Merhaba ben 3 TEMMUZ!! Beni hatırladınız mı?
Hani şu, her fırsatta Fenerbahçe'lilerin yüzüne vurduğunuz. Yalandan belgelerle iftira attığınız. Çıkarlarınız uğruna çamur attığınız. Rant elde etmek uğruna ekran soytarılığı yaptığınız 3 TEMMUZ!!
Ne olmuştu o gün? Milyonlarca Fenerbahçe'li kapkara bir güne uyanmıştı. Kıyamet karanlığı vardı o gün, herkes şaşkındı. Her maçı kilometrelerce yol katederek, ikili mücadelelerde devrilmeyerek, 17'de 16 yaparak, 90+4'de Antep'i yenerek, Guiza'nın gözyaşlarıyla Buca'yı yenerek ve ecel terleri döküp Sivas'ı yenerek ŞAMPİYON olan FENERBAHÇE için şike damgası vurmuşlardı. Şaşkınlık vardı çünkü, Fenerbahçe, ecel terleri dökerken rahat kazanan Trabzon'du. Şaşkınlık vardı çünkü, Karabük Trabzon'dan 4 yerken, Fenerbahçe maçında kalecisi 90. dakikada gol arıyordu. Ve buna rağmen suçlu Fenerbahçe dediler. TFF'si, medyası, yorumcusu, spikeri, UEFA'sı, FİFA'sı hep beraber yüklendiler. O dönemde Fenerbahçe'yi savunan tek kuruluş Fotospor'du, onu da zaten kapattılar.
Peki ya sonra??
Hep birlikte inandı FENERBAHÇE'li. Önce Aziz Yıldırım metristen seslendi. 'Ne şikesi memleket elden gidiyor' dedi. Dinlenmedi. Sonra Aykut Kocaman çıktı ve şuan en çok kullandığımız o meşhur lafını etti 'Gerçeğin birgün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır' dedi ve ekledi. 'Galatasaray'lı Cüneyt Tanman maçlarımızı incelesin, bir tane şüphe varsa bizi düşürsünler'. Yedi mi? Yemedi. Aslında o gün tüm Fenerbahçe'li idareciler kumpası bilmişti. Gerçi herkes biliyordu da, söylemek işlerine gelmedi. Çünkü eğer taraftar sırt çevirirse Fenerbahçe bitebilirdi. Ama o taraftar biraraya geldi. Hep bir ağızdan gururla, kararlılıkla, yürekle 'Yanındayız başkan' dedi. Yeri geldiğinde Metristelerdi, yeri geldiğinde Çağlayanda. Gündüz Büyük Fenerbahçe yürüyüşü düzenliyorlardı, akşam maça gidiyorlardı. Kadıköy'de nöbet sürekli değişiyordu. Bir maç erkekler varsa sonra ki maç kadınlara açılıyordu. Kadınların geldiği gün dolmaz denen stad Dünya rekoru kırıyordu. Bağıramaz dedikleri Dişi Kanaryalar, 'DİRENECEĞİZ' diye koreografi bile yapıyordu. Hani 'Ne sevdam bitti, Ne kavgam' diye bir söz varya, tamda oydu durum. Bitireceğiz sandıkları Fenerbahçe artık alay konusu haline gelen Türkiye Kupasını 2 kez üstüste alırken, yanına zamanında alınmadığı! UEFA'da, yarı finali de sıkıştırıyordu. Aynı takım bir de üstüne lig tarihinin en erken ilan edilen şampiyonluğunu kazanıyordu herşeye rağmen. Rakipleri kıskanıyordu. Nasıl kıskanmasın Galatasaray'ın bu sefer yendik, yeneceğiz derken Kadıköy'de galibiyet hasreti 16 yıla çıkmıştı.
Sonrasını da merak ediyorsunuz değil mi??
Önce, 'bir daha statdan içeri bile giremez' denen Aziz Yıldırım çıktı metristen. Sonra tekrar uyardı. 'Biz şike yapmadık, en temiziz diyen takımdan daha temiziz' dedi ve ekledi 'UEFA çatırdayacak'... Bu sözlerinden sonra derin bir sessizliğe gömüldü başkan, sanki zamanını bekliyordu ve o zaman geldi. Önce 17 Aralık operasyonuyla hayatımıza 'paralel devlet' diye bir kavram girdi. Sonra o kumpasın içinde olan polisi, savcısı, hakimi görevden alındı. Yavaş yavaş haklılığı ortaya çıkıyordu Aziz Yıldırım'ın. 'Stada giremez' diyenler, artık ülkeye giremiyordu. 'Kıbrıs'a kaçacak' diyenler, kaçacak delik arıyordu. Yani Allah'ın adaleti işliyordu. Ve son olarakta o örgütün Fenerbahçe'yi ele geçirmek için bu kumpası kurduğu ortaya çıktı. Bu özgürlük demekti. 4 yıl süren haksız cezanın sonu, Fenerbahçe'nin bayramı demekti. 'Fenerbahçe bitti!' diyenlerin, bitişiydi kısaca. Bununla da kalmadı. Aziz Yıldırım'ın 'çatırdayacak' dediği UEFA, yerle yeksan oldu. Platini ve Blatter'in görevleri askıya alındı. Fenerbahçe şampiyonlar ligine katılamayınca para kazandım diye sevinen Galatasay'lı yöneticiler, 'bu şekilde giderse önümüzde ki yıl Avrupa kupalarına katılamayacağız' dedi. 3 Temmuz günü herkes bitti zannderken, aslında herşeyin yeni başladığını kimse tahmin edemedi. O gün bitti sandıkları Fenerbahçe, bugün eskisinden daha da güçlü. Peki bugünün tarihi ne?
Bugün aslında 9 Ekim değil Fenerbahçe'li. BUGÜN GÜNLERDEN 3 TEMMUZ!!
Bugün 3 Temmuz'da durdurduğumuz zamanımızı yeniden başlatıyoruz. O gün milattı, bugün onun devamını yaşıyoruz. Elbette hiçbirşey eskisi gibi olmayacak. Bunları yapanların hesabı tek tek sorulacak. Ama soracak olan belli AZİZ YILDIRIM. Destek olacak olan da biziz. O yüzden at bugün herşeyi bir kenara. Giy formanı, Çık sokağa, Ve şu gerçeği hatırlat gördüğün her Fenerbahçe düşmanına; 2010-2011 sezonu şampiyonu FENERBAHÇE 2.'si Trabzon 8.'si Galatasaray'dır.!!
by Serkan Acar
