının oyunundan , kaybetse de keyif alıyorlar .Biz ise kazansak bile maçı izlerken sıkılıyoruz , kahroluyoruz. Hatırlayın Kadıköy’de 2005’te 4-3 Beşiktaş’a kaybettiğimiz maçta oynadığımız futbolu maçı kaybetsek de 4 tribün de takımı çağırmış alkışlamıştı , tıpkı Ersun Yanal dönemindeki dk. 20 lerde 10 kişi kalsak da 3-3 beraber biten ve 1 kişi eksik olmamıza rağmen Beşiktaş’ı sahasına hapsettiğimiz maçı , tüm tribünler ‘’BU TARAFTAR SİZİNLE GURUR DUYUYOR ‘’diye inletmişti stadı . Şimdi o günleri düşündükçe derin bir AHHH çekmekten başka bir şey geçmiyor maalesef içimden .
Nankörlük yapmak yakışmaz bize , çok güzel günlerimiz oldu ama bu taraftar hiç bir taraftarın yapmadığı kadar vefalı oldu , hiç bir taraftarın hiçbir başkanı sevmediği kadara AZİZ BAŞKAN’I SEVDİ..Başkanları için gaz yedi , jop yedi , dayak yedi , Metris’te ,Silivri’de , Çağlayan’da sabahladı.Köprüde polis tarafından dayak atıldı .Yıkılmadı , başkanını yedirmedi . Ben bizzat hepsinde en ön saflarda AZİZ BAŞKAN için bir saniye düşünmeden her yerde destek oldum.Sabiha Gökçen’de binlerce insan olup sahipsiz bırakmadık başkanımızı .
Ki o başkan Taraftarının heykelini diktiği efsanemiz ALEX’i tek kalemde silmekten çekinmedi bile.Ki o başkan kişisel tartışmalarından ötürü tarihin en başarılı Şampiyonlar Ligi performansını sergileyen ZICO’yu kulüpten kovdu , ki o başkan kendi evladı olup devamlı arkasındayız dediği AYKUT KOCAMAN’dan vazgeçti , ki o başkan nisanda şampiyon olan ERSUN YANAL’ı çapkınlık yapıyor saçmalığı ile kapı dışarı etti.
Şimdi geline nokta aslında 2014 temmuzunda ERSUN YANAL’ın kovulması sonucu başlayan bir çöküşün artık önlenemez dibe vuruşu. Bu takımı ERSUN YANAL şampiyon yapmadı biz yaptık sözleri ile başlayan tükeniş İSMAİL KARTAL’a sen bizim evladımızsın söylemleriyle transfer dahi yapılmadan emanet edilip göz göre göre kaçan şampiyonluk ile devam etti , ardından 90 milyon euro harcanıp futbol cahili PEREIRA’nın hizmetine sunulup heba olan bir sezon ve tüm bunlara rağmen kovulmayan PEREIRA’yı ligi , kupayı ardından şampiyonlar ligini kaybettikten sonra lige 3 gün kalan bertaraf edip , emekliliğini yaşayan iyi insan ama kötü antrenör ADVOCAAT’la bir yeni hüsran daha …
Biz artık taraftarlar olarak baştan sona yeni bir yapılanma istiyoruz . Daha pozitif , daha ılıman , daha az kavgacı , taraftarın sesine kulak veren bir BAŞKAN ve YÖNETİM …
Fenebahçe’nin yıllardır özünde , kimliğinde olan göze hoş gelen hücum futbolunu oynatacak bir TEKNİK EKİP …
Sadece mücadele ettiği , çok koştuğu için değil . yetenekli olduğu için , klas olduğu için FENERBAHÇE’ye gelmiş , forma aşkıyla dolu oyunculardan oluşan bir KADRO .
Sorarım size çok şey mi istiyoruz ?