Maçtan önce ''Fener tersten saplar'' diye güldük eğlendik hani içimizde birazcık şüphe vardı, onunda nedeni medyaydı. G.Saray böyle... G.Saray şöyle... Şişirdiler de şişirdiler... En sonunda booomm... G.Saray'ı tebrik etmek lazım gerçekten iyi oynadılar, bekleneni de verdiler. Formda giden G.Saray dişini ancak bu kadar geçirebiliyormuş demek ki bu maçtan bunu anladık.
Beşiktaş kazanmış, yenilgi durumunda şampiyonluk kaçardı. 15 yıllık seriyi boş verdim ama 4. yıldız var işin ucunda. Bu yoldan çıkar şarampole yuvarlanırdık. Galibiyeti bile bu kadar dile alan medya bize neler derdi hayal bile edemiyorum. Maçın en iyileri Mehmet Topal, Emre Belözoğlu, Volkan Demirel ve Kuyt.(Sadece gol attığı için değil.) Bu 4 adam bizi ipten aldı işte, hem şampiyonluktan kopmamamızı hemde bazı kişilerin koltukta kalmalarını sağladı. Diego geldiğinden beri en iyi oyununu sahaya koydu. Aslında komple takım olarak sezonun en iyi mücadelelerinden birini ortaya koydu. İyi oyun demiyorum iyi bir mücadele diyorum. Daha çok pozisyon bulduğumuz maçlarda oldu daha çok pas yaptığımız ya da daha çok şut çektiğin maçlarda oldu. Ama kendinden daha formda bir rakibe karşı baskın oynadık. Volkan kurtardığı pozisyonlar ile galibiyetin öncüsü oldu muhakkak, orta sahada ise Mehmet Topal niye ''Örümcek'' dendiğini bir kez daha kanıtladı. Melo denen Brezilya''cinsi'' vatandaşın olmadığı temiz bir maçtı, nedense derbi maçları evimizde daha az olaylı oynanıyor. Son senelerde rakip takım oyuncuları taraftarıyla hakemi kafalayıp F.Bahçe'yi çıldırtıp istediklerini alıyorlar ama kendi evimizde her iki taraf içinde daha güzel ve keyifli futbol oynanıyor. Bugün de seyir zevki yüksek ve kaliteli bir maç izledik, hepimizin kalbi bir an olsun yavaşlamadı bu zevkli bir his.
Artık 16 yıl oldu dile kolay 16 yıl. Ben 16 yıl önce 4 yaşındaydım ya hu. Ahmet Çakar'ın da dediği gibi artık stadımızın ismi ''Perili Stat'' olmalı. Bir takım düşünün zaman zaman F.Bahçe'den daha iyi olmasına rağmen yenemediği, bir takım teknik direktörü düşünün 6. gol sonucunda efkardan sigara yaktığı, bir takımın futbolcularını düşünün aklına Kadıköy'de ki son galibiyet gelince suratında acı bir gülümse olduğu.
Normal şartlarda maçı stadyumdan izlemeye çok heveslendim. Passoligi mi çıkattım içine baya yüklüce parada yükledim ki sıkıntı olmasın bileti alabileyim diye ancak perşembe günü saat 14:30 civarı passo.com sitesi çöktü. Geri açıldığında saat 16:00'ı gösteriyordu ve biletlerin tükendiğini söyledi. Bu büyük bir rezalettir. Bu tip saçma sapan aksaklıklardan ötürü mabede olan hasretim bir kat daha arttı. Ama niyetlendim ve en kısa sürede başka bir maçada olsa gideceğim.
Unutulmamalı ki bugün ''eyyamcı'' hakeme rağmen sahadan galip ayrıldık. Rakibe; yok penaltımızı vermediniz dedirtmedik. Bazı ultra değişikler yok efendim Mars, Güneşin etrafında bir anlığına daha hızlı döndü ondan Burak'ın şutu havada sekti maç tekrarlansın falan diyebilirler adı üstünde onlar değişikler. Biz aldırmayalım ne kadar kötü bir sezon geçirsek de temiz bir galibiyetin tadını çıkaralım. Son bir unutulmaması gereken şey ise bu ülkede köpeklerin ve saygıyı hak etmeyenlerin saygı gördüğüdür.
Haftaya Pazar günü Başkent'de Gençlerbiliği ile mücadele edeceğiz. Artık evimizde puan bile kaybetmemeliyiz o kredileri tükettik, deplasmanda ise maksimum 1 beraberlik alabiliriz. Hatanın kabulü olmayan haftalara girdik. Hepinize Hayırlı haftalar.
by Serkan Acar
