Spor yazarlarından Fenerbahçe - Başakşehir yorumları

10.02.2021 - 11:55

1/11

Spor yazarları, Fenerbahçe'nin Türkiye Kupası çeyrek finalinde Başakşehir'e elenmesini yorumladı. Yazıların tamamını paragraf sonunda ismi verilen gazeteleri satın alarak okuyabilirsiniz.

2/11

“EN HAFİF TABİRİ ACEMİLİK“

GÜRCAN BİLGİÇ: Fernandes golü attığında Aykut Kocaman'ın beklediği “o an“ sayısı üç olmuştu. Sosa kaptırdı, Lemos kırmızıyı gördü, Harun kapattığı köşeden golü yedi. İyi oyuncu olmak ile “büyük takım“ futbolcusu arasındaki farkı gösterdi Lemos ile Harun. Normal darbe ile düşüreceği rakibi, sakatlayacak kadar sertleşmenin açıklaması en hafifi ile acemilik. Başka sıfatlar yakışmaz bize. Erol Bulut üçlü defansa döndü, Mesut, Samuel, Serdar hamlelerini yaptı, Gökhan'ı sağ stopere aldı. Bir fazla olması gereken rakibi, artan forvet sayısı ile arkada dört kişi bekletip, sahadaki oyuncu sayısını da eşitledi. Sonrası; sabır ve yetenek. [SABAH]

3/11

“EN ZAYIF HALKAN KADAR GÜÇLÜSÜN“

GÜRCAN BİLGİÇ: Gözler Mesut Özil'in üstündeydi elbette. Yeteneği değil, mücadeleyi gerektiren 45 dakikada oyuna girmesi de ayrı bir şanssızlık. Yine de rakip gözünü üstüne dikti, o sahanın her yerinde topu aradı, rakibi gözledi. Valencia'nın skoru eşitlemesi ile, iki takım kaygan zemine geri döndü. İki teknik adamın satrancında, bir piyon; Harun Tekin son sözü söylemeyi kimse bırakmadı. Eksik kalmasına rağmen Fenerbahçe takımı canı burnunda oynadı ama en zayıf halkan kadar güçlüsün. Kupa'daki yolu bitti Fenerbahçe'nin. Bu başarısızlığı, sıkışık fikstürde nefes alma zamanı olarak avantaja çevirebilecek mi ? Göreceğiz. [SABAH]

4/11

“KOCAMAN'A YENİLDİĞİ İÇİN ŞANSLI“

ERCAN GÜVEN: Galatasaray mağlubiyeti ardından, Kupa yarı finalini de kaybetmek ile “eyvallah” deyip “kapıyı ardından hızla çekmek” arasında bir fark yoktur ama Erol Bulut bardağı taşıran yenilgiyi Aykut Kocaman’ın takımına karşı aldığı için şanslı!.. Hiç olmazsa yerine aday gösterilen Kocaman’ın Başakşehir’de yeri sağlamlaştı! [MİLLİYET]

5/11

“ÜÇ GÜNDE İKİNCİ DRAM“

ERCAN GÜVEN: Yaptığı değişikliklerle savunma ve orta sahayı dirileştiren/kemikleştiren Aykut Kocaman hamleleri ve bitmiş Sosa’yı nihayet kenara alan Erol Bulut. On kişi kalmış fiziken bitmiş Fenerbahçe’nin ikinci “zoru” başarıp maçı penaltılara taşıması bile mümkün olmadı; üç günde ikinci dramı yaşayıp Kupa’ya da veda etti Sarı-Lacivertliler. Elbette Fenerbahçe tüm bu tuhaflıkları yaşamadan gücünün ve kalitesinin karşılığını alabileceği şekilde başlayabilir ve bitirebilirdi maçı. Şayet Erol Bulut kulübeye tıktıklarını on kişi kaldıktan sonra değerlendirmeye kalkmasa. Yazık oldu Kupa’ya… [MİLLİYET]

6/11

“EROL HOCA DAHA DOĞRU YAPMALI“

REHA KAPSAL: Erol hocanın takımında insan yönetimini daha doğru yapması gerekir. Oyuncuların saha içi odaklanmasını sağlayacak birinci merci kendisidir. Mesut Özil'i geçen maçlarda 20 dakika oyuna atıp burada hem 10 kişiyken oynatmak bir de uzatmaları oynatmak da doğru değildi. Samatta, Valencia ve Samuel topu ayağına değil savunma arkasına koşu yaparak istemeli Mesut'la oynarken. Kiminle oynadığını bilmeleri gerekir. [FOTOMAÇ]

7/11

“F.BAHÇE'DE DERİN ÇATLAKLAR VAR“

REHA KAPSAL: F.Bahçe, kupadan elenebilir; ligde Beşiktaş ve G.Saray'la aynı puanda zirvede. Burada problemlerin ve çözümlerinin ne olması gerektiğini iyi tahlil etmeliler. 'Derin çatlaklar' var yüzeyde. Bunları doğru tespitler ve analizlerle tamir etmek gerekir. Ben değil biz diye düşünüp bir odaya girip Emre Belözoğlu, Erol Bulut ve tüm futbolcular performans düşüklüğünü, yüksek enerjiyle oynamamayı, teknik, taktik ve motivasyon sıkıntılarını çözmeleri gerek. Zemindeki çatlaklık ben değil biz diye takım bütünlüğüyle hareket edilirse giderilebilir. [FOTOMAÇ]

8/11

“YİNE KEYİF VERMEDİ“

İLKER YAĞCIOĞLU: Fenerbahçe belki puan olarak iyi bir yerde ama oynadığı oyun ve son Galatasaray mağlubiyeti yüzünden çok fazla eleştiriliyor. Başakşehir de geçen yılın şampiyonu olan takım neredeyse küme düşmemek için mücadele edecek. Böyle bir durumda iki takım hocasının oyun anlayışlarını düşündüğümüzde skoru yüksek bir maç beklemiyordum. Öyle de oldu. Lemos atılıncaya kadar Fenerbahçe yine bekleyerek oynadı. Yine pozisyon üretmekte zorlandı, yine keyif vermedi. [TAKVİM]

9/11

“İKİ KRİTİK YENİLGİ“

İLKER YAĞCIOĞLU: Erol Bulut risk alarak 3'lü savunmaya döndü ve Mesut'u oyuna aldı. Başakşehir ilk gol sonrası ikinci golü atmayı düşünmeden oynadı. Böyle olunca da beklenmedik bir pozisyonda kalesinde golü gördü. İkinci yarıdaki mücadelesi ve aradığı golü bulması Fenerbahçe için olumluydu. 10 kişi ile maçı uzatmaya taşıyan Fenerbahçe, ilk golde de hatası olan Harun'un ikinci golde de basit bir hata yapmasıyla takımının fişini çekti. Son 4 günde Galatasaray ve Başakşehir'e karşı iki kritik yenilgi alan Fenerbahçe hayal kırıklığı yarattı. [TAKVİM]

10/11

“EN AZINDAN 6-6.5'LUK BİR FUTBOL“

KEMAL BELGİN: Biri son şampiyon, biri Türk futbolunun büyüklerinden… İtiş kakış, pas hataları, yerlerde sürünmelerle geçti gitti koca 120 dakika… Düşünebiliyor musunuz, geçen sezonun lig şampiyonu bir taraf, bir taraf da yirmiye yakın futbolcu transfer etmiş Türk futbolunun en büyüklerinden biri. Böyle bir kupa maçında biz futbolseverin hiç olmazsa 10 üzerinden bir 6-6,5 notluk futbol beklemesi ayıp mı olurdu? Ama ne yazık ki futbol adına zaman zaman itiş kakış, zaman zaman inanılmaz pas hataları, zaman zaman kaleciyle burun buruna gelip gol atmanın becerilememesine şahit olduk. [TÜRKİYE]

11/11

“MESUT ÖZİL'E DE AYIP“

KEMAL BELGİN: Başakşehir’in en çok pozisyona girip de inanılmaz golleri kaçıran oyuncusu Gulbrandsen F.Bahçe kalecisi Harun’un hatasıyla gol attı iyi mi? Mesut Özil, bir yıllık maç ayrılığından sonra ikinci yarıda yenik takımın oyun kurucusu olarak sahaya sürülürken bence ona da ayıp edildi. Erol Bulut’un Caner’i oyundan çıkarması da eksiklikten kaynaklanan üçlü savunmaya dönüşün kurbanı oldu ama bu yüzden de F.Bahçe iyi kapanan rakibini açmakta, yaymakta büyük sıkıntı çekti. Aykut Hoca’nın Fernandes’i oyundan alışı da pek akla yatkın gelen bir teknik direktör tasarrufu olmadı. Hele hele yine Aykut Hoca’nın iki kenar savunma oyuncusunu da alıp savunmayı stoperlerle dolduruşu yine yukarıda değindiğim gibi aşırı dinlenmiş olmanın yanlışıydı sanki. [TÜRKİYE]