İki teknik adamı maç öncesinde karşılaştığımızda, bütün futbol otoriteleri Şenol Güneş'in ağır bastığını söylüyordu. Lig tecrübesine baktığımız zaman haklılardı da fakat unuttukları Bir şey vardı o da Pereira'nın zekasının Şenol Güneş'ten üstün olduğuydu...
Pereira ile çalışan bütün oyuncular, hocayla ilgili taktik zekasının ve rakibi çözme yeteneğinin çok iyi olduğunu söyler. Bu sezona baktığımızda da Shaktar maçları dışında büyük maçları iyi oynayan bir Fenerbahçe gördük. Pereira, hem ilk yarıda ki derbilerde kazanamasa bile iyi oynayan taraftı. Hem de Avrupa liginde kötü başladığı grupları büyük maçlarda iyi oynayarak bitirdi. Yani takımını hem büyük maçlara iyi hazırlıyor, hemde rakibi iyi çözüyordu.
Bu maçta da farkını net bir şekilde ortaya koydu Portekizli teknik adam. İlk önce kadro konusunda ters köşeye yatırdı herkesi. Bu zamana kadar kötü oynasa bile Nani'yi kesmeyen adam, bu maçta yedek bırakmıştı. Ve bunun taktik gereği olduğunu maç başlar başlamaz anladık. Pereira kanatlarda hem dikine gidip top ezmeden rakibi yıpratabilen hemde savunmaya yardım edebilen iki kanat oyuncusuyla başlayarak, akın üstünlüğünü eline aldı. Aynı zamanda herkes top çeviren bir Fenerbahçe beklerken, topu Beşiktaş'a verip kaptığı toplarla iyi çıkıp pozisyon aradı ve bunu çok iyi uyguladı. Aslına bakarsak Beşiktaş'ı kendi silahıyla vurmayı hedefledi ve başardı Pereira. Şenol Güneş ise bu beklemediği hamleyi ilk yarı boyunca izledi. Şanslıydı ki Fenerbahçe bulduğu pozisyonları değerlendiremedi. Eğer Volkan Şen girdiği fırsatları harcamasa çok daha farklı bir maçı konuşuyor olabilirdik.
İkinci yarıda ise oyunu daha geride kabul eden bir Fenerbahçe izledik. Aslında Pereira'nın planında bu kadar çok pozisyon vermek yoktu ama Fenerbahçe maç boyunca çıkarken yaptığı top kayıpları yüzünden hem dengesiz yakalandı, hemde çok pozisyon verdi. İlk yarıda önde oynarken bunlar göze batmıyordu fakat oyunu geride oynamaya başlayınca bu toplar kalemize tehlike olarak döndü. Bu tehlikelerde ise hem kalecimiz Volkan başarılıydı, hemde Beşiktaş hücum hattı beceriksizdi. Nihayetinde Beşiktaş'ın ikinci yarı baskısını yine kaptığı bir topla 2. golü bularak kırdı Fenerbahçe. Golü tabi ki Ozan Tufan'a yazmak gerek fakat o dakika da, önde olmasına rağmen o baskıyı başlatan Caner ve Topal ikilisini de unutmamak gerek.
Bugün'ün yıldızı bence, hem kadro hemde oyun tercihiyle Şenol Güneş'i mat eden Pereira'ydı. Eğer oyuncuları biraz daha sakin olup girdikleri pozisyonları değerlendirse, takım bu kadar sıkıntı yaşamazdı. Tek hatası cebinde sarı kartla canlı bomba gibi gezen Caner'i oyunda tutmaktı. Bu kadar sinirle oyundan atılmadıysa,sebebi hakemin maçı sadece idare etmesi ve Beck'i oyundan atamamasıydı. Oyuncu bazında ise iki kanat Volkan ve Alper çok iyiydi. Alper'in çıkarken ki tepkisini hoş karşılamak lazım, sonuçta iyi oynuyordu ve iyi oynarken alınmak üzebilir, Pereira ile sorun yaşayacaklarını zannetmiyorum. Aynı zamanda kalede Volkan'da tecrübesiyle hem güven verdi, hemde maçı gerekli yerlerde çok iyi soğuttu. Yani tecrübesini konuşturdu.
Sonuç olarak alınann bu galibiyet şampiyonluk yarışını yeniden başlattı. Bundan sonra daha az hata yapan takım kazanacaktır.
by Serkan Acar
