Warning: Undefined array key "kaynaklink" in /customers/b/8/f/fenerkolik.org/httpd.www/yazi1.php on line 9
Ortada taraftarın gazıyla şov yapmaya çalışarak başlayan Fenerbahçe vardı. Etkili oynasak da disiplinden hep uzak kaldık, belkide maçın sonuna kadar dayanamamızın en büyük sebebi de buydu. Maça doğru 11 ile başladık, zaten maçın ilk yarıda ki gidişatı bize bunu gösterdi. Ancak ikinci yarıda 60'ncı dk civarı ibre tamamen Galatasaray'a doğru döndü, Hamza hoca doğru değişiklikler yaptı Victor hoca ise yanlış ve geç değişiklikler yaptı ve elde olan maçı resmen hediye etti. Sahada kaybolan Nani ilk çıkanlardan olmalıydı, geçen yazımda da bahsettiğim konunun hala arkasındayım. Nani topu haddinden fazla ayağında tutup atması gereken pasları atmayarak pozisyonun gelişmesini engelliyor, bu maçta da aklımda kaldığı kadarıyla 2-3 kez atak oluşumlarını engelledi. V. Persie ise çabaladı ama skora ve oyuna çok büyük katkısı olmadı. Diego güzeldi yerinde müdahalelerle varlığını ortaya koydu belkide bunda ki en büyük faktör sağında solunda ve arkasında destekçisi olması ve beklerde Gökhan-Caner gibi silahların olmasıydı, bu adamlar oyunu çeşitlendirme bakımından çok büyük katkı sağladı. Defans ise tek hatada yattı, maç genelinde harika bir oyun ortaya koydu hakkını teslim ediyorum ve açık söylemek gerekirse uzun zamandır ilk defa defansı bu kadar iyi gördüm, rakibin araya kaçmasını engellediler ve yerinde müdahalelerle topu ellerinde tuttular ve hava toplarında da başarılıydılar taa ki o kornere kadar. Mehmet-Souza ise ikinci yarıya kadar iyi oynadılar ve oyundan düşmeleri Fenerbahçe'yi sahadan sildi. Niye sildi diyorum çünkü dönen her top rakipte kaldı, paslar isabetli olmadı, ileriye atılan hava topları rakibe pas oldu ve Galatasaray iyice ağırlığını koydu. 65. dk itibari ile her ataklarında ''aha golü yedik'' dedim. Kendi evinde öyle kapanarak kazanamadın kazanamazsın da gelir 1.60'lık adam kafa ile golü atar gider. İlk yarı boyunca Volkan'a bir tek atılan geri paslar sırasında görmüşken ikinci yarı kendi sahamıza kapanarak rakibi ezmiş olmadık. Nani-Alper değişikliği olmalıydı o da çok önce girmeliydi 80'den sonra değil. Ya yorgunluk ya ne yapacağını bilememekten tam bilemiyorum ama maçı şov yaparak bitirebilecekken kahroluyoruz. Nereye kadar hocanın disiplinsiz ve sistemsiz futboluna sabredeceğiz bilemiyorum, sonumuz hayır olsun. 2 derbiden 1 puan aldık ya da 5 puan kaybettik sonuç olarak liderlikten bu şekilde indik. Büyük maç olarak Trabzonspor maçı kaldı ileride. Ufak detaylar her şeyi belirlerken büyük detayları atlamamız bize en büyük darbe oldu.
Şampiyonluk kaçmadı elbet ama gelecek için parlak bakamıyoruz hiç birimiz. 29 Ekim Perşembe günü Osmanlıspor'a karşı oynayacağız, güçlü ve formda bir rakip çok dikkatli olmak gerek. Günün diğer önemli tarihi olayı ise büyük Türkçü düşünce adamı Ziya Gökalp'i kaybedişimizin yıl dönümünde saygıyla anıyorum. Esenlikler dilerim dostlar.